İktidar ama: Muktedir değil.

Bunu: İncivez mahallesinde dikilen yüksek binaların altındaki depo katların su dolu olmasından… Bunu sadece, kaygan zeminlere inşaat ruhsatı verilmesi, bina teraslarının ‘yeşil Akçeler’ ile kapatılmasından anlamıyoruz.

Meclisinde MHP’siz komisyon paylaşımından, meclis üyelerinin arkadaşlarına ahlâk-a mugayir saldırılarından, işçilere ödeyemeyeceği paraları zam diye vermesinden, kurumlara bakışından anlıyoruz.

Paranın idaresindeki acizliğin, insanın idaresindeki çaresizlikle çakıştığını görüyoruz. Nihayetinde, bir dirayet eksikliği hâkim.

Kaldırımların, dükkânların uzantısı olması, balkonların kapanması, İşçi anıtında balık ve portakal satılması, seyyarların ‘takmışım’, Müteahhitlerin ‘çakmışım’ pozunda işlerine bakması, zabıta’nın yatması, su patlaklarının pırıl pırıl, lâğımların şırıl-şırıl akması…

Zonguldak Belediyesinden bahsediyorum…

2013 faaliyet raporunda Misyonunu; ‘kanun, yönetmelik ve diğer mevzuatlar çerçevesinde dürüst, şeffaf, çağdaş ve katılımcı Belediyecilik anlayışıyla yönetmek…’

Vizyonunu; çağdaş, üretken, verimli ve kaliteli bir Belediyecilik anlayışını uygulamak’ şeklinde belirlerken, sıraladığı umdelerin çoğu sadece satırlarda kalmış.

ÜYE ÜCRETLERİ

Önce: Riyasetten aşağıya doğru, seçilmişleri, maddi - manevi açıdan matematik olarak sergileyelim.

Belediye Başkanı:7.000 lira maaş + mesai, yolluk, makam tazminatı.

Başkan Yardımcısı(Seçimle gelen): 4.500 lira maaş.

Başkan yardımcısı: 4.000 lira maaş.

Belediye Meclisi: CHP: 16, AKP: 11, MHP: 3 üyeden oluşuyor.

Meclis Üyelerinden oluşan 5 ayrı komisyon (İmar, Trafik, Türlü İşler, Plan-Bütçe, Kadın Komisyonu )bulunuyor.

Encümen:5, Denetleme komisyonu: 7 kişiden oluşuyor.

Meclis üyeleri oturum başına: 85 lira, Denetleme Komisyon üyeleri adam başı: 3.825 lira, beş ayrı komisyonun üyeleri, oturum başına: 85’er lira alıyor.

Komisyonlar neden beş kişiden oluşuyor? Büyükşehir Belediyelerindeki sayı beş olduğu için mi? Yasalar 3 - 5 kişiden oluşur dediği için mi?

Peki: Komisyonlarda seçimle gelmiş MHP’li üyeler neden yok?

Oturumlardaki görüşmelerin dışarı çıkmaması, MHP’lilerin de 85’er lira almaması ve ya yasalar elvermediği için mi?

Nerde kaldı, katılımcı ve şeffaf Belediyecilik edebiyatı?

Şeffaflık deyince… Yapılan son 15 bin tonluk asfalt ihalesine kaç firma katıldı, kaçar lira teklif verdiler ve ihale kimde kaldı?

Meselâ, yani!..

BORÇLAR

Belediye borç batağında olmasına rağmen…

Peki, 2013’te Hükümet ile Türk-İş arasındaki Toplu İş Sözleşmesine göre, işçilere verilen zam  % 4 iken, Zonguldak Belediyesi’nin işçilere (2014) ilk yıl için verdiği % 23 zam ne demek oluyor?

Belediye -İş Sendikasına olan aidat borçlarının 15 milyon üzerinde olmasına rağmen…

Bu gün emekliliği gelmiş, parasızlık yüzünden emekli edilmeyi bekleyen yüzlerce işçi varken… Önemlisi: 2015 yılı ilk altı ayı için ödenecek kıdem tazminatı tavan tutarının

3. 541. 37 lira olduğu bilinmesine rağmen…

ÇARPIK YAPILAŞMA

Belediye İyi yönetilmiyor derken, haksızlık mı yapıyoruz acaba?

Zonguldak: 1899’da İlçe merkezi, 1924’te Cumhuriyetin ilk Endüstri Kentlerimizden biri Dolayısıyla: Zonguldak Belediyesi’nin halkına sosyal yaşantı, ekonomik kalkınma açısından hizmet etmesi gerekir.

