Belediye Başkanı Selim Alan, belirli periyotlarla halkı dinliyor. İnsanların derdine derman olmak için her hafta Salı ve Perşembe günleri, “Halk Günleri” adını verdiği toplantı yapıyor.

Halk Günleri’nin hakkı verilirse, belediye başkanının halkla sağlıklı iletişim kurması adına bence hem halk hem de belediye başkanının siyasi kariyeri için verimli bir uygulama olabilir. Özellikle halkı içtenlikle dinleyip sorunları çözmek için ciddi çaba gösteren Belediye Başkanı, hangi partiden ve düşünceden olursa olsun; halkın memnuniyeti ölçüsünde takdiri de hak eder.

Ancak başkan beyin halkın yanı sıra kendi bünyesinde çalışan kadrolu ve özellikle taşeron işçileri de dinlemesi gerekir diye düşünüyorum.

Taşeron işçiler dedim; çünkü dün gelen telefonla belediyede bazı taşeron işçilere ayrımcılık yapıldığı, verilen sözlerin tutulmadığı anlaşılıyor.

Bayram öncesinde işçiler arasında ayrımcılığa ve iş barışını bozabilecek kötü sonuçların yaşanmaması için Selim Alan’ın işçileri de dinlemesi gerekiyor. Belki ayda bir İşçiler Günü de düzenlenebilir. Neden olmasın? Böylece idaresi altındaki personelin derdine de derman olmuş olur ve morali yüksek bir kadroyla daha kaliteli hizmetin kapısını aralamış olur.

***

Telefonun ucundaki ürkek ses, bayram öncesi mağdur edildiklerini ve boynu bükük kaldıklarını söylüyordu. Anlattığına göre Fen İşleri bünyesinde şoför, iş makinesi operatörü veya diğer alanlarda çalışan 50-60 kişilik taşeron işçiye, “Mesai ücreti alacaksınız” sözü verilmiş. Ancak mesaiye kalan işçilere mesai ücretleri ödenmemiş. Bayram öncesi büyük moral bozukluğu içinde olan işçiler, Belediye Başkanı Selim Alan’dan yardım istiyor. Daha doğrusu iletişim kuramadıkları için basın yoluyla seslerini duyurmak istiyorlar.    
 
Belediyeyi yakından tanıyanlar ise bu durumla ilgili şöyle yorum yapmış: “Başlarındaki şantiye formenlerin insiyatifinde mesaileri adamına göre yazanları önce bir sorguya çeksinler... Selim başkan isçiyi ayrı ayrı dinlesin, bak çocuklar neleri anlatacak neleri… İşçiye kulak verin, şantiyeler çiftlik vasıfsız adamların elinde mühendis kadrolar boştayken ilkokul mezunları şef yapılmış...”

Kimisi Selim Alan’a en çok Fen İşleri biriminden oy çıktığını belirterek, işçilerin bunu hak ettiğini söylemiş.

Kimisi de Muharrem Akdemir döneminde Fen İşlerinde çalışanların iyi para aldığını, bu dönemdeki mağduriyetlerini o dönemdeki iyi günlerine saymaları gerektiğini saçmalamış.

Temizlik işçisi de, Fen işleri işçisi de adil bir şekilde hak ettiğini almalı.

İşin doğrusu budur.

Alın teri ve emek kutsaldır diyoruz. Eğer işçiye 100 saat fazla mesai yaptırdıysanız, hak ettiği ücreti ödemelisiniz.

Hangi yere, hangi sektöre giderseniz gidin, dertlerimiz hep aynı…

Çünkü her şeyin baş aktörü insan…

SABIR KALMAMIŞ!
 
Merryl Strepp isimli sinema yıldızı, modern dünyanın yapmacık tavırlı insanlarına karşı ruh halini şöyle özetlemiş:
 
"Ukala biri haline geldiğim için değil, aksine hayatımda artık beni mutsuz eden ya da üzen şeyler ile vaktimi daha fazla kaybetmek istemediğim bir noktaya ulaştığım için laf sokmalara, haddinden fazla eleştirilere ve hangi türden olursa olsun talep ve beklentilere artık sabrım yok.
 
Benden hoşlanmayan insanları memnun etmeye beni sevmeyen insanları sevmeye ve bana gülümsemeyen insanlara gülümsemeye yönelik arzumu kaybettim.
 
Artık yalan söyleyen ve beni yönetmek isteyen insanlara bir tek dakika bile harcamak istemiyorum.
 
Oyunların ikiyüzlülüğün sahtekarlıkların ve ucuz övgülerin olduğu ortamlarda bulunmak istemiyorum.
 
Çok bilmişliğe ve akademik ukalalığa tahammülüm yok.
 
Aynı şekilde boş dedikodulara da bulaşmak istemiyorum.
 
Uyuşmazlıklardan ve karşılaştırmalardan nefret ediyorum.
 
Farklılıklardan, hatta zıtlıklardan oluşan bir dünyaya inanıyorum bu nedenle katı ve toleransı olmayan insanlardan kaçınıyorum.
 
Arkadaşlıkta sadakatsizlikten ve ihanetten hoşlanmıyorum.
 
Birisine nasıl iltifat edileceğini ya da cesaretlendirmek için ne diyeceğini bilmeyen insanlarla bir arada olamıyorum.
 
Abartılar beni sıkıyor ve hayvanları sevmeyenleri kabullenmekte zorlanıyorum
 
Ve her şeyin de üzerinde sabrımı hak etmeyen hiç kimseye sabrım yok."

Biraz günümüz insanlarının ruh halini yansıttığı için paylaşmak istedim.

Biz hep sevdiklerimizden ödün verip hak etmeyenlere sevgi ve güven beslemişiz. Sehven yapılanlar suç sayılmaz…

Sevdiklerinizin ve sizi en zor zamanınızda sevmeye devam edenlerin değerini bilin.

Sağlıcakla kalın…