Nihat Yasa aslen Kurucaşileli, ama Zonguldak doğumlu bir öğretmen. Bölgemizde ve çeşitli yerlerde öğretmen ve yönetici olarak çalıştıktan sonra Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde 15 yıl kadar Müdür Yardımcılığı görevi yaptı, çalışmalarıyla ilgili ödüller aldı ve bu görev yerinden de emekli oldu. 
 Emekli öğretmen Nihat Yasa, emekliliğini kütüphanelerde, sahaflarda geçirmeğe başladı. Kurucaşile’den Zonguldak’a kadar bütün bölgenin geçmişini kapsayan çalışmalara girdi. Çok değerli makaleler yazdı: “Burnumuzun Dibinde Saklı Tarih Cromna”, “Madenlere İsmini Verdikten Sonra Unutulan İsim Miralay Veli Bey”, “Tarihi Belgelerle Miralay Veli Bey”, “II Mahmut Döneminde İdam Edilen Viranşehir Sancağı Mütesellimi Haydut Oğlu Mehmet Bey”, “Dün Zerzene’ydi Bugün ise Kozcağız”, “Geçmişten günümüze Kurucaşile’de Ahşap Tekne Yapımcılığı”, “Alemdar’ın Lostromosu Recep Reis Nasıl Kahya oldu”, “Uzun Mehmet’i Hacı İsmail Ağa mı zehirletti”, “Yelkenli Bir Brik: Serağı Bahri”. 
Kimi tabuları yıkan, ezberleri bozan, bir araya getirildiğinde bir kitap oylumundaki bu değerli yazıların bazıları Zonguldak’ta “Halkın Sesi”, Bartın’da ise “Bartın Halk Gazetesi’nde yayınlandı. Son iki makalesi ise “Uzun Mehmet ve Kömürü bulma” konusuna yeni boyutlar kazandırıyor. Nihat Yasa’nın yazıları sadece bunlarla sınırlı değil, internet sitesinde; yöre tarihi, Kurucaşile’den yetişenler, denizciler, öğretmenler, çeşitli mesleklerden insanlar tanıtılıyor, çeşitli konulardaki araştırma yazıları ilginizi çekiyor. Sitesi: “Kurucaşile Yerel Tarih Araştırmaları” adını taşıyor. 
Bu sitede yayınlanan “Kim Zonguldaklı” başlıklı yazıyı okurken, Zonguldak’ta çeşitli semtlere yerleşmiş, bilinenden çok fazla sayıda Kurucaşileli olduğunu da öğreniyorsunuz. Nihat Yasa, babasının 1940’lı yıllarda Zonguldak’a geldiğini ve EKİ’de işçi olduğunu, kendisinin ve kardeşlerinin Zonguldak’ta doğduğunu, cenazelerinin de bu topraklarda olduğunu belirtiyor.
*****
“Tekne Ustaları Diyarı Kurucaşile” adlı kitabı 10 bölümden oluşuyor. Yasa, kentin adından yola çıkarak, belge ve kaynaklarla Milat öncesinden başlayarak, Türkler’in Anadolu’ya gelişlerinden Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ve günümüze kadar eski devlet kayıtları, eski fotoğraf ve haritalarla sizi tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Coğrafi durum incelendikten sonra “Ahşap Tekne Yapımcılığı” olayının başlaması, gelişimi anlatılıyor. Kurucaşile’de idari yapılanma, nüfus hareketleri, kariyeler/köyler, aileler, sülaleler, kömür ve diğer madenler, orman varlığı, Kurucaşile’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan başlayarak şehitleri, arşiv belgelerinden ilgili kayıtlar, bir kenti bütün yönleriyle tanımak için gerekli bütün bilgiler önünüze geliyor.
Belli ki Nihat Yasa büyük emek vermiş bu kitaba, geniş araştırmalar yapmış. 192 büyük sayfayı ikiye bölsek 300 sayfayı aşkın bir kitap çıkıyor ortaya. Kaynakça kısmını incelediğinizde bu gerçeği görebiliyorsunuz. Yazar Yasa, önsözünde kitabını yazma gerekçelerini şöyle belirtiyor.
Her ne kadar 1999 yılında Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla çıkan ‘Geçmişte bu güne Kurucaşile’ adlı bir kitap yayınlanmış olmasına rağmen gerçek anlamda araştırma ve kaynakları sınırlı bir çalışma olduğu için ihtiyaca da cevap verememekteydi. Bizi böyle bir çalışmaya zorlayan nedenlerden biri doğru bilgileri, gerek Kurucaşile’de yaşayanlara gerek yurtdışında yaşayan ve her zaman ana ocağı, baba yurdu hasreti çeken hemşehrilerimize aktarabilmektir.
