Kabak tadı verdi biliyorum ama…

Vali Bey’in ne yapmak istediğini anlayanınız var mı?

Yangından mal kaçırır gibi, gizli kapaklı proje mi olur?

Dün Uzun Mehmet Anıtı’nın müsteciri tahliye edildi…

Önce 69 ambarları, Tekel binası ve Gümrük binası…

Sonra Karakum…

Ardından Liman içindeki çekekler…

Ve son olarak Uzun Mehmet Anıtı…

Bir Allah’ın kulu çıkıp da kamuoyuna açıklama yapmıyor…

Sevmesek de bu şehrin seçilmiş bir belediye başkanı yok mu?

Bu şehrin şehir plancılarına düşüncesini soran oldu mu?

Sivil toplum örgütlerinin nezaketen fikrini alan var mı?

Haşmetli Valimiz, bir akşam yastığa kafasını koyup gözlerini yumuyor ve karar veriyor…

Ertesi gün yıkım ekibini nereye isterse oraya gönderiyor…

Tıpkı Karakum’da olduğu gibi hak sahiplerinin yürütmeyi durdurma istemiyle açtığı dava sonuçlanmadan alelacele yıkım yapılıyor…

69 ambarları, çekekler, Gümrük ve Tekel binası…

Yıllardır bu şehrin kanayan yarası…

Öyle birilerinin dediği gibi kimsenin körü körüne muhalefet ettiği falan yok…

Ancak şunu da söylemeden geçemeyeceğim…

Vali Bey ilk kararnameyle gider biz yine bu şehirde kalırız…

Vali Bey’in merkezi hükümete bağlılıklarını ifade etmek için istediği yere cami yapma ısrarını anlaşılır bulmuyorum…

İlk önce bu kentte yaşayan sade yurttaş kimliğimle…

Sonra, benim gibi düşünen binlerce Zonguldaklıya tercüman olmak adına Ali Kaban’ın “Dediğim dedik, çaldığım düdük” tavrına kabul etmiyorum…

Lafı boğuntuya getirip bizi cami karşıtı, din düşmanı ilan edenlere de hayret ediyorum…

Çünkü mesele din değil kentin geçmişini ve geleceğini ilgilendiren bir konu…

Hiçbir toplumsal soruna tepki vermeyen, özelleştirilmek istenen madenlere sahip çıkmayan, yıllardır köstebek çukuru yollara talim eden, kaçak ocaklarda iş güvenliği olmaksızın ölüme mahkum edilen, merkezi hükümetten istihdama yönelik destek görmeyen insanlar mesele kuş uçmaz kervan geçmez bir yere cami yapılması gündeme gelince başımıza din uleması kesiliyor…

Bir kez daha altını çiziyorum… Bu AKP hükümetinin her ile görkemli bir cami yapma projesinin hayata geçirilme çabasıdır…

Eğer bu şehirde cami gerçekten de zorunlu ve öncelikli bir ihtiyaçsa sözümüz yok…

Ama vakit namazlarında cemaati 50-60 kişiyi geçmeyen camiler varken bu ısrar niye?

TSO Başkanı Metin Demir’den başka kanaat önderi, sivil toplum örgütü, meslek kuruluşu yok mu şehirde?

Hemen hemen her gün 3-5 kişi, ya kendisi ya da çocuklarına iş bulmam konusunda yardımcı olmam için yanıma geliyor…

Yoksulluğu iliklerine kadar yaşayan bir şehirde tek eksiğimiz protokol camisi mi?

Bizde “Eve lazım olan camiye haramdır” derler…

Vali Bey gerçekten bu şehre bir şeyler yapmak istiyorsa işsizliği çözecek bir proje hayata geçirsin…

Bir de şu yıkılan yerlere nasıl bir proje yapılacak herkes bilsin!

Tabi beyefendi için sakıncası yoksa…