Dil gelişimi çocuğun doğumuyla başlar ve yaşam boyu devam eder. Bireysel  farklılıklar başta olmak üzere bir çok etkene bağlı olarak, çocukların dil gelişiminde farklılıklar gözlemlebilir. Dolayısıyla, çocukları kıyaslamaktan bu süreçte de sakınılmalıdır. Çocuğun dili konuşur hale gelmesi için öğrenme süreci gerekmektedir ve  çocuğa konuşmayı öğretebilmek için gerekli  ortam sunulmalıdır.
    Peki ebeveynler bu süreçte, çocuklarına nasıl destek olabilir?
     Dil gelişimini etkileyen en önemli faktörlerden birisi, çocuğun ruhsal durumudur. Huzursuz ortamlar, aile içi problemler, çocuğa yönelik olumsuz tutum ve davranışlar çocuğun dil gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir.  Aileler, çocuklarına huzurlu ortam sunduklarında, sevgi ve ilgilerini eksik etmediklerinde, çocuklarının artan neşeleriyle birlikte artan konuşma isteğini de gözlemleyeceklerdir.
    Öncelikle, çocuklarınınızın kelimelerini, cümlelerini tamamlamalarını sabırla beklemeli, onları sabırla dinlemeli, göz teması kurarak iletişim kurmalısınız ve bu süreçte yüzünüzdeki kabullenici tebessümünüz çocuğunuza güven verecektir. Merak ettikleri soruları cevaplamanız, konuşmaya başladığı konularda merak uyandıracak sorular yöneltmeniz çocuğunuzla olan iletişiminizi arttıracağı gibi dil gelişimiyle birlikte zihinsel  gelişimini de olumlu yönde etkileyecektir.  Yetişkinlerle kurulan iletişim, yaşıtlarıyla oynanan oyunlar dili kullanmayı öğrenmede en etkili yöntemlerdir.
     Çoğu zaman çocukların ilk kelimeleri aileleri için çok heyecan verici olmaktadır. Çocuklar ilk kelimelerini genellikle olduğundan farklı telaffuz ederler  (‘’Su’’ yerine ‘’fu, du’’  veya ‘’ gitti’’ yerine ‘’ditti’’ gibi).   Kulağa hoş gelen bu telaffuzlar özellikle aile ve yakın çevre tarafından  ilgi görür ve çocukla iletişime geçerken, çoğunlukla bu kelimeler onunla aynı şekilde telaffuz edilir. Dil gelişiminin sağlıklı olabilmesi adına, aileler sırf hoşlarına gittiği için, kelimeleri çocukları gibi telaffuz etmektense, doğru biçimde telaffuz etmelidirler. Eğer aile, bunu bir oyun haline getirmeyi tercih edip,  hoşlandıkları şekilde çocukla iletişime geçmeye devam ederse, okul çağında dahi çocukta bebeksi konuşma varlığını sürdürebilir. Bu durum da arkadaşları tarafından dışlanması, yaşıtlarıyla iletişim kuramaması gibi  çocuğun özgüven gelişimini olumsuz yönde etkileyecek bir çok duruma zemin hazırlayabilir.
       Tüm bunların yanısıra, çocukların en iyi gözlemcileri olan ebeveynler, dil gelişiminin oldukça önemli bir gelişim alanı olduğunu unutmamalı ve gerekli durumlarda uzman desteğine başvurulmalıdır.
Sevgilerle,
Sultan UNCU