O ne rezaletti öyle…

Nerden başlasam, nasıl anlatsam bilemedim…

Dün evlere şenlik bir belediye meclisi izledik…

Beceriksiz, basiretsiz insanların kendi kazdıkları çukurda nasıl gömüldüklerine şahit olduk…

Peşin peşin söyleyeyim…

Öyle sosyal medyada cami projesine karşı çıkanları adap kurallarını aşarak eleştirenler, “din düşmanı”  olarak yaftalayanlar biraz daha haddini aşarsa aynı üslupla ağzını payını alacaktır…

Kimse kimseye din bezirganlığı yapmaya kalkmasın!

Kimin haddine insanların inançlarını sorgulamak…

Bu ülkede kim kimin ibadetine engel oluyor…

Bir daha söylüyorum, o kalın kafanıza yerleştirin…

Kimse “cami yapılmasın” demiyor…

İhtiyaç varsa elbette yapılmalı…

Ama bu şehirde yeteri kadar okul olmadığı için 55 kişilik sınıflarda öğretmen eksiğiyle okuyan öğrenciler varken…

Kent insanı işsizlik yüzünden akın akın metropollere göç ederken…

İstihdam adına ölüm kusan termik santraller dışında tek bir çivi çakılmazken…
İlle de cami diye diretmek bu halkın
aklıyla dalga geçmektir…

Gelin bugün öğlen namazında kentin en güzel camisi Ulu Cami’ye gidelim…

2 bin kişilik camide 200 kişi ya var ya yoktur…

Peki nedir bu inadınız, kime yaranma derdindesiniz…

Bu olayı ideolojik bir platforma çekmek bu kente ne kazandıracak?

Dünkü yazımın altına bir kez daha imza atıyorum…

Politika korkakların işi değil!

Muharrem Akdemir, Vali Ali Kaban’dan korktu ve dünkü meclis toplantısına katılmadı…

CHP’ye ağır bir mağlubiyet yaşatan Muharrem Akdemir’in vicdanı rahat mı?

Şehrin sosyal yaşamını ilgilendiren böylesine önemli bir kararda kendisini adam yerine koymayan bir Vali’ye karşı nasıl bir sorumluluk hissetti ki, dünkü meclise katılmadı?

Ve yarın o koltuğa hangi yüzle oturacak…

Bakın ben bu şehirde yaşayan bir yurttaş olarak buradan açık açık yazıyorum…

Benim gibi düşünen her Zonguldaklıyı da Akdemir’i gördüğü her yerde tavır koymaya davet ediyorum…

Akdemir, onurlu bir adamsa görevinden derhal istifa etmelidir…

Peki, Sertan Bacak’a ne demeli?

Aklınca beni tekzip etmeye çalışırken çarşafa dolandı!

Yok proje çok güzelmiş de, yok il başkanına öyle dememiş de, yok camiyi görememişte…

Neyse ki bacağına bakmadan boyundan büyük işlere girişen Sertan Bacak, imar komisyonunda “evet” dediği cami projesine mecliste “hayır” demek zorunda kaldı…

Akdemir ve Bacak’ı kısmen anlıyorum da 40 yıllık meclis üyesi Turan Demirtaş’a akıl sır erdiremedim…

Bir süre önce bana göre de sırf doğruları söylediği için CHP’den ihraç edilen Turan Demirtaş’a, dün eminim benim gibi birçok Zonguldaklı saygısını yitirmiştir!

Demirtaş, aklınca kendisini ihraç eden CHP’den intikam aldı ama son golünü Zonguldak halkına attı farkında değil…

Hayatı boyunca caminin önünden geçmeyen bir adam, ne oldu da biranda Zonguldak’ta yeni bir camiye ihtiyaç duyulduğuna karar verdi…

70 yaşını aşmış bir adama -hele ki bu Turan Demirtaş gibi tecrübeli bir politikacıysa- akıl vermek haddime değil ama…

Demirtaş, dün hırslarına yenilerek 40 yıllık siyaset yaşamına kötü bir jübile yaptı…

Eee Turan Amca, ne diyeyim ki şimdi ben sana?

Demek ki, her zaman üç yanlış bir doğruyu götürmüyormuş…

Bazen bir tek yanlış 40 yıllık doğruları silip atıyor!


Buyurun hep beraber okuyalım…

El-Fatiha!