Gemi söküm tesisine en güçlü ses, Köksal Toptan’dan geldi.

Bu çıkışı önemsiyorum. Çünkü siyasette ağabey konumunda olan Köksal Toptan’ın tepki göstermesi çok önemlidir. Gazetemizin Sayın Toptan’ın bu çıkışını Oscarlık çıkış olarak nitelendirmesi boşuna değil.

Ne diyor Sayın Toptan?

-Eğer Kilimli’ye bu kötülüğü yaparsanız, bu şirin ilçede
ne sahil kalır, ne deniz!

Bu sözler, gemi sökümünde ısrar edenlere fren yaptıracaktır. Şapkalarını önlerine koyup düşüneceklerdir. Eğer Kilimli halkı ve Zonguldaklılar gemi söküm konusuna hep birlikte karşı çıkarsa bu meselenin önüne geçilebilir.

İstihdam diyerek, iş aş diyerek insanları ölüme razı etmek insafsızlıktan başka bir şey değil. Bakın Çatalağzı’nda örümcek ağı gibi her yeri kaplayan termik santrallerin zararı gün geçtikçe görülmeye başlamadı mı? Önce iş aş diyerek ikna ettiler. Büyükler de işsiz gençlerin haline acıyıp, sırf iş sahibi olsunlar diye sesini çıkarmadılar. Şimdi de bölgede insanlar kanser oluyoruz diye ağlıyor. Ev köy kalmadı diye üzülüyorlar.  

Peki yetti mi? Bu kadarla memnun oldular mı? Hala yenilerini yapmanın peşindeler…

Bunlar yetmezmiş gibi bölgeye bir de gemi söküm tersanesi yapmak, insanları diri diri toprağa gömmek demek. Buna da dur demek evladını seven herkesin üstüne farz olmuştur. Ziya Paşa’nın dediği gibi 'zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez'. Bunu görmek lazım.

Ki bütün Ak partililerin sus pus olduğu bu konuda Köksal Toptan gerçeği ifade etme durumunda kalmıştır.

Hayatta her şeye insaniyet ve hakkaniyet zaviyesinden bakabilirsek eğer; bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz birlik ve beraberlik gibi değerlerimize kolaylıkla ulaşabiliriz aslında.

Bu konu da onlardan biridir. Kilimli ve Çatalağzı bölgesi, daha fazlasını kaldıramaz. Canlı yaşamının sürmesi için yeni termik santraller ve çevresel zararından dolayı bütün dünyanın kaçtığı gemi söküm tersanesi kurmak gibi çılgınlıklardan uzak durmak şart üstü şarttır.

Umarım akl-ı selim galip gelir, hırsların önüne geçer de bu macera da burada biter.  

UZUNKUM MESELESİ

Geçenlerde belediyenin, küçük de olsa halka dokunan hizmetler yapması gerektiğini ifade etmiştim. Çok basit bir hizmet de olsa aylarca beklemeden yapıldığında, Zonguldak halkının bundan çok mutlu olacağını dile getirmiştim.

Mesela Uzunkum’da aylarca yıkık dökük bekleyen kaldırımlardaki beton korkuluklara el atılmış. İnsanlar görünce bu çok basit bir adımdan bile mutlu oldu. Bu nedenle mahalli idarecilerimiz şehrin çeşitli noktalarında aksayan konulara anında müdahale ederlerse hem teşekkür hem dua alırlar.

Erdem o dur; kim olursa olsun, güzel ve faydalı bir iş yapana teşekkür edebilmektir. Yanlış ve haksız bir iş yapıldığında ise karşısında durabilmektir.  

Kalın sağlıcakla…