Beyzbol Sopası!

Dün akşam saatlerinde telefonum çaldı…

Karşıdaki arkadaşım Erdoğan Demir’in, Akay Turan’a beyzbol sopası ile saldırdığını, başında tabak kırdığını söyleyince dondum kaldım…

Aklıma Doktorlar Sokağı’nda yıllar önce yaşadığım olay geldi…

Sabahın körüydü…

Şehrin TSO Başkanlığı koltuğunu yıllarca lüzumsuz yere “işgal” eden Salih Demir, yanında çalışan “Dansöz Orhan” ve yağdanlığı Gökay denilen ayakçısının kalleşçe arkadan saldırısına uğradığımda onlarca insan çaresiz bakışlarla izliyordu olan biteni…

Yerden ayağa kalktığımda kendi kendime bir söz verdim…

Tek başıma da kalsam, ne pahasına olursa olsun bu alçak düzenin mahsulleri ile gücüm yettiğince dövüşecektim…

İtiraf etmeliyim ki, yıllar içinde çok da adil bir dövüş olmadı…

Sokakta yanımda yürümeye korkan mı dersiniz,

Toplum içinde aynı karede görünmemek, fotoğrafta çıkmamak için saklanan ağabeylerimizi mi anlatayım size…

Erdoğan Demir’den korkusuna reklamlarını iptal eden tüccarlara ne demeli?

Ogün aldığım darbelerden çok insanların bu ikiyüzlü tavrı yaralamıştı beni…

Güçlüden yana olan, sermayeye teslim olmuş insanlar, gün geldiğinde aynı gücün hışmına uğradı…

Dün olayı duyar duymaz Akay Turan’ı arayıp “geçmiş olsun” dedim…

Peşine olayı haber yapıp internet sitemizde paylaşır paylaşmaz bir mesaj…

Mesajı yazan Erdoğan Demir…

Akay Turan’ın yazdığı yorumun altına, bu olayın ailevi bir mesele olduğunu ve mezardaki babasına bu satırların yazılmasına müsaade edemeyeceğini yazan Erdoğan Demir, “Vahşet” ifadesinin çıkarılmasını rica etti.

Yaşadıklarımın da öfkesiyle yazdığım haberin başlığı abartılı olabilirdi belki ama Erdoğan Demir’in yaptığının elle tutulur hiçbir yanı olmadığını da kendisine söyledim.

Sebebi her ne olursa olsun Erdoğan Demir ve ailesinin karıştığı şiddet olaylarının ne ilkiydi bu ne de sonuncusu olacak…

Demir Ailesi’nin etrafında bu kadar “goygoycu” olduğu sürece hiç biri çıkıp Erdoğan Demir ve aile fertlerine yaptığının yanlış olduğunu söyleyemeyecek…

Çok da umurunda olmadığını bile bile ben dün kendisinde dilimin döndüğünce hatalı olduğunu söylemeye çalıştım…

Erdoğan Demir’i yolundan kim çevirmiş ki, ben çevirebileyim…

Burada kimin haklı olup olmadığından çok Demir Ailesi’nin her fırsatta sorunu şiddetle çözmeyi tercih etmesi…

Ve daha büyük sorun, onlara yalakalık olsun diye haberin altına Akay Turan için “hak etmiştir” yazanların içine düştüğü garabet!

Ben onun yerinde olsam çıkar bugün Zonguldak kamuoyundan özür dilerim…

İşadamı olmanın saygınlığına yakışmayacak bu tutum Erdoğan Demir’e hiçbir şey kazandırmayacağı gibi çok şey alıp götürür…

Kentin en büyük sermaye gurubunu içine düştüğü açmaz, aslında bu kentin içine düştüğü sarmalın özeti…

Zaman zaman kendisini “kardeşçe” uyarmama rağmen alkol masasından sosyal medyaya ertesi gün pişman olacağı yorumlar yazan Akay Turan’a da bu dilin doğru olmadığını söylemeden geçersem kendime yakıştırmam…

Son tahlilde…

Erdoğan Demir’in beyzbol sopalı saldırısını kınıyor, Akay Turan’a da geçmiş olsun diyorum…

Umarım bu son olur!