Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın aylar öncesinden belli olan bir Zonguldak programı vardı.

Malum Uzun Mehmet Camii konusunda Sayın Cumhurbaşkanının yakın ilgisi vardı.

Zonguldak’a her bağlandığında Camii inşaatı nasıl gidiyor diye sordu.

Hatta Camii inşaatının hızlı bitmesi içinde psikolojik baskı yaptı.

Sayın Cumhurbaşkanı önce 4 Mayıs sonra 7 Mayıs’ta Zonguldak’a geleceğim Cami inşaatını bitirin talimatı verdi.

Baktı ki buradakiler bu işi verdiği tarihte bitiremeyecek açılışı 4 Haziran’a erteledi.

Öyle böyle değil tüm kurumlar Camii inşaatını bitirmek için 24 saat seferber oldu.

Yapılmayan işler yapıldı. Arka ve ara sokaklarımız perişan iken.

Yağmurda iliklerine kadar ıslanma pahasına işçiler çalıştı. İşçi ne yapsın onun derdi ekmek verilen emirleri yerine getirdi.

Maske fabrikası güzergahı sağanak yağışta asfaltlandı.

Hatta belediyenin geçmişe dönük ayıplı işlerinin de üzerleri örtüldü.

 Sayın Cumhurbaşkanını, AK Parti Genel Başkanlığı, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde takip eden devlet kurumundaki Zonguldaklı Gazeteci arkadaşımız; “Çok lider takip ettim. Ben böyle bir şey görmedim. Gece 02.00’de ayrılıyoruz yanından. Sabah namazının ardından yollardayız. Her gün bir yerdeyiz. Nasıl bir enerji bu. Anlamak mümkün değil. Biz genç yaşımızda takip ederken perişan olduk” demişti Cumhurbaşkanı için. AK Parti içindeki –senin benim adamı- davasıyla gerçek gazeteci daha sonra aforoz edildi.

Bir gün gazetecilik merakı ile sormuşlar Sayın Cumhurbaşkanına; “Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz” diye.

Cumhurbaşkanından cevap; “Milletimden

Yani o coşkulu kalabalıktan enerji aldığını söylemiş.

Zonguldak-Barın-Karabük yani Vadi için 4 Haziran çok önemli bir gündü.

Zonguldak programı kim hazırladı hepimiz biliyoruz.

Valilik kısmen işin içinde Ak Parti teşkilatları saf dışı edildi. Bilbordlardan anlaşıldığı üzere programı “Yönetenleri de Yönetmek hastalığı olan” Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan hazırlamış.

Kağıt üzerinde hazırlayanların önemi yok-

Olayı iki türlü değerlendirmek zorundayız.

Bu gezi Cumhurbaşkanının ziyareti mi? Yoksa AK Parti Genel Başkanının mı?

Cumhurbaşkanının ziyareti ise neden muhalefet belediye başkanları bu programlara davet edilmedi.

Ak Parti Genel Başkanının ziyareti ise Teşkilatlar neden bay-pas edildi.

Sadece büyük insan hünkarımız Selim Alan’ın organizasyonu ise onu bilemem.

Ama gözüken o ki. Her şeyi hazırlayan o olmuş.

Selim Alan, Bürokrasi, Parti teşkilatları ve herkesin kendisine biat etmesini istiyor.

Batı Karadeniz için böyle anlamlı ve güzel bir günde, hem de müjdelerle dolu bir günde ALAN’ı boş bırakarak bence işi yüzüne gözüne bulaştırdı.

Geçtiğimiz hafta benim Anakara’da yaşayan oğlum 9 yaşındaki Bilal Efe cenazemiz nedeniyle Zonguldak’a geldi.

Bana, “Baba, Belediye Başkanı ne güzel çalışıyor. Her yerde inşaat var” dedi.

Hele hele Camii inşaatını görünce oraya bayıldı ve sordu; “Camii de mi başkan yapıyor” bende kendisine, “Hayır oğlum Camiyi Cumhurbaşkanımız yaptırıyor” cevap, “Muhteşem”.

O gün Genel Maden-İş bir önceki dönem Genel Başkanı Ahmet Demirci İle karşılaştık. Oğlum meraklı sordu; “Bu amca kim” diye. Bende dilimin döndüğünce maden işçilerinin başkanı idi emekli oldu falan dedim.

Oğlum orada Başkan olunca kendine göre mevzu açtı ve; “Benim Belediye Başkanına sorularım olacak. Ama yüz yüze sormak isterim” dedi.

Bizde Bilal Efe’yi dinliyoruz.

Belediye Başkanı çok iyi çalışıyor, güzel işler yapıyor nasıl bir insan? Diye sordu. Bizde; “İyi insan” dedik.

Hayır dedi; “Nasıl bir insan. İnsanlığı nasıl” diye sordu ve bunları kendisine sormak isterim dedi.

Çocuğa mecburen; “İyi insan” dedik.

Daha fazlası var. Hani ben yalan söylüyor, yalan yazıyor olabilirim sizce. GMİS eski Genel Başkanına sorun. Şahidim o.

Daha 9 yaşına giren ve bu şehirde yaşamayan çocuk sezgileriyle olayı çözmüş. İşte Sayın Cumhurbaşkanına büyük haz ve enerji veren ALAN’ın boş kalmasının nedeni ALAN olmuş! Sevgiyle kalın.