Yolda yürürken

Sosyal medyada…

Dost meclisinde hep aynı sitemle karşılaşıyoruz…

“Siz gazeteciler bu şehrin sorunlarını yeterince yazmıyorsunuz…”

Sizce öylemi sahiden?

Çok merak ederim siz gazeteci olsanız yarınki manşetiniz ne olurdu?

Ya da size göre bu şehrin en önemli gündem maddesi ne?

Durun ben siz anımsatayım…

İkinci kez Rektör seçilen Mahmut Özer ve üniversitenin sorunları mesela…

Artık duyunca gına getiren “İkinci Abdühamit’in hayali” diye başlayan Filyos Projesi haberlerine ne dersiniz?

CHP’deki il başkanlığı sonrası yaşanan kayıkçı kavgasından manşet çıkar mı?

AKP’de “Küçük olsun benim olsun” diyen ama il başkanlığında küpünü dolduran Hamdi Uçar manşet olur mu?

Çeyrek asır bir elleri yağda bir elleri balda yaşadıktan sonra, saltanatları yıkılınca siyah ciplerden inip hayatın gerçekleriyle yüzleşen kömürcüler ile “memleket elden gidiyor” goygocuları sizin manşetinizde yer bulur mu?

Adı hep şiddetle anılan bir TSO başkanının 500 bin TL değerinde bir makam aracı almasının haber değeri yok mu sahiden?

İnşaatlarında kaçak su kullanan AKP’li meclis üyesiyle aynı partide İl Başkan Yardımcısı olan ortağının hırsızlık suçlamasıyla yargılanmasına rağmen adının Merkez İlçe Başkanlığı’yla anılması sizce de ironik bir manşet olmaz mı?

Zonguldak’ta bilmem ama dünyanın neresine giderseniz gidin, Memurla Lokali skandalında yıllık abonesinin 10 bin lira olduğunu iddia eden Pusula Gazetesi’nin günlük satış fiyatının 32 lira 362 kuruş olması haberin kralıdır… Hem de 8 sütuna manşet… Alın size slogan: Dünyanın en pahalı gazetesi Pusula!

Türkiye’yi hayran bırakan taraftarıyla haber bültenlerine, gazetelere manşet olan Zonguldak Kömür Spor’un maçlarına tek bir yöre milletvekilinin gelmemiş olması sizce iyi bir manşet olmaz mıydı?

Memleketin en sevimli delisi, Zonguldak’ın maskotun olan Karga lakaplı Hayrullah Tıfıl esaret altında yaşarken, memleketi soyup soğana çeviren, siyaset adı altında din bezirganlığı yapıp servetine servet kayanların kıyaslamasından da güzel bir manşet çıkardı eminim…

10 bin kişiyi temsil etmesine rağmen Kanarya Sevenler Derneği kadar saygınlığı ve etkinliği olmayan bir Genel Maden İş Sendikası’nın(GMİS) düştüğü içler acısı duruma ne demeli?

Makam odasındaki koltuğuna zamkla yapışmış bir Zonguldak Belediye Başkanı’nı halk adına göreve davet etmek de halkın hislerine tercüman olurdu…

Şehrin en güzel yerindeki tek sergi salonunu milyonlarca lira harcayarak gasp ederek buraya kendi adına bir müze açtıran Köksal Toptan’ı mı… Özgürlüğü için milletvekili olduğu kente bir tek çivi bile çakmayan Mehmet Haberal mı manşet yapmak isterdiniz kendi gazetenizde?

Orhan Veli,  “Siyah akar Zonguldak’ın deresi…”  diye başlayan satırları yazdığında takvimler 1946’yı gösteriyordu…

Yani tam 68 yıldır simsiyah akan bir derenin hala var olduğu, yollarının geçit vermediği bir şehirde kime ne desek yüzü kızarır ki?

Değil gazeteci, allame-i cihan olsanız ne yazar?

Madem öyle gelin bu köşenin altına yazacağınız yorumlarınızla yarın ki manşetimizi siz atın…

Gazetecilerin yazamadığı o manşet neymiş biz de bilelim!