Çaycuma Birlik ve Dayanışma Gecesi, Çaycuma dışında yapılan ilk geceydi bildiğim kadarıyla. Bu gecenin yapıldığı yıllarda yanlış anımsamıyorsam Çaycuma ve Çevre Köylerini Kalkındırma Derneği Başkanı Satılmış Durcan idi. Biz kendisini tanımıyorduk. Böyle bir gece çalışmasından Tümer Peker’in çağrısıyla haberim olmuştu. Zonguldak’ta ilk kez düzenlenen Çaycumalılar Birlik ve Dayanışma Gecesi Tertip Heyeti Başkanı ise Maden Mühendisi İsmail Verimbaş’tı. Dernekle ilişkileri de o sağlıyordu.
            Gece ile ilgili çalışmalar sürerken ben de geceye özgü “Çaycuma” adıyla “Çaycuma Birlik ve Dayanışma Gecesi Anısına” bir gazete çıkarılmasını sağlamıştım Uyanış Gazetesi  basımevinde. 22.10.1993 tarihli gazetenin manşetinde İsmail Verimbaş’ın “Çaycuma önünde yeni ufuklar açılıyor” başlıklı önemli bir açıklaması vardı. Verimbaş açıklamasında, “Zonguldak insanını kömüre dayalı yaşam biçiminden başka sektörlere yöneltme çalışmaları var. Filyos Vadisi projesi otuz yıl sonra  yeniden hayatiyet kazanmıya başlıyor. Hangi yanından bakarsak bakalım, bütün bu çalışmaların odak noktasında Çaycuma bulunmaktadır. Bu durum ise Çaycuma’ya yeni ufuklar açmaktadır.” diyordu.
            Kaymakam Hüseyin Kulözü’ü “Çaycuma Gerçeği”,başlıklı yazısında, “Yöremiz ve ülkemiz için çok önemli projelerin hepsi hayata geçirildiğinde Çaycuma’yı tahmin edilmeyen güzellikler beklemektedir.”demiş. Belediye Başkanımız Orhan Yardımcı ise “Güzellikler Diyarı Çaycuma”  adlı yazısında “Gelişen ve değişen ülkemiz gibi ilçemiz de büyük bir değişim içinde. Bir çok il ve bölgeyi kıskandıracak kadar yoğun bir yatırım hacmine sahip şu günlerde.”diyor. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Maksut Çavdar ise “Her şey Zonguldak ve Zonguldaklılar için” başlıklı yazısında, “Son söz olarak diyoruz ki, Zonguldak il hudutları içinde yapılacak ekonomik, kültürel, kalkınma ve sosyal gelişmeyi sağlayacak, Zonguldaklı’nın hayatına katma değerler üretecek bütün projeleri destekliyoruz.”
            Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Muzaffer Çelik’in “Yaratıcı gücümüz dinamizim kazansın”,  adlı mesajında “Türkiye sorunlarının uzantısı olan Çaycuma sorunlarının da bu tür toplantı ve gecelerde gündemlenip sentezlenmesinin dileğimiz olduğunu belirtirim.” diyor Nakliyeciler Kooperatifi ve Şoförler Odası Başkanı Ümit Özçelik’in “Çaycuma sorunları katkımızla çözülür”, başlıklı yazısında  “Çaycuma sorunlarının böyle gece ve günlerde yine Çaycumalılar’ın katkısıyla çözülebileceği kanısındayım.” diyor.  TMMOB İnşaat Odası Tems. İnş. Müh. Atilla Tekin, Mimarlar Odası Tems. Mimar Fuat Kalaycı, Elk.Müh.Odası Tems. Elk.Müh. Sabit Girgin, Mak. Müh. Odası Tems. Mak.Müh. Resul Özyurt ise, “Tüm projeler Zonguldak için” başlığıyla ortak açıklamalarında, “Zonguldak‘ın gelişmesinde en önemli bölgenin Çaycuma olduğu bellidir. Dolayısiyle bölgemiz için tüm projeler Zonguldak içindir…Çaycuma’da yaşayan her yaştan her meslekten, her siyasi görüşten kişi ve kuruluşların bu süreç içinde çok titiz ve katılımcı bir tutum ile yaşadığı ortamı ilgilendiren kararlarda söz sahibi olması gerekir.”  demişlerdir.
            Gazetenin 2. sahifesinde Mustafa Zeren’in “Kalıcı ve sürekli bağlar kuralım” başlıklı açıklamasında, “Tecrübelerimle tekrar belirtirim ki, Çaycumalılar birlik olmağa, birlikte hareket etmeye  yatkın insanlardır. Yeter ki anlatılsın, yeter ki inansın. Nitekim, Çaycuma’nın ilçe olması, ahşap köprünün ve daha sonra beton köprünün yapılması, Seka Kağıt Fabrikası’nın Çaycuma’ya kurulmasının sağlanması ve burada sayamadığım daha pek çok hizmet, ortak hareket etmenin, birlikte olmanın ürünleridir.” görüşlerinin yanında Behçet Kalaycı’nın “Anılar Geçidi” ve “Kıvırcık” adlı kitaplarından bölümler ve Hamit Kalyoncu’nun “Çaycuma Ağzı’ndan Derlemeler” adlı tezinden “Çaycuma Manileri” örnekleri yer alırken, Filyos Çayı üzerindeki Eski Tahta Köprü üzerinde gezinti yapan Çaycumalı gençlerin bir fotoğrafı  bulunuyordu.
            Bu anı gazetesinin 3. sahifesinde, Dr. Cevdet Müftüoğlu’nun, “Karaelmas Üniversitesi Kampüsü Çaycuma Bölgesinde kurulmalıdır” başlıklı uyarıcı açıklamasında “Tıp Fakültesi yeri için, bir yıl önce Hacettepe Tıp Fakültesi’nden gönderilen bir Profesör ve Doçent, en uygun bölge olarak Bakacakkadı köprüsüyle Çaycuma arasını bulmuştur.(…)Karaelmas Üniversitesi için en uygun bölge demiryolu, karayolu ve limanlara yakın olan, arazisi her türlü konuma uygun olan Çaycuma ilçesidir.” demiştir. Bu açıklamnın yanında Behçet Kalaycı’nın “Türküsüz Kent” adlı şiir kitabından Çaycuma ile ilgili bölümler, Hüseyin Çakır’ın “Çaycuma” adlı, Hamit Kalyoncu’nun “Çaycuma Güzellemesi” başlıklı şiirleri, ayrıca yine Kalyoncu’nun Bitirme Tezi’nden, “Çaycuma Atasözleri” ve “Çaycuma Deyimleri”nden  örnekler bulunurken, Çaycuma Köylü Pazarı’ında satışa sunulan ünlü “Yoğurt Bakırları” fotoğrafı yer alıyordu.
            Gazetenin 4. sahifesinde ise, “Salname Tarihlerinde Çaycuma” ve  “Çaycuma’da Yerleşim” konuları da yine Kalyoncu’nun Bitirme Tezi’nden derlenmiş yazıların yanında, çeşitli izinli-izinsiz kazılarda veya tarla-bahçe yaparken ortaya çıkan   Antik Dönem’e ait olduğu sanılan “sütun başlıkları ve bir eski korsan tabancası” fotoğrafı ile  1. sayfadan devam eden yazılar yer almıştı. 
      22.10.1993 tarihinde Zonguldak Deniz Kulubü’nde ilk kez düzenlenen “Çaycuma Birlik ve Dayanışma Gecesi” için çok sayıda genç arkadaş göreve koştu. Gecemiz bana göre;   Çaycumalılar’ın farklı düşünsel, eğitim, ekonomik, siyasal, kültürel  konumlardan ve farklı meslek gruplarından da olsa büyüklerimizle, gençlerimizle, bir arada birlik ve dayanışma duygusuyla coşku içinde eğlendiği nezih bir geceydi. Gece başlamadan salonda Hüseyin Çakır türküleri ile karşılamıştık konuklarımızı. Deniz Kulubü’nün üst kapı girişinde  gelenleri karşılayan “Meytar takımı”nı geç saatlerde salona aldığımızda konuklar iyice coşmuştu. Ondan sonrası vur patlasın, çal oynasındı. Güzel geceydi doğrusu..
İYİ YILLAR..
Tüm insan kardeşlerim için  “iyi yıllar”, “sağlıkla esenlikle”, “güzel güneşli yaşamalar” diliyorum. Ama şikayetçiyim; savaşlardan, yıkımlardan, kalleş/hain terör örgütlerinden,  gencecik delikanlılarımızın,  masum kadınların, çocukların ölümlerinden.. Ülkemin bozuk düzeninden, gerici yoz eğitiminden.. İnsanlarımızın kutsal dini inançlarının siyaset, ticaret aracı  olarak kullanılmasından..
Güzel, yalnız ve başı hep dumanlı ülkemin bir an önce barış ve huzur ortamına erişmesi için, tüm yurttaşlarımız için, dünya insanlığı için her türlü farklılıklarımızı saklayarak, uzatalım ellerimizi de, tutunalım birbirimize.. Belki birlikte, belki birlikte tükürürüz yüzüne hayının, celladın, namussuzun.. Haydi tutun ellerimi..Haydi uzatın ellerinizi..