Bu “Cumhuriyet” bizim bayramımızdı…
Çünkü “Cumhuriyet’in ilk 10 yılında; ‘yapılan işlerin en büyüğü’ ve ‘temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü’ ile ‘demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti’ olan Türkiye Cumhuriyeti ile bu günlere ulaştık.”  (Hamit Kalyoncu)
Cumhuriyet bizim bayramımızdı.
Çünkü bu cumhuriyet “kanla, irfanla kurulmuştu" (Harbiye Marşı’ndan bir dize)
Cumhuriyet, bizim bayramımızdı: Çünkü Cumhuriyet, “erdemler rejimi” idi.
Cumhuriyet bizim bayramımızdı: Çünkü Cumhuriyet "kimsesizlerin kimsesi" demekti
Cumhuriyet bizim bayramımızdı: Çünkü Cumhuriyet eğitimi, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür kuşaklar" yetiştiriyordu.
Cumhuriyet bizim bayramımızdı: Çünkü Cumhuriyet, “adam olmak” demekti.
Cumhuriyet, bizim bayramımızdı: Cumhuriyet, parlamenter demokrasiyle; erkler ayrılığı ilkesiyle, halkın seçtiği vekiller eliyle yürütülen bir sisteme dayanıyordu.
Cumhuriyet bizim bayramımızdı: Çünkü Cumhuriyet’te siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıydı. Yani TBMM halkın egemenliğini temsil ediyordu.
Cumhuriyet bizim bayramımızdı. Çünkü “Bütün kurumlar ve vatandaşlar Anayasa’nın güvencesi” altındaydı.
“Cumhuriyet tehlikede: Farkında mısınız?” sorusu hep ıskalandı. Bu tehlike hâlâ sürüyor. İşte önlemenin yolu:
“Çözüm, ülkemizin geleceği, çocuklarımızın aydınlığı için ‘demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti’ olan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumaktan ve savunmaktan geçmektedir. Atatürk’ün Gençliğe Seslenişi ve 10. Yıl Söylevi’ni anlayıp, kavrayarak, ‘Tam bağımsız çağdaş bir Türkiye’ için Atatürk’ün gösterdiği yolda acilen bir araya gelmek gerekmektedir. Bu düşüncelerle ‘En büyük bayramımız’ kutlu olsun.” (Hamit Kalyoncu)
10. Yıl Nutku’ndan bir alıntı ile yazımı bağlıyorum: “Büyük Türk Milleti! Bu büyük millet bayramını her on yılda daha büyük saadetlerle kutlamanı dilerim. Ne mutlu Türküm diyene!