Demir Madencilik’in Alacaağzı’nda başlayan peri masalı hikayesi dün akşam mesai bitimi sonunda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda sona erdi…

Demir Madencilik’in bugünlere nasıl geldiğini, nasıl bu kadar büyüdüğünü herkes biliyor bu şehirde…

Türkiye’nin en büyük enerji devleri arasından at başı sıyrılıp Çatalağzı Termik Santrali’nin(ÇATES) özelleştirme ihalesini 351 milyon dolarlık “uçuk” teklifle kazanan Demir Madencilik, o gün aslında son kurşunu kendi bacağına sıkıyordu…

Kimileri ÇATES’i can simidi gördükleri için…

Kimileri ise başka çareleri olmadığı için ihaleyi aldıklarını söyledi…

Sahiden de Demir Madencilik’in ÇATES’i almaktan başka şansı yoktu…

Zonguldaklı maden şirketlerinde, en büyük kömür pazarı olan ÇATES’i yabancı bir sermaye alırsa yerli kömür yerine ithal kömür kullanacağı düşüncesi hakimdi ihaleden önce…

Hatta tüm rödevansçı şirketlerin ortak olacağı bir konsorsiyumdan bahsedildi…

Türkiye’nin gözünü diktiği, birçok tv kanalının canlı yayınladığı ihalede Demir Madencilik, ihale psikolojisine kapılıp neredeyse ederinin 100 milyon dolar üstünde teklif vererek ÇATES ihalesini alıyordu…

İhale sonunda şehirde bayram havasında vardı…

Ya da öyle bir hava estirilmek istenilmişti…

İhalenin ardından Demir Madencilik adına bir açıklama yapan TSO Başkanı Salih Demir, konsorsiyumla birlikte hareket edeceklerini söylüyordu mikrofonlara…

Ama öyle olmayacaktı…

Tam da o günlerde sektörün içinde olan biri, “ÇATES’i alamazlar ama 10 milyon dolara böyle bir reklam da yapamazlardı” diyerek dünkü sonucu işaret ediyordu…

Salih Demir’in ÇATES’in Zonguldak’ta kalması için aylar öncesinden başlattığı kampanya tutmuş, şehirde bir sinerji yaratılmıştı…

Ben bile Demirlere olan kişisel hırs ve kızgınlıklarımdan sıyrılıp ihalenin Zonguldak’ta kalmasını istiyordum…

Ama Demir Madencilik’in dereyi geçtikten sonra tornistan yapacağını da biliyordum…

Özelleştirme İdaresi’ne verilecek parayı bulacaklarına kesin bir gözle baktıklarından olsa gerek, Demir Madencilik o günden sonra Zonguldaklı diğer maden şirketlerinin ortağı olacağı “konsorsiyum” lafını ağzına bile almadı…

Yapılan hiçbir görüşmeye bu şirketleri temsilen tek bir kişi dahi çağrılmadı…

Başlarda yurt dışı kredisiyle sorunu çözme yoluna giden Demir Madencilik, Halkın Sesi’nin haberlerine yanıt verdiği açıklamanın dışında süreci kamuoyuyla paylaşmadı… Ukrayna bağlantılı kaynak arayışları da sonuç vermeyince ortaklık görüşmeleri yapıldı…

Sonrasında ise İsviçre’den gelen kötü haberler işi iyiden iyiye zora soktu…

Son olarak İstanbul’da kredi ve finans arayışlarını sürdüren Demirler, oradan da eli boş döndü…

Yumurta sona geldiğinde ise çok geçti…

Gerçi onlar kamuoyunda güçlü görünmek için son ana kadar parayı bulduklarını söylediler ama öyle olmadı…

Dün ise tam bir bilgi kirliliği hakimdi…

İlk önce şehrin önde gelen işadamlarından Yusuf Gülay’ın parayı verdiği konuşuldu. Ardından paraya karşılık teminat verilmediği için Günay’ın desteğini çektiği söylendi…

Peki şimdi ne olacak?

Demir Madencilik, dün Özelleştirme İdaresi’ne ek süre talebinde bulundu. Eğer Demirlerin koruyucu meleği Köksal Ağabeyleri siyasi girişimde bulunursa ek süre verilebileceğini düşünenler bile inancını yitirmiş durumda…

Keşke ÇATES ihalesinde yola çıkılırken verilen sözler tutulsaydı, keşke rödevansçı şirketler arasında kurulan konsorsiyum devam etseydi de ÇATES Zoguldaklıların kalsaydı…

Bu saatten sonra Köksal Ağabey ikinci bir mucizeyi(!) başarıp ek süre alamazsa bu ihtimal çok zor görünüyor…

Korkarım ki, bu işin ekonomik yansıması çok daha ağır olacak…

İnanın bana Zonguldak’ı zor günler bekliyor!