İki iki daha dört, AKP muhalif ses istemiyor ülkede… Kendine yönelen en küçük karşı çıkışı en sert önlemlerle bastırmaya çalışıyor… Başarmak için de hiçbir etik değer tanımıyor… Yeri geliyor, dezenformasyon yayıyor arsızca, sosyal tabakaları, kurum ve kuruluşları itibarsızlaştırıyor… Yetmezse yargıyı, kolluğu gereğinde hukuksuz şekilde kullanarak hedef aldığı kişi, kurum ya da kuruluşu kriminalize ediyor… Yarattığı korku ikliminde kendini eleştirilemez kılmaya çalışıyor… 
 
Anımsar mısınız? 2002 öncesinde AKP yandaşları ne çok gösteri yaptı bu ülkede… Başörtüsü yasağını protesto için yüz binlerce insan sokaklara döküldü… Abartısız her cuma büyük camilerde gösteri vardı… Yasakçı zihniyet devlet zoruyla bastırmaya çalıştı taleplerini… Erdoğan’ı şiir okudu diye 2-3 ay hapse attı hatta… Vicdan sahibi pek çok insan, vesayetçi rejime karşı onların haklarını savundu… Devran döndü, devlet gücü eline geçti AKP’nin… Firavun kalıntısı yasaklardan o medet umuyor şimdi…
 
“KIYMA MAKİNESİ” TIKIR TIKIR ÇALIŞIYOR
İşe bakın… Aylardır protesto gösterilerine, yıllardır da grevlere izin verilmiyor ülkede… Her türlü hak arayışı beka sorunu sayılıyor… “Kıyma makinesi” de tıkır tıkır çalışıyor bu arada… Vicdan yoksunu medya bir kaos planı uyduruyor… Talimat sayan savcı, harekete geçip gözaltı kararı veriyor… Medya mahallesinin farklı mecralarında vaveyla planlı şekilde artırılıyor… Olayın pik noktasında Sulh Ceza Hakimi devreye girip tutuklama kararı veriyor… Bekle ki iddianame gelsin sonra da…
 
Kıyım sistemi yalnız kişiler için değil diz çökmeyen kurumlar için de çalışıyor… TMMOB, TTB, TBB gibi bir türlü ele geçirilemeyen meslek örgütleriyle meydan savaşı var mesela… İşaret Ankara Barosunun Diyanet için yaptığı açıklama sonrasında çakıldı… Kubur medyası işareti alır almaz yüz bin tezviratla köpürttü haberi, Başefendi “Bunu yanlarına bırakmayacağız” buyurdu… İki kurum arasında sıradan bir polemik, bir anda, ülkenin ölüm dirim meselesi yapıldı… Konu “Çoklu baro” adıyla mecliste şimdi…
 
DAVA KAZANMANIN EN KESTİRME YOLU YANDAŞ BARO OLACAK
Gerekçe başka elbette… Üye sayısı yüksek baroların işleri aksattığını söylüyor AKP… Kanunun çıktığı 1969’da 10 bin olan avukat sayısının 130 bin olduğunu söyleyerek “Düzenleme şart” diyor… Avukat sayısı 5 bini geçen illerde 2 bin avukat başka baro kurabilecek teklife göre… Seçim sistemi değişecek… Büyük illerin delege sayısı azaltılıp küçük illerin gücü artırılacak… Söyleyeyim: Memur-Sen gibi yandaş barolar hormonlu büyüyecek… Dava kazanmanın en kestirme yolu yandaş baro olacak çünkü…
 
Bin türlü baskı altında karar veren hâkimler bir de bu kıstası dikkate alacak… Üyesi azalan baronun yaptırım gücü de azalacak… Aklıma geldi, Hisarcıklıoğlu’nun yıllardır başında olduğu TOBB için de aynı şeyler düşünülüyor mu acaba? Öyle ya, kanunu 1950’de çıktı TOBB’un… Esnaf sayısı, avukatlarla kıyaslanmayacak kadar da arttı… Hem yasası eski, hem üyesi çok, hem de seçim sistemi bir tuhaf… Başefendi gerekçelerinde haklıysa TOBB için de “Çoklu oda” isteyip, seçim sistemini değiştirse ya…