Sizden daha bilgili bir insanı mağlup etmeniz mümkün değildir. "Kalem kılıçtan keskindir." Tarih boyunca kalemle, bilgiyle hemhal olan toplumlar hep refah içinde yaşamıştır. 
 
Sizden daha bilgili bir insana tokat attığınızda peşinden en az 10 tokat yiyeceğinizi biliniz. 6,5 milyonluk İsrail bilgisiyle, tekniğiyle koca koca ülkelere kafa tutabilmektedir. 340 milyonluk ABD'de de en kilit noktaları Museviler ele geçirmiştir. Yani ABD'yi 5 milyon Musevi idare etmektedir. 
 
İlkokul öğretmenim rahmetli Fazlı Erhan Bey 1970'li yılların tozlu, çamurlu, yoksul, karanlık, gergin, kavgalı günlerinde bizleri hep kitaplara doğru itti. Yazıyla, bilgiyle uğraşmamızı her fırsatta sağladı. İşte O yüce insan sayesinde 45 yıldır sadece yazıyla meşgulüm. Harfler, kelimeler olmadan yaşayamam. Onlarla hikayeler, şiirler, anılar, makaleler, kitaplar, raporlar, projeler yazarım. Yazıdan, bilgiden uzak duran insanlardan da kaçarım. 
 
Bir insanın yazdıklarına bakarak seviyesi, seciyesi (mizacı), kültürü, eğitimi, algısı, donanımı hakkında kanaat belirtebilirim. Son çeyrek asırda toplumun çoğunluğunda seviyesizlik, cehalet, bilgisizlik, kitap düşmanlığı, yavan kültür zirve yaptı diyebilirim. Üniversite mezunları bile 5 romancı, 5 gazeteci, 5 bilim insanı, 5 edip adı sayamıyor artık.  
 
Yüzde 88'i çöp (spam) olan web çöplüğünden alınan hap bilgilerle kaliteli bir millet olma imkanımız yoktur. Twitter, Facebook, Youtube, Instagram gibi mecralardaki kullanıcı yorumlarını okuyunca depresyona giriyorum. Zira insanlar artık imla hatasız bir cümle bile yazamıyorlar. Ana dilini bilmeyen insanların başkalarına akıl öğretmeye çalışmaları da pek garip doğrusu... 
 
Düşünemeyen, projesiz, makalesiz, kültürsüz insanlar fikir üretmedikleri gibi farklı fikirlere şiddet uygulayarak, hakaret ederek sindirme (mobbing) yaparak sonuç almaya çalışıyorlar. Oysaki elektronik sistemlerin güçlendiği dünyada sansür, ezme, silme, fikirleri hapsetme imkanı yoktur. Geniş kitlelere bilgi ulaştırmanın onlarca yolu var artık.  
 
Yazının enerjisi olduğunu düşünüyorum. Buna zırva diyenler olabilir ama her şey düşünce ile başlar. Toplu iğneden uzay aracına kadar her şey ilk önce düşünülmüş, çizilmiş daha sonra üretilmiştir.  
 
Yazı gerçekleri dile getiren bir araçtır. Uyandırır. Bilinçlendirir. İnsanların safını (ait olduğu zümreyi) algılamasını sağlar. Kur’an-ı Kerim “ikra (oku)” diye başlar. O halde sürekli olarak okumalı, öğrenmeliyiz.  
 
Yazıdan uzak, şifahi toplumlar dünya üzerinde faydalı eserler bırakamazlar. Çocuklarımızı kitaplarla dolu bir havuzda yetiştirelim.