Aday listelerini açıklayan partiler çalışmalara iyice hız verdi… Muhalefet partilerinin kimi sözleri de öyle ama vizyon sunmaktan daha çok vaat yarışına dönüşen seçim meydanlarında, özellikle AKP elebaşlarının söyledikleri resmen komik kaçıyor… Bir yandan “Memleketin beka sorunu var” diye korku iklimi yaratıp, diğer yandan da istikrarın sürmesi için oy istemeleri trajikomik bir durum örneğin… Hele reislerinin ana muhalefet partisi lideri pozuna bürünüp her türlü sorunu “24 Haziran’dan sonra çözeceğiz” demesi başkalarını bilmem ama beni acı acı güldürüyor…
 
AKP’nin seçim bildirgesi de baştanbaşa çelişkilerle dolu… Tam bir kara mizah örneği olan bildirgeye göre, önümüzdeki dönemde, Türkiye daha demokratik bir ülke olacakmış ama OHAL sürecekmiş… Yazboz tahtasına dönüştürülen eğitimin içeriği ve kalitesini artırmak ana öncelikleri olacakmış… Gençleri içine tükürüp, ucube ilan ettikleri sanata yönlendireceklermiş… İktidarları döneminde tavan yapan kadına şiddette, yeni dönemde sıfır tolerans uygulanacakmış… Yoksullukla etkin mücadele edilip, hepten bozdukları gelir adaletini düzelteceklermiş… Miş miş de miş miş…
 
HIRSLI SİYASETÇİLER İÇİN SEÇİM BİLDİRGELERİNİN ÖNEMİ YOK
Ortada gerçekten abuk bir durum var. Okuduğumda gülüp geçmiştim ama AKP’nin bildirgesi, sosyal medyada dolaşan, “İktidardan şikâyetçi olan iktidar, iktidarın bozduğu ne kadar şey varsa, iktidara gelerek hepsini düzeltmek için iktidara talip oluyor” geyiğiyle açıklanabilecek bir garabetten ibaret kesinlikle… 16 yıldır ülkenin başta doğası, ekonomisi, insani yapısı, demokratik birikimi olmak üzere her şeyini tahrip eden AKP, yeni dönemde kendi ikbalini korumanın dışında hiçbir şey vaat etmiyor… Etmediği gibi pupa yelken sürüklendiğimiz üçüncü dünya ülkeleri limanına demir atmaya çağırıyor…
 
Bunları bir siyasal değerlendirme olsun diye yazdım, hırslı siyasetçiler için seçim bildirgelerinin de bir önemi yok aslında… Hele ki yerelde bu hedeflerin bile çok gerisinde bir dil kullanılıyor … Yazmasam çatlarım, CHP’de de durum çok farklı değil… Zonguldak 1. sıra adayı Ünal Demirtaş, “30 yıldır konuşulan Filyos Projesi var. CHP iktidarında burayı 3 yılda bitireceğiz” demiş… İyi ilişkiler içinde olduğum ve ağır başlı tavrıyla ülkenin ihtiyaç duyduğu sağduyu sahibi politikacılar arasında gördüğüm Sayın Demirtaş alınmasın ama kanım dondu bunları okurken…
 
CHP’NİN BİLDİRGESİNE DE AYKIRI
Kitabını gönderdik ama okumamış galiba… Ülkenin önde gelen bilim insanlarıyla yaptığımız “Ekonomik ve Ekolojik Sürdürülebilirlik Açısından Filyos Vadisi” sempozyumunda tüm açıklığıyla ortaya çıktı ki, ortada böyle bir proje yok… Her şey başlanmış bir liman ve ilan edilmiş serbest ve endüstri bölgelerinden ibaret yalnızca… Anlamadığım bunun nesi bitecek üç yılda… Yine orada ortaya çıktı ki, Sakarya Irmağı’ndan, Kızılırmak Deltası’na kadar olan bölgenin en önemli ekosistemi olarak mutlaka korunması gereken Filyos Vadisi’ne önerilen yatırımlar, tümüyle akla ziyan…
 
Demirtaş’ın doğa düşmanı yatırımlara sahip çıkan bu söylemi kendi seçim bildirgelerine de aykırı ayrıca… CHP, yeni dönemde, “Acil koruma ve yeniden onarma ilkesini barındıran bir Ekolojik Anayasa hazırlayacağız” diyor örneğin… İklim değişikliğinin, Türkiye’de yaratacağı etki, kırılganlık ve riskleri inceleyecek stratejiler geliştirmeyi vaat ediyor. Daha da ileri gidiyor, Akkuyu ve Sinop nükleer enerji santralleri, Kanalİstanbul gibi doğa düşmanı projeleri durduracağını söylüyor… Aynı cesaretle, “Filyos’ta akıl dışı yatırımları durduracağız, orada tarımı, turizmi geliştireceğiz. Bir karış tarım toprağına beton döktürmeyeceğiz” demesi gerekirken, olmayan projeyi üç yılda bitirmeyi vaat ediyor… Ne diyeyim: Allah kolaylık versin hepimize…