Kaç çocuk babasının masal anlatmasını bekleyerek büyüdü? Sahi kaç çocuk masalsız büyüdü ve baba oldu? Babaları bu kadar ulaşılmaz kılan neydi? Yoğunluk, yorgunluk mudur sadece? Ya da bunlar hakikaten geçerli nedenler midir, yanı başındaki çocuğundan fersah fersah uzak durmak için?

  Sahi ne oldu, babasının baktığı ama göremediği o çocuklara?

  Bir kız çocuğuysa, babası varken… hem de aynı evde yaşayıp, aynı masada yemek yiyip, aynı havayı soluyup babası yok gibi büyüyen…

 Bir yanı hep eksik bir yanı hep buruk bir yetişkine, bir  eşe, bir anneye dönüşecek… Hep eksik yanlarını tamamlamak için uğraşacak… eşiyle, işiyle, çocuğuyla…

 Yahut bir erkek çocuğuysa, babası varken… Hem de aynı evde yaşayıp, aynı masada yemek yiyip, aynı havayı soluyup babası yok gibi büyüyen…

Bir yanı hep eksik bir yanı hep buruk bir yetişkine, bir  eşe, bir babaya dönüşecek… Hep eksik yanlarını tamamlamak için uğraşacak… eşiyle, işiyle, çocuğuyla…

   Sahi ne oldu, yanındaki babasına hasret kalan çocuklara?

   Çocukların tutum ve davranışları üzerinde babalarının etkileri yadsınamayacak derecede önemlidir. Var olan bir babanın yokmuş gibi olması, çocuklarıyla ilgilenmemesi, onlara hakettiği zamanı ve ilgiyi verememesi / vermemesi özellikle duygusal gelişimlerini olumsuz etkilemektedir.

    Baba ile kurulan sağlıklı ilişkiler, özellikle 3 yaş itibariyle erkek çocuklarının babalarıyla kurması gereken özdeşim ve  cinsiyet rollerini öğrenmesi açısından oldukça önemlidir, bu dönemde kız çocuklarının babalarıyla kurduğu ilişki ise, ileride karşı cinsle kuracağı ilişkilerini önemli ölçüde etkileyecektir.  Bunun yanısıra baba- çocuk arasındaki sağlıklı ilişki, çocuğun özgüven gelişimini, zeka gelişimini de olumlu yönde etkilemektedir.

   Baba çocuk ilişkisinde annelere düşen en önemli görev ise, aracı olmaktan vazgeçmeleridir. Babaların çocuklarıyla kuracağı ilişkinin şeklini, sınırlarını annenin belirlemeye çalışması, bence baba-çocuk ilişkisi açısından en önemli engeldir... bir kere arada o köprüyü kuran anne, ömür boyu o misyonu taşımak zorunda hisseder kendini ve hiç de sağlıklı olmayan bir aile içi iletişim ortaya çıkar.

Sevgili baba;

    Belkide hiç dinleyemediğin masalları, sen anlat kızına… bir masal anlat oğluna… hep tutunabileceği, hep güç alabileceği, hayatı boyunca dimdik durmasına yardımcı olacak bir masal anlat… ışık tut oğluna, aydınlat yolunu kızının… sana da tüm yoğunluklarını, yorgunluklarını unutturacak masallar anlat…

 Baba, bir masal anlat bana…

 Sonra benim biricik ve en güzel masalımın kahramanı hep sen ol…

Sevgi, Saygı ve Minnetle…





‘’Baba, bir masal anlat bana, içinde  bütün sevdiklerim olsun.’’