-Nereye gidiyorsun?
Kadın yıllardır bir yastığa baş koyduğu eşine bunu sordu.
Eşi sessizce küçük bir valize giysilerini yerleştiriyordu.
-İçim daraldı,iş yerinde çok bunaldım biraz bir yerlere gidip kafamı dinleyeceğim.
Bir arkadaşın şimdi boş olan yazlık evine gitmek istiyorum.
-O da nerden çıktı?
-Üç çocukla beni yalnız mı bırakacaksın?
-Kaç gün kalacaksın?
Sorularını ardarda sıralarken yüreğine bir şüphe çoktan düşmüştü;eşi,son günlerde giyimine fazla itina gösterir olmuştu.Arkadaşım diyerek habire yalnız bir kadına yardım etme telaşesi içindeydi.
-Fazla kalmam .
-Üç beş gün falan.
-İş yerinden izin aldım.
Adam bunları söylerken fark etti ki hiç de rahat değildi, Kadın bir şeyler hissetmişti sanki. Gözlerindeki yalan söyleyenlerin kaçamak bakışlarını bir türlü saklayamıyordu. Aylardan Kasımdı, havada yoğun bir sis vardı, göz gözü görmüyordu.
-Hava çok kötü .
-Bula bula bu günü mü buldun gidecek?
-Endişe ederim..!
-Vazgeç sonra gidersin.!
Kucağında henüz altı aylık kızı ağlamaya başlamıştı. Acıkmıştı. Diğer çocuğu da babasının gidişine üzgün bakıyordu.
-Hadi git bakalım.
-Eğer gidişin dediğin sebeptense yolun açık olsun!
-Değilse Allah bilsin artık! Hiç olmazsa ne düşündüğünü açıkça söylemese de şüphesini bu imalı sözlerle belirtmişti ya, rahatlamıştı.
-Allahaısmarladık, çocuklara iyi bak!
-Ben bir iki güne gelirim.
-Bu parayı ekmek parası yaparsın,diyerek karısına kaçamak bir öpücük kondurup evden çıktı.
Kadın soluğu arkadaşında almıştı.
-Hayrola arkadaşım !sabah sabah iki çocukla bu ne telaşlı geliş.
-Sorma ....abla benimki bu sabah sudan sebeple ....gitti. Ona inanmadım. Yüreğimde bir darlık vardı biraz rahatlarım diye sana geldim.
-O .....hanım hoş geldin!
-Merak etme erkekler böyle delilikleri yapmak isterler bazen.
-Korkma ...yanlış bir şey yapmaz..diye seslendi arkadaşının eşi.
Arkadaşıyla gün boyu oturup evlilik üzerine konuştular. Arkadaşı daha yaşlı ve tecrübeliydi. Ona inandı.Çocuklarını alıp eve döndü. Ezan okunuyordu. İçinden, ''her şeyin hayırlısını nasip et Allah’ım ''diye dua etti kadın.
-Kim o..?
Kadın sabah sabah çalan kapıyı açtı..Aman Allah’ım eşi bir sonraki günün sabahı kapıda bitivermişti..Niye gelmişti ki?..Hani kafa dinleyecekti? Hiçte dinlenmiş gibi bir havası yoktu...Gittiği yerden bir gece kalmış ve dönmüştü.
-Hayrola ne oldu? Dedi kadın sevincini belli etmeden. Fazla konuşmadılar da. Çocuklar babalarının gelişine ne çok sevinmişlerdi.
Ertesi gün eşi işe başladı. Yaşamlarında değişen bir şey yoktu ama sanki sessiz konuşmalar yapılıyordu da kimse duymuyordu… Bir akşam sadece şunları konuştular;
-Hava çok kötüydü, yola devam etmedim,inip bir otelde sabahlayıp geldim.
-Yalnız mıydın?
-Evet kim olacaktı ki?
-Öyle olsun...anlatmak istediğin başka bir şey varsa dinlerim.
Adam iyice mahcuptu şimdi…bu kadın içini mi okuyordu?
-Hayır ne olsun ki?
-Bu gün eve bu celp geldi, açıp baktım mahkemeye çağırıyor , ne yaptın da geldi..?
-Bir şey değil ya! bir yanlış anlamadır mutlaka...öğrenirim sen merak etme!
Adam mahkemeye gidince anladı. Aslında bir otelde değil bir evde sabahlamıştı. Kaldığı evin sahibi de onu hırsızlıkla suçluyordu. O evde beraber sabahladığı kadın sözde ev sahibi kadının altınlarını çalmıştı.. Hani ev boştu? Hani arkadaşının eviydi? Hani otelde yalnızdı? Şimdi bunların cevabını eşine nasıl anlatacaktı? Anlatmaya mecburdu çünkü işin ucunda hapis cezası, işinden men, ya da kefalet ödeyerek şikayet edenin şikayetini geri alması vardı .
-Sana anlatmak istediğim şeyleri sözümü kesmeden dinler misin..?
-Sonra istersen kız bağır.
-Hepsini hak ettim!
-Beni af eder misin?
Eşinin dizlerine kapanmıştı, bir yandan da çocuk gibi ağlıyordu.. Allah büyüklüğünü göstermişti. Her şeyi bir bir anlattı. Heyecanla başladığı şey kabusa dönmüştü.. bir hevesti.. yanılmıştı...
-Seni çok seviyorum…
-Ne olur beni affet!
-Bunu şimdi daha iyi anlıyorum...!
Saatlerce konuştular.. iki tarafta eksiklerini ortaya dökmüştü. Olan olmuştu..!
-Seni anlıyorum .
-Seni ihmal ettiğimin farkında değildim.
-Ev işi, çocuklar, geçim sorumluluğu derken birbirimizi unutmuşuz…sonucu da bu! Bu olmamalıydı ama olmuş birkere.
-İki çocuğumuz var;onların hatırına unutmaya çalışacağım.
-Çalışacağız başka çare yok!
-Ama affetmem yıllarımı alacak...!
-Bunu bilmelisin!dedi kadın.
Kadının da desteğiyle para bulundu, kefalet ödendi, mahkeme bitti..!
Aradan yıllar yıllar geçti.... Bir aradalar… Ayrılmadılar... ama ikisi de eminim ki hiç unutmadılar!
 
Bu hikayenin sonunda da bir tavsiyem var; Aldatan aldanır.Yani;hep yanılır.Siz siz olun duygularınızı mantığınızın süzgecinden geçirmeyi sakın ama sakın unutmayın.
Gülden IŞIK