"Tanısanız öyle mükemmel bir insan ki… mükemmel bir eşim olsun istiyorum… o mükemmel bir anne… benim çocuğum mükemmel...’’ zaman zaman danışanlarımdan benzer cümleler duyuyorum.
Mükemmel…    
Nasıl mükemmel olunur? Mükemmel olabilmemiz mümkün mü? Dahası, mükemmel olmalı mıyız? 
Mükemmel kelimesi; arapça kml kökünden gelen mukammel, kelimesinden alıntı olup, kusursuz, tam, tamamlanmış, eksiksiz, olgunlaşmış anlamlarına gelmektedir.
Birine mükemmel olduğunu söylemenin, birinden mükemmel olmasını beklemenin, karşı tarafa yüklenen çok ağır bir yük olduğunu düşünüyorum. Kimimiz bu yükü eşimize, anne babamıza, çocuğumuza yüklüyoruz kimimiz de bu yükü taşımak için çabalıyoruz...
Peki, ya bu yükün çocuklara yüklenmesi…
Burada daha çok beklentiyle alakalı bir hata söz konusu. Mükemmel çocuk olmak aynı zamanda mükemmel anne baba olmak… çok  yanlış bir beklentidir. Bir insan hayatında ilk kez çıktığı bir yolculukta nasıl kusursuz, eksiksiz  olabilir? Hiç tanımadığı bilmediği ortamda, adaptasyon sağlamaya çalıştığı bir süreçte, nasıl olurda hatasız davranabilir?
Çocuk dünyaya geldiği günden itibaren keşfetme sürecindedir. Öğrenecektir, keşfedecektir, davranışlar kazanacaktır ve tüm bunları deneyimlerken de, yetişkinleri yoracak, güldürecek, öfkelendirecek davranışları olabilir. Kendisini rahatsız eden durumlar karşısında tepkiler gösterebilir, göstermelidir de. Baş edemediği durumlar karşısında, istenmeyen davranışlar sergileyebilir. Tüm bunları unutup, çocuktan hiç ağlama krizine girmemesini, sürekli söz dinlemesini, okula uyum sürecini sorunsuzca atlatmasını beklemek, bitmek bilmeyen kısır döngünün içine sürükleyebilir anne-babayı… halbuki çocuğun hayata hazırlanma süreci bu ve önemli olan; karşılaştığımız sorunları çözümleyebilmek, krizleri doğru yönetebilmek, çocuğa doğru davranışlar kazandırmak ama sağlıklı gelişimini de olumsuz etkilememek.
Bir çocuğun mükemmel olmasını beklemek düşünmek ne kadar yanlışsa, anne-babanın da kendilerine mükemmel olmayı yüklemeleri, böyle bir çabanın içine girmeleri de o kadar yanlıştır. Hayatında ilk defa anne-baba olan bireyler tabii ki hatalar yapacaklar, anne-baba olmayı deneyimliyorlar, öğreniyorlar. Bu süreçte mükemmel olma yolundaki çaba yorgunluğu, hataları beraberinde getirebilir. İkinci çocukla da mükemmel anne-baba olma hayalleri rafa kaldırılmalı, eve kardeş geliyor ve yönetmeniz gereken bambaşka bir sistem oluşuyor evinizde. Çocukların okul öncesi dönemleri, ergenlik sorunları derken, hayatınızda ilk defa karşılaştığınız bir çok durum karşısında mükemmel olmaya çabalamak yerine, sorunları yönetmeye, çocuğunuzu ve kendinizi mutlu etmeye odaklanmanız, yaşamı daha keyifli hale getirebilir.
Mükemmel olmaya değil, mutlu olmaya, olaylarla baş etmeye, krizleri yönetmeye, kendimize ve çocuğumuza bedenen, ruhen zarar vermemeye odaklanmalıyız.
Anne- baba olma ve çocuk yetiştirme yolundaki, yanlış beklentilerimiz, aşırı stresimiz, kaygımız bizi ve çocuğumuzu olumsuz etkileyebilir.     
Önceliğimiz kendimizi…eşimizi tanımak… anlamak ve çocuğumuzu tanımaya, anlamaya çalışmak olmalı…
İhtiyaçlarımızın, beklentilerimizin ve en önemlisi kendimizin farkında olmak bizi daha dingin, daha mutlu kılacaktır.
Bence en iyisi;
Biz Mükemmel Olmayalım… Hatlarımızı Farkedelim, Hatlarımıza Rağmen… Hatalarımızdan Çıkardığımız Dersleri Kazanç Sayıp, Bu Yolculukta Mutlu Olalım… Bunun İçin Çabalayalım.
 
Sevgilerimle;
Sultan UNCU