Atalarımız ne güzel söylemişler  ‘’ Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı  vardır’’ diye. Kahvenin  tadının, kokusunun, sunumunun çokta önemli olmadığı, ama kiminle içildiğinin çok  daha önemli olduğudur asıl olan.
İnsanların tek başına hayatlarını devam ettiremeyen tek canlı olduğunu düşünürsek, hep başkalarıyla iletişim kurmaya çalışır ve  kendisini  seven, saygı duyan, değer gösteren diğer insanlarla her zaman ilişkilerini güzel bir şekilde devam ettirmek  isterler ve çevrelerindeki bu kişilere her zaman iyi davranır ve bu davranışlarıyla da iletişim kurdukları kişilerin sayılarını arttırmaya çalışırlar. Tabii ki unutmamak lazım ki, iyilikler yapıldıkça çoğalır ve büyür. 
Bazen  bir arkadaş, bir tanıdık veya dostla içilen o kahve çok önemlidir.   Kahve içerken  anılarımızın, hatıralarımızın da özlemle anlatıldığı  zamanların yanında bazen üzüntülerimizi, kaygılarımızı  veya  ,  sevinçlerimizi  sevdiklerimizle paylaşırız hepimiz o bir fincan kahveyi içene kadar. Küçücük fincanlarda içtiğimiz kahvelerle yapılan sohbetler, saatlerce uzayıp gidiyor. Bazen sevdiklerimizle içtiğimiz kahvenin bittiğini  fark etmiyoruz bile öyle değil mi?
Kahve kültürümüze 16. Yüzyılda girmiştir ve Osmanlı İmparatorlu’ndan günümüze kadar gelmiştir. Köpüğü, sunumu, kokusu geleneklerimize ve yaşadığımız bölgeye göre farklılarda gösteriyor.  Toplum olarak çaydan sonra en  çok sevdiğimiz içecekler arasındadır. Bazen gün içindeki yaşantımızı ,fincandaki kahveye benzetiyorum.  Bazen tatlı, bazen de acı.     
Son günlerde  kız isteme merasimlerinde damada sunulan kahvenin içine tuzun yanı sıra farklı bir çok baharat çeşitlerinin de koyulduğunu görmekteyiz. Geçmişten günümüze gelen örf ve adetlerimizin başında gelen bu törenlerde artık yanlış yapılan bir davranış oluşmaya başladı. Eskiden  sadece tuzlu kahve, eğer evlenecek olan kız damadı istemez ise, tuzlu kahve yaparak onu istemediğini belirtmeye çalışırmış.  Son zamanlarda  , bu  güzel adetlerimizi de sabote ediyoruz artık. Abarttıkça abarttık.
Günümüzde birçok ismi olsa da, Türk kahvesi hepimizin vaz geçemediği bir içecek. Misafirlerimize mutlaka Türk kahvesi ikram ederiz. Kafelerde birçok çeşidi olsa da, Türk kahvesinin tadı bir başkadır. Kumda Kahve, Süvari Türk kahvesi, Menengiç Türk kahvesi, sütlü Türk kahvesi, dibek Türk kahvesi gibi. Adları gibi sunumları da farklılıklar gösteriyor. Bazen fincanda, bazen çay bardağında veya Cezveyle yapılan  sunumlarda çeşitlilikler göstermektedir. Bunlar herkes tarafından bilinen kahveler olmasına rağmen,  daha birçok kahve  çeşidi ve ismi vardır. Cappuccino, Americano,, Caffee macchiato, mocca, filtre kahve gibi. Sağlığımız içinde birçok faydasının olduğu da hatırlatmak isterim. 
Bazen şarkı sözleri de yazılmıştır. Bir fincan kahve olsam , kırk yıl hatırım vardır. Ömrümü sana verdim, dönüp baksan ne vardı…….  Orta  şekerli kahvem asla saatini şaşmaz…….. gibi.