Elimizdeki bu eser, M.Ö. 1200 yıllarından çok fazla bilgi ve belgenin elde edilemediği bir dönemden yani “Paflagonya Cromna Döneminden Günümüze Tekne Ustaları Diyarı Kurucaşile”nin, bundan böyle yarınlarımıza ışık tutacak, gençlerimizin ufkunu açacak, öğrencilerimize ihtiyaç duyduklarında kaynak oluşturması açısından önemlidir. Gelecek kuşaklarımız da geçmişini tanıyıp kendilerine hizmet edenleri takdirle anacaklardır.”
*****
Ormanlık alanların bol olduğu bölgelerde yöre ahalisi zorunlu olarak ağaç işleme işlerine yönelir. Ayrıca Osmanlı döneminde İstanbul’un da gerek inşaat (kale, saray, köşk) işlerinde, gerek yakacak olarak ağaç ve keresteye şiddetli ihtiyacı yine bu Karadeniz çevresindeki ormanlık alanlardan sağlanır. Bunun için bu sahil şeridinde Şile’den Cide’ye kadar çok sayıda “Hatap/odun iskelesi” kurulmuştur. Bu ormanlık alanda: kayın, gürgen, kestane, meşe, karaçam, sarıçam, köknar, kayacık, kiraz, akağaç, dişbudak, çınar, ıhlamur, defne, yabani fındık, kuş üvezi, ahlat, muşmula, kızılcık, ardıç türleri bulunuyor.
H.1312-M.1894 Kastamonu Salnamesi’nde Zerzene, Gölpazarı ve Amasra bölgesinde üç büyük orman sahasının varlığı hakkında bilgi verilir. Buralarda; Kara ve sarı çak, meşe, gürgen, şimşir, boyağacı, kavak, kayacık bol miktarda bulunur. Amasra’ya bağlı Kurucaşile ve Tekkeönü; Bartın’a bağlı Mukata(Mugada), Kızılkum, Güzelcehisar, İnkumu’nda birer kereste iskelesi mevcuttur.
H.1317-M.1901 yılı Kastamonu Salnamesi’nde; “Bartın, Safranbolu, Araç, Daday ve Hamidiye/Devrek ormanlarından kat ile ahali kuranın arabalar ve sal bağlayarak Filyos nehri vasıtasıyle iskelelere getirip tüccara sattıkları kereste ile hatabı kaydederek ve Kızılkum, Mugada, Boğaz, Tarlaağzı, Amasra, Çakraz, Göçkün, Deliklişile, Çambu, Tekkeönü ve Kapısuyu iskelelerinden “yelken sefaini vasıtasiyle Dersaat ve mahalli saireye kereste ve kömür vesaire nakil ve ihraç” olunduğu belirtiliyor. 
*****
Bu orman zenginliği ve ağaç çeşitliliği ile yöre insanının becerisi, ustalığı bir araya gelince, eski dönemlerden bu yana tekne ve gemi yapımcılığı geleneksel bir mesleğe dönüşüyor. Osmanlılar döneminde savaş gemilerinden balıkçı teknelerine, yük gemilerinden gezi sandallarına kadar çeşitli tiplerde tekneler burada yapılıyor. Bugün Kurucaşile, ahşap tekne yapımının sürdürüldüğü en önemli merkez konumundadır. Köyleri olan Tekkeönü ve Kapısuyu’nda da bu meslek devam etmektedir. Günümüzde sanayisi olmadığı için Kurucaşile’de mahalle aralarında, evlerin alt katlarında 27 atölye ve tersanenin bulunduğu belirtiliyor kitapta. Karşınızdaki deniz, Karadeniz’dir. Yapılacak gemi ve tekneler bu denizin fırtınasına, dalgasına göre yapım tekniği gerektirir.
1997 yılında açılan “Kurucaşile Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi” ile tekne ve gemi yapımcılığı farklı bir boyuta taşınır. 2011 yılından başlayarak da Bartın Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu’nun “Gemi İnşaatı ve Turizm Bölümü” ile “Yat İşletme Yönetimi” ve “Deniz Liman İşletmeciliği” bölümleri Kurucaşile’de öğretime açılır.
Kitabı okudukça yeni bilgiler öğreniyorsunuz. Çok önceki yıllarda gittiğim gördüğüm Kurucaşile, Kapısuyu, Tekkeönü, tatil amacıyla Çakraz, Amasra, Bozköyaltı, Güzelcehisar, Kızılkum sahillerini yeni baştan düşünüyorsunuz. Bir de bu doğa cennetlerine yapılmak istenen termik santral cehennemleri aklınıza geliyor. Bir insanlık ve doğa suçunu bu kadar hevesle gerçekleştirmek isteyen insanları ne zaman, nasıl büyüttüğümüzü düşünüyorsunuz.
Değerli Nihat Yasa’yı, memleketi Kurucaşile’ye ve Kurucaşileliler’e böyle kapsamlı bir kitabı armağan ettiği için bir kez daha kutluyorum. Bildiğim yeni çalışmalarını da beklediğimi belirtiyorum.