Şehir Plancıları Odası Zonguldak Temsilcisi Kamuran Ayyıldız Zonguldak İl Özel İdaresine bir dilekçe vererek Alalplı’ya kurulması düşünülen cüruf işletme tesisine Oda adına itiraz etti.

 

Şehir Plancıları Odası Zonguldak Temsilcisi Kamuran Ayyıldız, oda adına Alaplı’da kurulması planlana cüruf işleme tesisine itiraz ettiklerini açıkladı. Bununla ilgili Zonguldak Özel İdaresine gerekli dilekçeyi verdiklerini söyleyerek, itirazlarını şu şekilde sıraladı: “Zonguldak İli, Alaplı ilçesi, Osmanlı Köyü sınırları içerisinde, 102 ada,11 ve 13 parsel no.lu ile kayıtlı taşınmazlarda mevcut halinde yaklaşık 10 (on) yıldır içerisinde canlı organizma ve balıkların yaşadığı dip sularının ve kurum görüşleri ve projeye ilişkin hazırlanan ÇED Raporu’nda kuru olarak adlandırılan fakat halen aktif akmakta olan derenin sularıyla oluşmuş göl bulunmaktadır. İmar planına konu olan 13 nolu parselin neredeyse tamamı bu göl alanında kalmaktadır. Askıda bulunan imar planı ve plan notları incelendiğinde kadastral yolun 7 metreye çıkarılarak oluşturulan imar yolunun sadece 11 no’lu parsele cephesi olduğu tevhit edilmeden 13 nolu parsele ulaşım sağlanamayacağı görülmekte olup plan notlarında tevhit şartından söz edilmemektedir. Ayrıca yolun tır ve kamyonlar tarafından kullanılacağı düşünüldüğünde yolun 7 metre değil 10 metre olması daha uygun olacaktır. Ayrıca proje alanı incelendiğinde imar planında gösterilen yolun mevcuda uyarlanması mümkün görülmemektedir. İmar Planını hazırlayan müellifin karne bilgileri ve projenin MDU onayı, İl Özel İdaresinin internet sitesinde yayımlanmış olan proje üzerinde görülmemektedir. Bu bilgilerin de temsilciliğimize iletilmesi önemlidir.

 

SU BİRİKİNTİSİ DENEN YER İÇİNDE SU CANLILARININ DA YAŞADIĞI GÖL

Proje Tanıtım Dosyasında  “Bölgede tarım arazisi bulunmamaktadır” denilse de; bölge 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli planlarda orman ve tarım alanı olarak görülmektedir. Proje Tanıtım Dosyası ve ilgili kurumların görüşlerinde bölgedeki Kavak Deresi’nin kuru olduğundan ve gölün su birikintisi olduğundan söz edilmektedir. Oysa dere canlı durumdadır ve su birikintisi denilen gölün on yılı aşkın süredir aynı seviyede olduğu bölgede yaşayanlar tarafından bilinmektedir. Göl içerisinde oluşmuş canlı organizma ve balıkların yaşam hakları hiçe sayılarak doldurulmasından söz edilmektedir. Proje içeriği sebebiyle yerleşim birimlerine uzak olması gerekirken Osmanlı Köyü ve Alaplı İlçesi yerleşim sınırlarına proje dosyasında belirtilen yanıltıcı mesafelerden çok daha yakın konumda yer almaktadır.

 

BÖLGE SU ÜRÜNLERİ İSTİHSAL SAHASI

Bölgede yaşayan kişiler tarafından CİMER’e söz konusu parsellerde “Tehlikesiz Atık Geri Dönüşüm Tesisi yapılmasının uygun olup olmadığı” sorulduğunda Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan gelen cevapta “Bölgenin Su Ürünleri İstihsal Sahası olduğu ve bu nedenle bu alanların kurutulup doldurulması, su ürünlerinin beslenme ortamlarının bozulması, dere yataklarının değiştirilmemesi,1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan Su Ürünleri Yönetmeliği 11 ve 12. maddeleri ile bu maddelere ilişkin Ek.5 ve Ek.6 sayılı listelerde yer alan esaslara ve bu meyanda diğer mevzuat hükümlerine uyulması şartı aranmakta olup aksi taktirde cezai işlem uygulanmaktadır” denilmektedir.

 

ARAZİNİN TAPULARINDA E FINDIKLIK VE TARLA YAZIYOR

Oysa Proje Tanıtım dosyasında bölgede Su Ürünleri İstihsal Sahası bulunmamaktadır denilmektedir. Atık tesislerinin kurulacağı alan, yeraltı su kaynaklarının üzerindedir. Osmanlı köyü ve çevre köyler içme sularını bu kaynaktan temin etmektedir. Bu konunun da titizlikle irdelenmeden imar planının onaylanması doğru olmayacaktır. İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 98001753-611.02-E3540040 sayılı yazısında Proje alanına ilişkin sunulan tapuların niteliğinde fındıklık ve tarla yazdığı açıkça belirtilmiştir. Aynı sayılı yazıda 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ve 4342 Mera Kanunu meri mevzuatları gereğince görüş alınması gerektiği ve tüm bunların yapılması akabinde kurum görüşünün tekrar alınmadan hiçbir işleme başlanmaması gerektiği de belirtilmektedir.

 

ATIKLAR TEHLİKESİZ DEĞİL TEHLİKELİDİR

Proje Tanıtım Dosyası incelemesinde ortaya çıkan sonuçlar; demir cevherinin genel bileşimleri içerisinde birçok mineraller mevcuttur.(Cao, AL2O3,K2O, MgO, NaO, P, S, SiO2 vb.) Demir Cevheri genel itibariyle silikatler ve alkali mineraller içermektedir. Bu nedenle işlenecek atıklardan numune alınarak laboratuvarda analiz edildikten sonra içeresindeki tehlikeli atıkların neler olduğu, bu atıkların insan ve çevre sağlığını nasıl etki edeceği, havaya, suya, toprağa karışması durumunda çevre ve insan sağlığını doğrudan etki edip etmeyeceğine karar verilebilir. Bizler bütün savunmalarımızı bilim ve bilimsel çalışmalara atıfta bulunarak yapmalıyız, zaten grup olarak bu yapılmaktadır. Mevcut cüruf tozu içinde metalik tozlar ve metalik olmayan tozlar da mevcuttur. Mesela silis minerali de içermektedir. Silisin insan sağlığına, özellikle akciğerlere etkisi bilinmektedir. Ayrıca bu tozlara karşı gerekli önlemler alınmazsa, çok uzun yıllarca çevredeki insanların toza maruz kalmaları sonucu üst solunum yolu ve akciğer hastalıklarına neden olacağı bilinmektedir. Çalışanlar için daha büyük tehlikeler söz konusudur. Hangi toz olursa olsun tozun yapısına, tozun yoğunluğuna ve maruziyet süresine göre sağlık açısından hepsi sakıncalıdır. Öncelikle böyle bir tesisin açıkta yapılması insan ve çevre sağlığı açısından riskleri daha da artırmaktadır. Bu gibi toz ihtiva eden tesisler mutlaka tam kapalı olarak faaliyet göstermelidir. Ayrıca toz oluşumuna neden olacak yerler/kaynaklar; kamyondan bunkere boşaltılması, eleme tesisleri, kırıcılar, konveyörler, yükleme gibi faaliyetler esnasında ortamdaki toz miktarı- tozuma olayı artmaktadır. Bu olumsuzluklarla ilgili alınması gereken önlemler; -su fıskiye sistemi, -tozun kaynağında aspiratörlerle emilmesi, - kapalı sistem çalışma Kısaca amaç tozun ortama yayılmasını engellemektir. ÇED projesinde yolların sulanacağı vb. işlemlerden bahsedilmektedir. Yazın hangi periyotta sularsanız sulayın kısa bir süre sonra araç geçişlerinden kaynaklı tozuma meydana gelecektir. Tesisin çalışması esnasında, yolların sulanması sonrasında da tozu ortamdan yok etmiyorsunuz kısa bir süre tozumasını engelliyorsunuz. Bu tozlar daha sonra rüzgarların da etkisiyle havalanacak soluduğumuz havaya karışacaktır. Tüm bu çelişki ve mevzuata aykırı durumlar karşısında ;askıda bulunan Zonguldak ili İl Özel İdaresi İl Genel Meclisinin 111 Karar no.lu 07.12.2020 günlü, Zonguldak İli, Alaplı ilçesi, Osmanlı Köyü hudutları dahilinde bulunan,102 ada,11 ve 13 parsel no.lu ile kayıtlı taşınmazlarda ‘’Katı Atık Geri Dönüşüm Tesisleri Alanı’’ amaçlı 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planına Zonguldak Şehir Plancıları odası İl temsilciliği olarak itiraz etmekteyiz. (Haber Merkezi)