Benim adım Ali Kansu ve 1949 Zonguldak doğumluyum. Ülkemizde 50’lerde, 60’larda sosyal yaşamın her katmanda çok güzel uygulandığı bir şehrin yani Zonguldağın  yetiştirdiklerinden biriyim. Ancak birçoğumuz gibi, işim gereği, Zonguldak dışında  yaşamaktayım.

Babamın EKİ’deki görevi gereği Fener Mahallesinde yaşadık, orada doğdum ve yine aynı mahallede Yayla İlkokulu sonrası girdiğim TED Zonguldak Kolejinden 1968 yılında mezun oldum. Tüm bu yıllar içinde  çok mutlu bir çocukluk ve gençlik yaşadık. O zamanın medeniyet ölçütlerinin hep üstünde bir şehir olan Zonguldak’ta sadece Fener Mahallesi, Kılıç, Üzülmez değil tüm şehirde sosyal yaşam tavan yapıyordu. Açık hava sinemalarıyla, konserleriyle, pastaneleriyle, tenisiyle, Tenis Kulübüyle, turnuvalarla, deniziyle, Deniz Kulübüyle, tersanesiyle, Orta Kapuzu ile, temiz denizi ve Kabotaj Bayramı yarışmalarıyla, başarılı sporcuları ve Can Polat Pamay gibi efsane hocalarıyla, eğitim hayatında Çelikel, Sanat Okulu, Ticaret Lisesi  sonra Öğretmen Lisesi ve TED  Koleji okulları ile,1. Lige çıkan Zonguldaksporun futboldaki başarıları ile. Sadece bu  değil, tüm büyüklere, tanıdıklara, amcalara, teyzelere gösterdiğimiz  içten saygı bize mutlu çocuk olabilmemizi sağlayan sevgi olarak dönüyordu.

Biz böyle büyüdük, okuduk. Hepsi o güzel karaelmasın yani maden kömürümüzün sayesinde oldu. Sadece bizler değil, Ereğli Demirçelik kuruldu bir tarafımıza, Karabük kuruldu öbür tarafımıza, onlar da kaliteli kömürümüzü işlediler. Bugün Karabük il olduysa Zonguldak maden kömürünün katkısını kimse yadsımamalıdır. Aynı şekilde Ereğli’nin ekonomik kalkınmışlığı Zonguldağı geçmişse yine nedeni Zonguldağımızın maden kömürleri sayesindedir.

Biz Zonguldaklılar uzun zaman önce FaceBook ortamında tekrar buluştuk. İlimizin fevkalade çarpık yapılaşmasını, yetersiz ekonomik gelişmesini, EKİ zamanından kalan, tarih olmuş binaların, atölyelerin nasıl elden çıkarıldığını, sahip hiç çıkılmadığını görünce acaba dedik ‘’Zonguldak’ta bir maden müzesi var mı?’.Böylece başlayan araştırmalarımız sonucu ilin Kültür ve Turizm Müdürü ile konuştuk, milletvekilleri ile konuştuk ve Maden müzesi olması için bir binanın inşa edildiğini ancak henüz Bakanlık tarafından teslim alınmadığını dolayısıyla müze statüsüne giremediğini, iç donanımı için oluşturulmuş donanım listesi üzerinde ciddi çalışmaların başlatılmamış olduğunu öğrendik. Sonra Belediye Başkanı Sayın Muharrem Akdemir ile randevulaştık ve ben Zonguldağa giderek sevgili arkadaşım Eczacı Zafer Yaman ile Belediye Başkanını ziyaret ettim. Hem Madencilik Müzesinin hala Zonguldakta olmayışı hepimizin ayıbıdır gerçeğinden yola çıkarak neler yapabilirizi hem de işsiz ve niteliksiz gençlerimize, kızlarımıza yönelik meslek eğitim kursları düzenleyip nasıl istihdam edebilirizi konuştuk. Muharrem Bey her iki konuya da olumlu yaklaştı. Kendisi önümüzdeki aylarda bizi davet ederek  bir ikinci toplantı yapacak ve  her iki konuda da ilgililerle, daha somut konuşabileceğiz. Sonra Kültür ve Turizm müdürümüzü ziyaret ettik ve yapımı bitmiş binanın kabulü konusunda Bakanlık düzeyinde olumlu gelişmeler başladığını ve 2015 yılı içinde Madencilik Müzemizin açılabileceğini öğrendik.

 Gelişmiş ülkelerde ekonomik yönden kalkınabilmek için şehre, bölgeye özgün her türlü malzeme kullanılmakta, önemli finansal girdi sağlanmaktadır. Ayrıca bir ülkenin sanayisine kıymetli madenleri sayesinde el vermiş şehirlerde mutlaka o faaliyete ilişkin bir müze bulunmaktadır, böylece şehrin tarihi yaşatılmakta, yapılmış çabaların unutulmaması sağlanmaktadır. Zonguldakta EKİ’de çalışmış herkes, Kömür işletmeleri ile iş yapmış tüccar ve sanayicilerimiz, Zonguldaktan işçilerimizin, ailelerimizin ve bizim oylarımızla seçilmiş tüm parlamenterlerimiz, bu Müzenin bugüne kadar açılmamış olması hepimizin ayıbıdır. Bizi Meclis ve Senatoda temsil etmiş ve eden siyasi parti temsilcilerimiz bu konu sizi daha çok ilgilendirmektedir.

Biz Zonguldağımızda Madencilik Müzemizin bir an evvel kurulmasını, faaliyete geçmesini istiyor ve bekliyoruz, EKİ’de çalışmış, halen çalışıyor olanların, rahmete erenlerin, ocaklarda verdiğimiz şehitlerimizin hakkıdır bu.