Gelin görün ki; İdare’nin amaç ve hedeflerini “Kentsel gelişme ve planlama:

Stratejik amaç’ını: Kent’in ‘mülkiyet’ ve ‘çarpık yapılaşma’ sorunlarını çözmek için…’şeklinde belirlemiş olmasına rağmen, ‘gelişme’ ve ‘plânlama hak getire

Mülkiyet sorunu son bir ay da hatırlandı. ‘2014 Performans’ta ‘Islah- İmar planlarının uygulanması sağlanacak’ denmesine rağmen, ne Plân var ne Resmi Tapu.

Çarpık yapılaşmanın tam da cenneti Zonguldak

Başkan Akdemir, seçim kitapçığında ‘Zonguldak, Özel bir Şehir’ demiş. Kime özel?

Kent Meydanı(!) İşçi Anıtında, kurnazların beş santimlik trol balığı ve portakal sattığı, adım başı seyyarların cirit attığı, ortakların yapılara ‘kaçak’ kattığı bir şehir de ‘özellik’ sadece Gayr-ı Hukukilere

SUYUN SUYU ÇIKTI

Yine Akdemir’in seçim kitapçığından bir başlık… ‘Temiz ve ucuz su verilecek…

Belediye Meclis toplantısında, konutlarda akan içme suyunun ‘leş gibi’ hali pet şişe de anlatıldı. Yedi yıldır iktidar da olan (Meclis üyesi ve Başkan) CHP’li Akdemir’in savunması beğenilmedi.

Gelelim ucuz suya… 18 ayrı su fiyatının uygulandığı şehirde, vatandaştan alınan

1m3 suyun bedeli 2. 80 lira.

Atık Su +KDV+ ÇTV = 3. 98 lira ediyor. Ekleyin ona 18.088 lira (Katı Atık ücreti) daha.

Eder 22. 86 lira… Neresi ucuz bu Suyun? Bölge İller arasında, en pahalı su

Pahalı demişken… TTK, tonunu 32 liradan Belediye’den almaktansa, tankerle Kozludan su getiriyor. Depolarını doldurup, kullanıyor.

Bu: Şehrin iki büyük kurumunun arasındaki uyum’u (!)gösteriyor.

Pazarlık eder, 25 liradan istersin /satarsın, olur biter. Çözülemeyecek sorun mu? Yani: Kurumsal Mutabakat sıfır…

Bir soru da TTK Genel Müdürü’ne…

Lojmanlardan ayrılan personelin, Belediye’ye su borcu takmasını neden önlemiyorsunuz. Diğer Belediyelerden suyun tonunu kaça alıyorsunuz? 40 lira mı, 50 lira mı?

Pahalılığın nedeni; elektrik ve kayıp + kaçak’tan kaynaklanıyor.

Bu arada: Başkan’ın kitapçığındaki ‘Baraj da Elektriği kendimiz üreteceğiz’ sözü de Seçim Masalları arasına girdi.

Bilindiği gibi: Kaptaş ve Ulutan Barajından temin edilen su, 11 adet aktarma, 6 adet su deposu ile abonelere ulaştırılıyor. Ancak: Baraj aydınlatma ve suyun pompalama işini BEDAŞ yapıyor. Maliyeti ise yıllık 3 milyon lira.

Gelelim Suyun Matematiği’ne… Metropoliten Belediyeler Birliğinden alınan su:

11.562. 216.m3. Belediye’nin yaptığı tahakkuk toplamı: 3.752.379 m3.

Kayıp kaçak miktarı:7. 810.437 m3.(Denetim Komisyon Raporundan)

Bu: Kamu malı olan suyun pahalı olması yanında, külliyen israfı demektir.

Hele hele… Yer altı Suları hakkındaki Kanun(167): ‘2013 itibarıyla yer altı suyu kullananlar ‘ön yüklemeli Su ve Elektrik sayacı’ taktırmak zorunda’ derken… Taktıran yok? Tam tersi, takma yarışı(!) yapılıyor… Yani; takan takana…

Oto yıkama aboneleri, umumi tuvaletlerin durumu nedir? Aynen bildiğiniz gibi. Yani, kayıp-kaçak…

KARTLI SAYAÇ’A NEDEN HAYIR?

‘Arızalı sayaçların yerine yenisi kartlı sayaç olarak takılması gerekiyor.’ denmiş geçen yılın ‘Denetleme Raporu’nda.

‘Belediye, Yeni İnşaatlarda kartlı sayaç uygulamasını projelere koydurup, İnşaat ruhsatı ve İskân izni verirken ilgili dairesine sorsa, sorun ortadan kalkacak…’ demiş ‘2014 Denetleme raporu’.Yasa var, Denetleme Raporu var, göz ve nizam var…

Hepsi var da… İcraat yok

Belediye Bürokratı, geçen yıl, CHP grubu ile bir toplantı yapıp, ‘arızalı sayaç yerine ve yeni inşaatlarda, KARTLI SAYAÇ şart’ demiş.

