Çocuklar iletişim konusunda da ilk olarak tabii ki aileyi model alacaktır. Dolayısıyla anne baba birbirleriyle ve çocukla nasıl iletişim kuruyorsa, çocuğun iletişim becerisi de o doğrultuda şekillenecektir.
   Çocuğunuzu büyütürken onunla kurduğunuz iletişim, onun tüm hayatı boyunca kuracağı, ilişkilerini etkileyebilir.Gelişi güzel söylenen sevgi sözcükleri, hitaplarımız, esprilerimizin çocuğumuzun benlik algısını oluşturacağının bilincinde olmalıyız. Karşımızdaki çocuğun da bir birey olduğu gerçeğini unutmamalıyız.  
   Öncelikle, çocuğunuzu dinleyin.
    Doğru iletişim kurabilmenin yolu, öncelikle etkin dinlemekle başlar. Ön yargıdan sıyrılıp, yargılamadan, çocuğumuzu anlamak, sorunu çözümlemek, sorusunu yanıtlayabilmek için dinlemeliyiz. Dinlerken mimiklerini de gözden kaçırmamalıyız. Dolayısıyla çocuğumuz konusurken onun göz hizasına inmeli yüzüne bakarak, onu dinlemeli ve  konuşmalıyız. ‘’Sen anlat ben dinliyorum’’ diyerek, bir taraftan tv izliyorsak, elimizdeki telefonla ilgileniyorsak, doğru bir iletişim kurabilmemiz mümkün değildir.
   Çocukların anne babaları tarafından dinlenildiğini, anlaşıldığını hissetmesi, öz güven gelişimlerini olumlu yönde etkileyecektir.
  Etiketlemeyin…
Çocukların davranış kazandırmak için onlarla iletişim kurarken daha da hassas davranılmalı. Ders çalışmayan bir çocuğa ‘’ tembel’’, odasını toplamayan çocuğa ‘’ dağınık’’ eşyalarını sürekli kaybeden çocuğa ‘’ sorumsuz’’ gibi etiketlemelerde bulunarak, bu kavramlarla çocuğun olumsuz benlik algısı oluşturmasına sebep oluruz. Kısır döngü gibi… etikete maruz kaldıkça davranışı sergilemeye devam edecektir. Etiketlemeler yerine, sorunlara çözüm bulmaya çalışılmalıdır. ’’Odanı gel birlikte toplayalım’’ demek bile çocuğu sorunu çözmeye davet etmek için yeterli olabilir.
   Çocuğumuzu tanımalı ve onun yaş özelliklerine uygun olarak onunla iletişim kurmalıyız.
  ‘’  5 yaşında bir kız çocuğu, teyzesinin elindeki kınayı merak edip sorar; ‘ Teyzem elini nasıl boyamış anne?’  annesi; ‘elindeki boya değil,kına yakmış eline, senin de eline kına yakalım mı?’ diye yanıt verir. Çocuk bir anda ağlamaya başlar…’’ Çünkü 5 yaşındaki bir çocuk soyut düşünemez ve onun için kına yakmak… ateşi hissetmek, elin yanması, acıması anlamına gelir... Dolayısıyla çocuklarla iletişim kurarken, mecaz anlamlı kelimeleri, deyimleri, atasözlerini kullanırken dikkatli davranılmalıdır.
    Küsmeyin…
Sevgili anne babalar, çocuklarla küserek onlarla doğru iletişim kuramazsınız, tam aksine yanlış bir davranışı öğrenmesine sebep olabilirsiniz. Sakinleşmek için biraz zaman istemek, bir müddet ortamı terk etmek ile küsmek çok farklıdır.  Çocuğunuza  ‘’ seninle küstüm, konuşmuyorum’’ demek yerine, biraz zaman isteyip, sakileşince konuşmak çok daha sağlıklı iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır.
    Çocukları, tüm samimiyetinizle dinlediğinizde, dinlediğinizde, dinlediğinizde… sizlere tüm kapılarını açabilirler, deneyin lütfen…
Sevgiyle kalın.
Sultan UNCU