ADD Devrek Şube Başknı Çetin Bozkurt, arayarak Cumartesi saat 13.00’de dernekte yapılacak “Nutuk Okuma Etkinliği”ne davet etti. Bu konudan 29 Ocak tarihli genel kurulda da söz etmişti. Hatta bu işe büyük katkı ve destek sağlayan  Avrupa Devrekliler Derneği Başkanı Bülent Kapucubaş’a da genel kurulda bir teşekkür plaketi sunmuştu. Bizler de Başkan Kapucubaşı ve Çetin Bozkurt’u bu örnek çalışmalarından ötürü alkışlarımızla desteklemiştik.

*****

Cumartesi günü saat 13.00’e 7-8 dak. kala Dernekten içeri adım attığımda büyük bir şaşkınlığa uğramıştım. Ortada uzun bir masada 20 kadar çocuk karşılıklı sıralanmış, önlerinde Gazi M.Kemal Atatürk’ün, çocuklar için hazırlanmış “Nutuk” kitapları. Başlarında öğretmen Canan Kabasakal Hanım. Hemen girişe yakın Zonguldak ADD yönetiminden “Cumhuriyet Kadını” Gülhan Çetin ve Cansu (Orhan) Koltuk oturuyor. Biraz ileride çocuklar arasında oturan M.vekili adaylarımızdan Deniz Yavuzyılmaz var. Anladım ki bildirilen saatte gelmeme rağmen program daha önce başlamıştı. 

Paylaşılan fotoğraflardan gördüğüm, Çetin Başkan, bu etkinliğin gerçekleşmesinde öncülük yapan Gülhan Hanıma bir teşekkürname sunmuş, Okan Onur ve çocuklar karşılıklı gitar çalmışlar, Deniz Yavuzyılmaz çocuklarla bir miktar söyleşmiş, sonra da esas okuma etkinliği başlamış. Ben de etkinliğin bu aşamasında salona girmişim

Salona göz attığımda; emekli öğretmenlerden Emin Kocaman, Şenol Balcı, Bahattin Durak, Muzaffer Orhan, Hatice Sarı, genç işadamı ve dernek yöneticisi Okan Onur oturuyor, Başkan eşi Dilek Bozkurt Hanım da her zaman olduğu gibi geleni gideni ağırlama telaşında, çay servisi yapıyor. Çocuklara ise süt ve kuru yiyecek dağıtılmış. İnsanın çocuk olası geliyor bu ilgiyi görünce.Çetin Bey, bakarsınız “Herkes simidini-kaşarını alsın da gelsin!” diyerek büyükleri de çeker sırayla “Nutuk Okuma Etkinliği”ne!..

Masalarda  “Çocuklar İçin NUTUK” adlı kitapla birlikte Çetin Başkan’ın Anıtkabir Komutanlığı’ndan sağladığı “Atatürk ve Çocuk” adlı bir kitap ile “İstiklal Marşı” ve “Gençliğe Hitabe” broşürleri de vardı.

Canan öğretmen, güzel kullandı vakti. Her çocuk Nutuk’tan bölümler okudu. Öğretmen sordu, onlar yanıtladılar. Sonra çocuklarla masa başı oyunlar da oynadılar. Etkinlik sona ererken Okan Onur gitarını aldı eline, çocuklarla İzmir Marşını hep birlikte söylediler. Biz de katıldık elbette. Bu etkinlik için Dernekte her şey çok güzel hazırlanmış. Emeği geçenleri tek tek kutluyorum..

Çetin Başkan, daha önce “Çocuklar Kitap Okuyor Etkinliği” de düzenlediklerini, en azından çocuklarımızın doğru bilgilerle yetişmelerini sağlamak için bu konudaki çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti. Bu arada DMYO’da okuyan öğrencilerle “Atatürkçü Düşünce Kulubü” kurduklarını, ayrıca bir de stand açtıklarını belirterek, üniversite öğrencileri ile de iyi ilişkiler kurduklarını söyledi.

*****

Büyük Önderimiz Atatürk, çocuklarımıza ve gençlerimize özel önem ve değer veriyordu.O’nun ışıklandırıcı sözlerini anımsayalım.

"Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz."

Atatürk, sadece çocukların değil, onları yetiştirecek anaların, babaların, kardeşlerin de  yetiştirilmeleri gereğinden ve köylere gazete ve dergi gönderilmesinden söz ediyor: 

"Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız! Çocuklar geleceğindir. Çocuklar geleceği yapacak adamlardır. Fakat geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek analar, babalar, kardeşler hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki, yetiştirecekleri çocukları bu millet ve memlekete hizmet edebilecek, yararlı ve faydalı olabilecek şekilde yetiştirsinler! Hiç olmazsa yetiştirmek lüzumuna inansınlar! Okullardan başka; gazeteler, küçük dergiler köylere kadar yayınlanıp dağıtılmalıdır. Bizim köylümüz ne gazete ne dergi okumaz. Bilenler bilmeyenleri toplayıp, okutmayı, onlara okumayı anlatmayı bir vazife bilmelidir."

*****

Kuşkusuz, çocuklarımızın okullarda çok iyi bir eğitim almalarını isteriz. Ancak bu eğitim bilimsel, laik, çağdaş bilgilerlerle donanmış olmalı, bu nitelikteki öğretmenler tarafından verilmelidir. Ne yazık, şimdiden görüyoruz ki, Atatürk ve laik Cumhuriyet, politik söylemlerin ötesinde, önce okullarda yıkıma uğratılmak isteniyor. Okullar ve öğrenci yurtları hergün olumsuz haberlerle basında, TV haberlerinde ve sosyal medyada yer alıyor. Meydanı boş buldukları için Atatürk’e çeşitli olumsuz sözlerle saldırarak, öteleyerek, prim yapmağa çalışıyorlar. Baskı ve korku ile kuşku ortamı yaratmak istiyorlar. Her ağızlarını açtıklarında, bilgisizlikleri, kara cehaletleri ortaya çıkıyor.

Araplaşma ve radikal dinci düşünce gözlerini görmez etmiş. Özellikle sosyal medya bu kişilerin görüntüleriyle dolu. Ne vatan sevgisi, ne millet sevgisi, ne yurttaşlık hiçbiri umurlarında değil.  “Kul olma” anlayışıyla kendilerini sakallı, sarıklı, cübbeli tarikat şeyhlerinin emrine vermişler. 

Büyük Önderimiz işte bu nedenle çocuklarımızın özgür düşünceli bireyler olarak yetiştirilmelerini istemektedir.

"Çocuklarımızı artık düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde; yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır."