Artık çok açık ki AKP, her uygulamasıyla enkaza çeviriyor ülkeyi… Sadece son bir ayda yaşanan olaylara şöyle bir bakmak bile, AKP’nin bizi nasıl bir uçurumlara sürüklediğini anlatmaya yetiyor… İçeride otoriter bir rejim kurarak adeta bir korku imparatorluğu yaratan AKP, dışarıya verdiği görüntüyle üçüncü dünya ülkeliğinden bile küme düşürüyor bizi… İzlenen ikiyüzlü politikalar, söylenenin tam aksine yapılan uygulamalar, hiç sıkılmadan çizilen zikzaklar, tüm dünyada, samimiyetimizin sorgulanmasına ve art arda yaptırımlara neden oluyor…

 

Bir arkadaşım sosyal medyadaki bir paylaşımında anlatıyor... Singapur’da, havaalanında, pasaport kuyruğuna girmiş… Her şey yolunda giderken, sıra kendine geldiğinde durum değişmiş birden… Irak, Suriye, Özbekistan, Türkmenistan uyruklu birkaç kişi ile birlikte sıradan çıkarılıp başka bir alana alınmış… Derin bir sorgulama ve arama başlamış ardından… Herkesin birkaç dakikada geçtiği gümrükten o epey bir zaman sonra geçebilmiş… Türkiye, Singapur’da da terörist ihraç eden ülke statünde olduğu için tüm vatandaşlarına bu muamele yapılıyormuş…

 

ABD, AB EMPERYALİST… SİNGAPUR NE?

AKP elebaşlarıyla yardakçıları, ABD yaptırımlarını, “Emperyalistlerin, oyunlarını bozan Türkiye’yi engelleme çabası” diye açıklamaya kalktı bize… AB yaptırımlarını, “Başından beri teröre destek veren Hristiyan kulübünün işi” diye anlattı… Açık söyleyeyim, en azından kendi kitlesi üzerinde başarılı oldu da… Peki, Singapur dahil birçok ülkenin vatandaşlarımıza gümrüklerde çektirdikleri eziyete ne diyecekler acaba? Merak ediyorum, izledikleri ahmakça politikalarla Türkiye’nin tüm itibarını yerle bir eden zevat, bu utancı hangi sözlerin arkasına gizlemeye kalkacak…

 

Girdiği her işten çırak çıkmasına karşın kimilerinin büyük ustası olmaya devam eden zat her şeyi, yüzüne gözüne bulaştırıyor… Son olarak, “İstanbul müstesna bir şehir. Ama biz kıymetini bilmedik. Biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum. Bizim evlerimiz genişlese de gönüllerimiz daralıyor. Binalarımız yükseldikçe ufkumuz kararıyor” buyurmuş… Hani bunu diyen Cumhurbaşkanı olmasa, bambaşka bir söz çıkacak ağzımdan… On kuruşluk samimiyet yok çünkü… Olsa, Kanalistanbul denen en büyük ihanet projesi o saat, ortadan kaldırılırdı örneğin…

 

GEZİ’DE KATLEDİLENLER FARKLI BİR ŞEY Mİ SÖYLEDİ

Gezi’de ayağa kalkan milyonlar, yanlış imar politikaları ile İstanbul’a ihanet ettiğini söyledi zat-ı muhtereme… Üçüncü köprüye, havaalanına karşı çıkanlar, aynı kaygıyla copun, panzerin, biber gazının önüne atladı… “Ürettiğiniz rant projeleri kadim şehri yaşanmaz kılıyor” diyenlere “Sizden öğrenecek değiliz” kibriyle kin kusuldu meydanlarda… Onlarca insan devlet şiddetiyle katledildi… Ölenlerin aziz hatıralarını yüzbinlerce nalça ağız yuhalandı meydanlarda… İnsanların acılarıyla dalga geçildi… “Biz ihanet ettik” mavrasına inanmamız beklenerek aklımızla dalga geçiliyor şimdi de…

 

Ülke liyakatli insanlarca değil, ayakkabısını bağlamaktan aciz muhterislerce yönetiliyor… Üniversite sınav sistemi değiştiriliyor örneğin… Bir günde iki sınav yapılacağı, sabahki sınavdan belli bir puan alamayanların, öğleden sonra hepsini doğru yapsa bile değerlendirmeye girmeyeceği açıklandı ilk önce… Kargaların bile güldüğü sistem bir hafta sonra değişti, şimdi iki sınavın ortalamasından söz ediliyor… Ey cahil sürüleri… Ey embesiller, tanrı sizi bildiği gibi yapsın, ne diyeyim… Çalışmayı madem tamamlamadın açıklama o halde… Açıklayacaksan da üzerinde etraflıca çalışmış ol… Ayıptır yahu…