Dünkü CHP il başkanlığı yarışı uzun süre akıllardan çıkmayacak bir kongreye sahne oldu…
CHP’de ilk kez bir kongrede 4 aday çekişti…
Demokrasi adına güzel bir yarıştı…
Zaman zaman yaşanan tatlı sert atışmaların dışında sıkıntı olmadı…
Furat; Nurettin Yolcu ve Harun Akın’a… Yolcu, alayına… Harun Akın; Furat ve Yolcu’ya yüklendi… Adil Bahadır ise Harun Akın’a “Her koltuğa aday oluyorsun. Düş artık yakamızdan” diyince salondaki gergin hava gülüşmelerle yumuşadı…
Akın’ın adaylığı sahiden de garipsenmişti… Milletvekilliği yapmış birinin il başkanlığına aday olması görülmüş iş değildi… Attan inip eşeğe binmek bu olsa gerekti…
Tabi Harun Akın’ın derdinin milletvekilliği olduğunu bilenler her şeyin farkındaydı… Seçim sürecinde Harun Akın’ın bir adım önde olduğunu, diğer adaylar arasında bir gizli birleşme olmadığı takdirde kazanacağını yazmıştım…
Çünkü Harun Akın karşıtları geçmişte de aynı yönteme başvurmuş, belediye başkanlığı için yapılan önseçimde son anda Muharrem Akdemir’e yatarak Akın’ın seçilmesini engellemişti…
Ali Koçal, dün ki kongre sırasında Halil Furat’ı telefonla arayarak desteklediği aday Adil Bahadır’ın daha önde olduğunu Harun Akın’ın kaybetmesi için Furat’ın çekilmesini istiyordu…
Furat, haklı olarak çekilmedi…
Hal böyle olunca da Harun Akın ipi göğüsledi…
Dünkü kongrede, Harun Akın en akıcı konuşan adaylardan biriydi… Salonda delege ağırlığını hissettirdi… Zonguldak Belediye Başkanlığı önseçiminde kendisine destek veren dinamikleri koruyan Akın, salondan gülerek ayrılan taraf oldu…
Her ne kadar salonda asılan pankartta “El ele kol kola, omuz omuza” yazan sloganla delegenin karşısına çıksa da, Akın da biliyor ki parti tabanında ona bitmek bilmeyen bir tepki var…
Umarım delegenin ona verdiği bu ağır sorumluluğun farkına varır ve en kısa zamanda geçmişteki ihtiraslarından sıyrılıp gerçekten herkesi kucaklayan bir misyon üstlenir…
Daha önce de yazdım, yine söylüyorum…
Eğer dünkü kongrede iki aday yarışsaydı Akın kesinlikle kazanamazdı…
Ama ortada bir gerçek var… Bugünden itibaren CHP’nin yeni il başkanı Harun Akın…
En azından vekillik için istifa edeceği güne kadar!
***
Dün Zonguldak Kömür Spor maçının devre arasında TSO Başkanı Salih Demir ile yaşadığım bir olay gösterdi ki, karşı cephede değişen hiçbir şey yok!
Son 3 yıldır yaşadığım onca şeyden sonra tam ortalık duruldu derken, dün bir kez daha Salih Demir ile yine bir haber yüzünden karşı karşıya geldik… Gerçi o konuştu ben dinledim… O ağzına geleni söyledi ben susmayı tercih ettim. Hem de “şeref” tribününün önünde İl Emniyet Müdürü Osman Ak’a 3 metre mesafede…
“Mustafa TSO’nun alacağı makam arabasını araştırıyormuşsun” diyerek üzerime yürürken kötü niyetli olduğu çakırkeyif(!) bakışlarından belliydi… Salih Demir, o küfürlerin altında kalacağımı düşünüyorsa çok yanılıyor!!!
Tehditleri ve o iğrenç sözlerini aynen ona iade ediyorum… Hele ki, kendi kalitesini ortaya koyan “Sen önce evine ekmek al” demesi yok muydu…
Sanki beyefendi evde ekmek yerine pasta yiyor…
Bir TSO Başkanı bu kadar küçük işlerle uğraşır mı? Eğer TSO’ya makam arabası alınmasıyla ilgili yasal ve ahlaki bir sorun yoksa Salih Demir’in bu haberin yapılmasından niye rahatsız? Binlerce kişinin bulunduğu, onlarca polisin önünde üzerime yürüyüp tehdit eden bir adam o cüreti kimden ve nasıl alıyordu?
O kadar çok sorulacak soru var ki?
Maçtan sonra Emniyet Müdürü Osman Ak’a durumu aktardım. Duymadığını, 6 aydır herkese aynı mesafede durduğunu belirterek, “Bizim olduğumuz yerde böyle şeylere müsaade etmeyiz” dedi… İnanmaktan başka çaremiz yok…
Çünkü biz bugüne kadar hep adalete ve devletin polisine güvendik…
Bundan sonra da öyle olacak!
