Vali Bektaş ile Ak Parti Milletvekili Türkmen’in gemi söküm tesisine ilişkin açıklamalarını eleştiren Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk, “Zonguldaklıların ocaklarda ölüp, kirli havada boğulmak, çalıştığı iş nedeniyle kanser olup hastanelerde sürünmek kaderi değildir. Bize kadermiş gibi dayatılan sinsi planı tüm kent halkıyla el ele vererek bozacağız” dedi

 

Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü ve Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’ın gündeme taşıyıp AKP Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen’in onaylayıcı sözler sarf ettiği gemi söküm tesisi projesine tepki gösterdi. Öztürk açıklamasında, “Zonguldak Valisi Sayın Erdoğan Bektaş geçtiğimiz günlerde yaptığı basın toplantısında Kilimli’ye yıllar önce de gündeme gelen ancak tepkiler üzerine vazgeçilen gemi söküm tesisi projesinin yeniden gündeme gelebileceğini söyledi. Çevre Düzeni Planı’nda ‘Gemi söküm alanı’ işaretlendiği için Türkiye’de Aliağa’dan sonra Kilimli’de de yapımı düşünülen tesisten bir üçüncüsünün yapımının mümkün olmadığını, Türkiye’nin dünyaya böyle bir taahhüdü olduğunu söyleyen Bektaş, kirli bir yatırım olmasına karşın ekonomisi olduğuna da işaret ederek, ‘Bundan vaz geçilemez’ dedi. AK Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen de bir yerel televizyona yaptığı açıklamada yatırımcı bulunduğu takdirde tesisin kurulacağını söyleyerek, ‘Hem iş aş diyeceğiz, hem de şunu da yapma, bunu da yapma diyeceğiz. Böyle şey olmaz. Eleştiren olursa istihdam yaratıyor der tesisi yaparız’ diyerek bu konudaki kararlılıklarını ortaya koydu” dedi.

 

SAYIN VALİ İLE SAYIN MİLLETVEKİLİ YAŞANANLARDAN DA DERS ÇIKARMIYOR

Hem Vali Bektaş’ın hem de Türkmen’in yaklaşımını kabul edilebilir bir şey olmadığını söyleyen Öztürk, “Uygulandıkları yıkım politikaları ile Zonguldak insanını işsiz, aşsız, geleceksiz bırakan yetkililer, şimdi bizlere ölümlerden ölüm beğen der gibi, kirli teknoloji ürünü yatırımları dayatıyor. İş, aş goygoyculuğu yaparak Çatalağzı-Muslu bölgesinde, tüm uyarılarımıza karşın bir kirlilik bloku yaratılmasına göz yuman sayın yetkililer, öyle anlaşılıyor ki, buna bir de Kilimli’yi eklemek istiyor. Buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. Sayın vali ile sayın milletvekilinin tüm bilim insanlarının küresel ısınmaya dayalı olarak gerçekleştiğini söylediği ani yağışların ilimiz dahil tüm ülkede yıkıcı sonuçlar yarattığı bir sırada bu açıklamaları yapmış olması ayrı bir talihsizliktir ve yaşanan musibetlerden hiç sonuç çıkaramadıklarını anlatmaktadır. Bu açıklamalar bir kez daha gösterdi ki, kentin en büyük sorunlarından biri de, doğa insan dengesini gözeten bir yaklaşımla geleceği planlama yerine, günlük çözümlerin peşinde koşan yönetici kadrodur” dedi.

 

YAPILMAK İSTENEN AKLA, BİLİME, DOĞANIN KURALLARINA AYKIRI

Öztürk açıklamasını, “Bizlere termik santral, demir çelik fabrikası, gemi söküm tesisi gibi kirli teknoloji ürünü yatırımlardan başka seçenek yokmuş gibi sunan sayın vali ve sayın milletvekilinin aksine, bilim insanları, Zonguldak’ta tarım, hayvancılık, arıcılık, balıkçılık, orman ürünleri, turizm gibi zengin potansiyelin desteklenmesi durumunda, hiçbir kirli teknoloji ürünü yatırıma gereksinim duyulmadan çok daha iyi bir ekonomik gelişim sağlanıp, refah düzeyi çok daha yüksek bir kent yaratılabileceğini söylüyor. Bilim insanlarının söyledikleri ortada iken, bölgenin doğal varlıklarını geri döndürülemez şekilde tahrip edip, tarım alanlarını yok edecek, sularımızı, havamızı kirletecek endüstriyel tesislerin kurulmaya çalışılması izah edilemez. Ayrıca Zonguldak ve Türkiye’nin önündeki tek seçenek enerji, demir - çelik ve inşaata dayalı ekonomik büyüme patikası olamaz. Ekonomik, toplumsal ve ekolojik açılardan da zaten sürdürülemez durumda olan bu patikada ısrar etmek akla, bilime, doğanın kurallarına aykırıdır. Hepimiz biliyoruz ki, başka bir yol mümkündür. Zonguldaklıların ocaklarda ölüp, kirli havada boğulmak, çalıştığı iş nedeniyle kanser olup hastanelerde sürünmek kaderi değildir. Bize kadermiş gibi dayatılan sinsi planı tüm kent halkıyla el ele vererek bozacağız” diyerek açıklamasını bitirdi.