Aslında bugün Milli Eğitim’deki sorunları yazmayı planlamıştım. Ancak 31.12.2014 tarihli Şafak Gazetesi’nde “Akın’ın ateşi çıktı” başlıklı haberde CHP Zonguldak Gençlik Kolları İl Başkanı Ahmet Ateş’in yeni yönetim kurulu listesinin revize edildiğini duyunca konuya ilgisiz kalamazdım.

Haberi yazanların hakkını verelim. Okuyunca benim de ateşim çıktı.

Haberde, Harun Akın’ın göreve geldiği andan itibaren İl Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Ateş’e karşı alternatif bir liste oluşturduğu ve bu listenin atanması konusunda da Ankara’da görüşmeler yaptığı halde karşılık bulamadığı vurgulanmış. Bununla da kalmayıp, Genel Merkez’in görevden alınmasını istediği Ahmet Ateş’in yeni bir liste ile yönetimi revize etmesini Akın ve yönetiminin hüsrana uğradığını Açık bir dille anlatılmıştı.

Gelelim işin özüne;

Tam da sanki koronun nakaratını söyler gibi hep birlikte “Birlik beraberlik” sloganlarının atıldığı ve gerçekten CHP’nin de son derece ihtiyacı olduğu bugünlerde Ahmet Ateş’i neden görevden almak istediler?

Ahmet Ateş, Eski İl Başkanı Halil Furat’ın yönetim kurulu listesinde seçime girdi. Bu nedenle Halil Furat’a yakın olur tedirginliği ise felaket bir durumla karşı karşıyayız demektir.

Bunun neresinde birlik beraberlik var. Birileri çıksın açıklasın. Ben başkan olunca yani, işime geldiği zaman birlik beraberlik, başkası başkan olunca yaşasın düşmanlık.

İnanın, Ahmet Ateş’in olayı olmasaydı bu konulara değinmezdim. İnanılır gibi değil. Zaten bilenler biliyor. Ön seçimde Muharrem Akdemir’e kaybedince Belediye Başkanlığı seçimlerine hiç katkı yapmayan daha da acısı rakip partinin adayına çalıştığı dedikoduları yapılanlar, birlik beraberlik mesajlarına sığınmaya çalışıyorlar.

Her şey apaçık ortada.

Genel Merkez de samimiyetsizliği anladı ki mevcut il yönetiminin teklifini reddetti. Gençlik Kolları İl Başkanı Ahmet Ateş’in yönetimini yenileyerek yetki verdi. Öyle anlaşılıyor ki Akın Genel Merkez’deki gücünü kaybetmiş görünüyor. Bu durum milletvekilliği adaylığı sürecinde de üyeler arasında psikolojik etki yaratabilir.

Artık olan olmuş, yapılacak iş mevcut yönetimin akılcı davranıp, Ateş ve yönetimine sahip çıkarak bir an evvel gençliği onun liderliğinde toparlayıp çalışmalara başlamalı. Ateş’in başarılarını CHP’nin başarılarına çevirmelidir.

                                *                                 *                                        *                            *

Güzel yürüdüler

04 Ocak 1991’de günümüzde  “Ölmek madencinin kaderinde var” diyen anlayışın karşısında 24 yıl önce aynı siyasal anlayışın temsilcilerine haykıran madencilerin dünya tarihine geçmiş büyük madenci yürüyüşünün yıldönümü.

Anımsayın; zamanın hükümetinin kamu açıklarını kapama gerekçesiyle TTK işletmesini tasfiyesini öngörmesi, özelleştirme politikaları ve genel olarak işçi ücretleri konusundaki olumsuz tutumu, Zonguldak’taki GMİS’e bağlı grev kararı almış madenciler Büyük Madenci Yürüyüşünü başlattı. Giderek, yaklaşık 100 bin kişiye ulaşan madenci eylemi Mengen’de jandarma güçleri tarafından engellendi.

24 yıl sonra sonuçlarını hepimiz yaşıyoruz. Bugünkü hükümetimizin madenlere ve madenciye bakış açısında herhangi bir değişiklik var mı?

Varsın, hükümet değişmesin.

GMİS değişti ya.