İlk, hatırladığım 1973 seçimleri… Televizyon henüz yaygınlaşmamıştı… Küçücük bir çocuk olduğum için sandık falan da gezmedim ama sonuçları epey bir süre gazetelerden takip ettim… Yüzde 46 oyla birinci çıkmasına karşın parlamentoda tek başına iktidar olacak sayıya ulaşamayan CHP’nin, MSP ile koalisyon kurması olay olmuştu… Kıbrıs’la yatıp, Kıbrıs’la kalktığımız o yıllarda, Başbakan Ecevit gibi Genelkurmay Başkanı Semih Sancar da, savaşın ardından, kahraman olmuştu… Koalisyon ortağı MSP boş durur mu, onlar da “Milli kahraman Necmettin Erbakan” diyerek çınlatıyorlardı ortalığı…
 
5 Haziran 1977 seçimlerindeyse, ergen sesimi, “6 Haziran Ecevit Başbakan” haykırışlarına kattım epeyce… Afiş asıp duvar yazılamaları da yaptığım o seçimde kamyon kasalarında coşkulu konvoylara da katıldım… Bu seçimde terfi edip, sonuçları CHP İl binasında takip ettim… Müthiş bir atmosfer vardı… Sigara dumanından gözün gözü görmediği binada, il başkanının odasındaki telefonun sesi yükseldi mi uğultu bir anda kesiliyor, herkes pür dikkat telefonda konuşan kişinin sesini izliyordu… Elinde kâğıtla sandık sonucu getiren kişilerin telaşlı koşturmasıyla, başına yığılan insanların farklı tepkileri görülmeye değerdi doğrusu…
 
SEÇİM KURULLARI AKP’YE CÖMERT DAVRANARAK SEÇİMLERE GÖLGE DÜŞÜRÜYOR
Sonrası 12 Eylül’e uzanacak o yılların seçim heyecanını şunun için anlatıyorum: 40-45 yıldır seçimleri takip ederim büyük dikkatle… Herkes gibi büyük sevinçler, üzüntüler yaşadım ben de… Birçoğunun uykusuz geceler boyunca süren heyecanı içimde hâlâ duruyor… Çok rezalete de tanık oldum. Ama 12 Eylül dönemi de dahil, bu kadar rezilini görmedim… Baştan sona eşitsizlik içinde geçen seçim süreci böyle bir finalin kuvvetle muhtemel olduğunu anlatıyordu ama “Veri akışını durdurmak” gibi bir cinliğin yapılacağı aklımın ucundan bile geçmezdi mesela…
 
Kazandıklarını ilan ettikleri seçimlerin ardından, yapılan tüm itirazları, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” alaycılığıyla geçiştiren AKP elebaşları itiraz üstüne itiraz yaparak yenilgiden kurtulmak istiyor bu kez… Başta HDP olmak üzere muhalefet partilerinin neredeyse hiçbir itirazını kabul etmeyen seçim kurullarıysa AKP’ye karşı takındığı cömert tavırla seçimlere açıkça gölge düşürüyor… Gerçi onların kimseyi ikna etmek gibi bir derdi yok ama sayım sonucunda haklı çıkıp gerçekten seçimleri kazanmış olsalar bile, kendi tabanları dahil kimsenin inanmayacağından adım gibi eminim bundan…
 
AKP SONUN BAŞLANGICINA GELDİ
Bu seçim, “Önemli olan seçim kazanmak değil, mazbatayı almaktır” dedirtti herkese… Komünist Başkan Fatih Maçoğlu’na “Açıklanmayacak bir güvenlik sorunu” nedeniyle, birkaç gün geç verildi mazbatası…  Muş’un Malazgirt ilçesinde, seçimi 3 oy farkla kaybeden HDP adayının rakibine mazbatası tüm itirazlar karşın hemen verildi, 3 oy farka karşın 432 geçersiz oy vardı oysa orada... Muş'ta da, 2500 geçersiz oya karşın 538 oy farkla kaybeden HDP adayının somut tutanaklara dayalı itirazı göz ardı edilip rakibine mazbatası hemen verildi… Şimdi biz seçimin adil olduğunu söyleyeceğiz değil mi?
 
 “Osmanlı’da oyun bitmez” diye bir söz vardır tarihte… Tıpkı Osmanlı gibi takipçisi olmakla övünen AKP ile yancısı MHP’de de oyun bitmiyor… Devletin bahçelisi, itirazlarını reddeden seçim kurularını “FETÖ bağlantıları araştırmalı” diyerek açıkça tehdit etti örneğin… Çamur medyası bu iddiayı desteklemek için aklın sınırlarını zorlayan bağlantılar kurdu… Buna dayandırıp gözaltı yapılırsa inanın şaşırmayacağım… Bizim cenahta seçim yenilgisini “Oylar çalınıyor” diyerek açıklamaya kalkanlara hararetle karşı çıkmış biri olarak söylüyorum ki AKP, toplumsal itibarını yitiriyor artık… Sonun başlangıcına geldi ve ne yapsa geri dönüş yok…