Yandaş Müteahhit ve kaçak su kullanan hemşeriler korkusuna olsa gerek…

Takmamışlar bürokratları. Takmıyorlar Kartlı Sayaçları

Vatandaşı usulsüzlüğe iten, ‘Kamu Parası’nı kullanmaya yönelten, birinci derecede yönetimdir. Meselâ: Çok katlı, İmara aykırı (kaçak) binayı yapan değil, göz yuman sorumludur birinci derecede.

Aslında, yönetim dediğin: İrade ile vaki bir olay.

İrade koyamazsan; alacaklarınızı toplayamazsınız, dolayısıyla hizmet edemezsiniz.

İrade koyamazsan: Belediye Meclis Üyeniz başta olmak üzere, gelir sizden ‘kısa günün kâr’ı; çeşitli bahaneler üretip: Simit, Hediyelik eşya satışı, Loto- Toto bayii ve Otobüs Bileti satmak için Hükümet Önünde büfe; kimileri de terasına çatı, otopark ve bodrumuna dükkân ruhsatı, inşaatına dümen(!) ister.

Var mı itirazı olan?

İrade koyamazsan; yaptığı ticaretten, Belediye Yasası’na göre: Belediye’ye pay vermek zorunda olan Tüccar- İş Adamı ‘kafa-kol ilişkisi’(!) ile yapar alış-verişini

Meselâ… Liman üzerinden ticaret yapanlar: Belediye’ye yasa gereği vermesi gereken paraları ödüyorlar mı?!!! Bu seneye kadar, ödemedikleri meblâğ nedir?

EKARTE EDİLECEK PERSONEL

Personel sayısı mı? İşçi(213) + Memur(146)+Sözleşmeli(213) olmak üzere toplam: 359. Ancak, yüksek maaşlı ve hantal personel yapısı, hizmette el freni görevi yapıyor.

En az 150 personel bir şekilde ekarte edilmeli. Tazminatların temin ve ödeme şekli Kurumun başına yeni sıkıntılar çıkartmamalı.

Borç batağında ‘tasarruf’ mümkün değil. Kredi, ama nasıl?

Her halükârda: Nitelikli personel çalıştırıp, iş gücü verimi arttırılmalı, moral ve motivasyon (isteklendirme) sağlanıp; kaliteli, zamanında etkili ve verimli hizmet sunulmalı.

Yönetici kadrosu da(müdür ve danışman) mevcut şartlara göre; yetkilendirilmelidir?!!!

Yani; söz konusu dirayet olunca, gerisi teferruattır.

TTK’ da BİR ÂLEM!

Liman deyince Deniz; deniz deyince Su geldi aklıma yine…

Limandaki RORO Gemilerinin su ihtiyacı vatandaş(!) tarafından, Kozlu’dan bir tankerle taşınarak (!) karşılanıyormuş. (2013. D.K. Raporu. S: 30) Aylık, bin ton civarında su… Liman da bahse konu yer, Gümrüklü alan. Resmi Kurum elemanları elini kolunu sallayıp giremezken…

İlginç değil mi? Suyun sahibi Belediye, limana su satamıyor. Liman’ın sahibi TTK, pahalı su tüketmemek için ocaklardan Arozözle birimlerine su taşıyor(!).

Anladınız mı şimdi, TTK ve Belediye’nin neden borç batağında olduğunu?

SONUÇ:

Belediyeler, halkın toplu yaşama adım attıkları yerlerdir.

Elbette, vatandaş sakini değil, şehrin sahibi olmak adına, sorunlar üzerinde sesini yükseltmeli.

Demokrasi’nin olmazsa olmazı, sadece seçim zamanı sandığa gitmek değil.

Sorumlu Yurttaş, sair zamanlarda da fikrini belirtip, duruş sergilemelidir.

Kendi fikrinden olduğu için olumsuzluklara susmak, karşı fikir de olduğu için kusmak, sağlıklı birey - toplum belirtisi değildir.

Katılımcı ve Şeffaf Belediyecilik söz de kalmamalı.

Şeffaflık adına meselâ: Son yapılan 15 bin tonluk asfalt ihalesine kaç kişi katıldı, kaçar lira teklif verdiler ve ihale kimde kaldı?

Buradan başlayalım…

Belediye İyi Yönetilmiyor’ incelememiz sürecek. Kucukvar @ hotmail.com