Sevgili okurlar, Zonguldak'ın turizm potansiyelinden bahsetmek istiyorum.  

Vali Mustafa Tutulmaz, Turizm Altyapı Hizmet Birliği toplantısında kentin turizm potansiyeline vurgu yapmış. İldeki turizm değerlerinin üst düzeyde olduğunu, pek çok yerde olmayan endüstriyel mirasın kent bünyesinde barındığını dile getirmiş vali bey. Ayrıca Batı Karadeniz'e has doğal güzelliklerin de değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Turizme yönelik devam eden yatırımların önümüzdeki süreçte turizme kazandırılmasıyla ilimiz için olumlu yönde bir değişim sağlanacaktır’’ demiş.

Yıllardan beri bizler de bunu yazıp çiziyoruz.

Bendeniz şu şehre geldim geleli, herkes Zonguldak'ın turizm potansiyelinden bahsediyor. Fakat bugüne kadar tek tük yatırımlar yapılsa bile dişe dokunur bir icraat yok ortada. Olsa da çok fazla beklentiye girmemek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü büyük projeler hayata geçse bile; eğer ulaşım ve tanıtım olanaklarından yoksun iseniz, turizm açısından istenen noktayı yakalamanız mümkün değil.

Mesela Zonguldak denilince kömür madenciliği akla gelir. Hatırlarsanız, çok geç kalınmış da olsa yaklaşık 5 yıl önce Çınartepe'deki TTK Eğitim Ocağı'nda son derece donanımlı bir Maden müzesi yapılmıştı. TTK finansörlüğünde, Maden Mühendisi Ekrem Murat Zaman'ın titiz çalışmasıyla ortaya çıkan bu eser, gerçek bir maden ocağını aratmayan görünümüyle insanı gerçekten büyülüyor.

Türkiye'nin tek, dünyanın ise sayılı maden müzesi arasında gösterilen bu turizm değeri, acaba neden hak ettiği ilgiyi görmüyor?
Bakın, dünya çapında bir müzeden söz ediyorum! Son 5 yılda sadece 23 bin kişi ziyaret etmiş müzemizi... Sağlam bir reklam filmleriyle, özellikle Safranbolu ve Amasra'ya uğrayan yabancı turistleri de cezbedecek bir çalışma ortaya koyup, ziyaretçi sayısını 23 binden 123 binlere çıkarsak daha iyi olmaz mı?

Ama nasıl olacak?

Karayolumuz var, istenen seviyede değil.

Demiryolumuz var, yeterli değil.

Denizimiz var, deniz yolumuzun ise adı var kendisi yok!

Havayolumuz var, uçak seferimiz yok!

Maalesef acı gerçekler bunlar... İhtiyacımız olan; ulaşım, iletişim, reklam/tanıtım ve zihniyet...

Bu kadar potansiyele rağmen yerli ve yabancı turisti şehre  çekemeyen yöneticilere bu ayıp yeter. 

Ama asıl ayıp ne biliyor musunuz?

Zonguldak'ın kendi insanının bile maden müzesini, mağaralarını gezmeye görmeye tenezzül etmemesi. 650 bin nüfuslu şehirde 5-6 yıl içinde müzeyi sadece 23 bin kişinin ziyaret etmesi, bu ayıbımızı yüzümüze vuruyor. O halde öncelikle kendimiz gezip görmeli, şehrimizdeki turizm potansiyellerimizin bilincinde olmalıyız ki, diğer şehirlerdeki yerli turistler ve yabancılar bu potansiyeli görebilsin!

Turizm potansiyeli, ulaşımı ve tanıtımın yanında işte bu bilinçle hayat bulur. Bu konuda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne ve belediyelere çok iş düşüyor.

KUMAŞINIZ KALİTELİYSE İNSANLIĞINIZ SAĞLAM OLUR!

Manzara şu: Karaelmas mahallesinde belediye iki adet çöp konteynırı koymuş. Vatandaş çöpünü konteynıra atmak yerine yere bırakmış. Şaka gibi ama gerçek... Bunlar için eğitim şart diyoruz. Fakat bu sadece eğitim meselesi değil. Bu, insanlık kumaşıyla ilgili biraz da. Kumaş kaliteli ise elbise iyi olur.

Sağlıcakla kalın...