Bu şehirle birisi oynuyor da kim?
Zonguldak Milletvekilleri ise kendi havalarında…
Yerel Basın da, iç karartan kulisler ortasında buluyoruz onları…
50 senedir bitmeyen Ereğli- Zonguldak karayolundan bahis eden yok.
Olaya böyle bakınca, Zonguldak Belediyesi sorumluluk alanında, imara aykırı yapılaşmaya fazla kızmamak lazım. Zonguldak Belediyesi’nde balık baştan kokmuş.
İrade yok. Siyasi irade, yönetim iradesi
Sivil Toplum Ruhu da hak getire… Tabela kuruluşları, birbirlerine laf yetiştirme/ karalama sevdasına düşünce… Meydan Bürokrasi İmparatorluğu’na kalmış
Sadece şehrin imarı değil, ekonomisi, siyaseti ve sosyal hayatı ile de oynuyor birileri.
Mesela: Dünya Bankası Kredisi ile şehre yapılacak en modern okulu, Kozlu Dereköy’e
(Vali Sami Seçkin dönemi -1995-99) yapmanın manası var mı?
Üstelik: Vali Erdal Ata dönemi (2008- 2011) çatısına 210 bin lira masraf(!)yapıldıktan sonra
Kaderine terk edildi, şimdi yıkılmayı bekliyor.
Okuldan açılmışken: Ereğli’de ikili eğitim yapılan okul varken, Çaycuma Nebioğlu’na, ekstradan okul yapmanın manası ne?
Okul’dan devam edelim. Zonguldak’ın bu gün en öncelikli sorunlarından biri Trafik Rezaletidir. Dolmuşlarda taşımayı kast etmiyorum. Taşıma balık istifini geçmiş.
Örnek: Zonguldak- Kozlu arası üst yoldan çalışan dolmuşlar, denetimsizlik nedeniyle, yolcuyu müşteri değil, taşınan mal yerine koyuyorlar.
Trafik Rezaleti’nden kastım, yaya ve araç trafiğindeki karmaşa.
Çözüm edebiyatı yapanlar, bir ‘mastır plan’ tutturmuşlar…
Şehir de araç değil, yaya trafiğinin sorun olduğunu bile bile üç tane üst geçit yap(tıra)mayanlar… Okulların açık olduğu zaman şehri felç eden Gazi İlköğretim Okulu öğrenci ve servis araçlarından kurtulmayı hiç düşünmüyor.
FETÖ’den alınan Çaydamar yolundaki koca binaya ‘Gazi İlköğretim’ taşınsa, şehrin trafik yükü hafifleyecek. FETÖ’den alınıp, İmam Hatip Okulu yapılan lise de kaç öğrenci eğitim yapıyor, biliyor musunuz?
Allah aşkına, koca şehir de yeni yapılacak hastaneyi, Atatürk Devlet Hastanesi yanına sıkıştırmayı hangi üst akıl(!) akıl etti? Okullar, hastane, adliye, stat, kapalı salon, TTK gibi kurumların bulunduğu, şehrin en kalabalık semtine
Ya Liman arkasına yapılacak olan Protokol Camii’ne(!) ne demeli?
Acılık Cami: Cuma camii olacakmış. Oldu olacak, Gar Müdürlüğü yanına da Çarşamba Camii yapılsın bari! Cami’ye karşı olanın gözü kör olsun(kendi payıma).
Ancak, önemli olan cami’yi çoğaltmak değil, cami’ye gidecek Mü’min’i çoğaltmaktır.
Vakit namazlarında camilerde üç- beş saf tutulmuyor.
Sokaklara bakın, başını örtmüş; bel-basen- aşağı mahalle teşhiri yapanlarla dolu
Bir yıl içinde Zonguldak Merkezinde, dar alan da 6 genç insanımız Bonzai’den hayatını kaybetti. Hırsızlık, Ensest ilişki(yasak sevi), intihar konusunda rakamlardan haberimiz yok.
Ortada bir ‘olaylara bakış’ yanlışlığı, ‘ben ne dersem o’hastalığı var…
Son Bomba haber… Büyük köprü’nün Soğuksu ayağında kurulan giysi pazarı alanına çok katlı karakol binası yapılacak/mış
Anlamadığım iş! Karakol Binası’nın şehrin göbeğine, denize nazır mı olması lazım?
69 Ambarları’nda ki Alan’ın suyu mu çıktı?
Emniyet Müdürlüğü’nün, 69 Ambarları Alanında bir dünya arazisi var. Karakolları da, mahalle içindeki Çevik Kuvveti de topla oraya. Ne olur yani?
Karakolları deniz kenarına; Çevik Kuvvet’i de Üniversite Rektörlük binası yanındaki Zonguldak İlköğretim Okulu yerine taşıyın bari Orası da denize nazır!
Bürokrasi Keyfi yüzünden bu şehri sıkıştırmanın manası var mı?
SONUÇ:
Lafı uzatmadan… Bu şehrin acil çözüm bekleyen ihtiyaçları/sorunları bellidir.
Belediye içinde irade kullanamayan, imar rezaletlerine engel olamayan bir Belediye Başkanından, Acılık Caddesi’ne doğalgaz borusu döşeme işini yaptırmasını beklememiz safdillik olur değil mi?
Bu durumda; insanları bezdiren seyyarlara ses çıkartılamayınca, işgaliye parasını elbette Belediye Zabıtası’ndan başkaları toplayacak.
Birbirine laf yetiştiren Tabela Kuruluşlarının İmar, Trafik, Eğitim, Alternatif yol gibi konularda fikir üretmesini de…
Belediye Meclisinde Cami oylaması yapılırken, toplantıya katılmayan Belediye Başkanına ‘şeş beş’ bakan CHP yönetimlerinin sorunlara çözüm üretmesi zor.
Sorunlar tartışılırken, bürokrasi ahkâm keserken (Bürokrat, ilçe başkanına: Kaymakam hakkında rapor düzenletirken) orta da ‘konu mankeni’ gibi duran İktidar’ın İl Başkanı, durumdan mutlu mu zannediyorsunuz?
O da benim gibi soruyordur ‘Bu kenti kim planlıyor?’ diye.
Ancak, biz eleştiri ve tekliflerimizi sürdüreceğiz.
Gazeteci ve sorumlu yurttaş olarak