Bazen sıçrama yapmak için geriye doğru birkaç adım atmak gerekir!

Bir süre daha yazmayarak enerji depolamayı düşünürken, memlekette yaşananlar karşısında susmak, sessiz kalmak her şeyden önce gazeteciliğe ihanet olurdu.

Sonra bunca olaya rağmen gel de yazma!

Son bir haftadır yaşananları hep birlikte hayretle izliyoruz.

Ülkenin başbakanı protestoculardan bahsederken sanki başka bir ülkenin yurttaşlarından bahsediyormuş gibi konuşuyor...

Cumhuriyet’le yönetilen bir ülkeden “Ben yaptım oldu” diyerek halkı yok sayıyor…

“Mesele miting yapmaksa bir milyon kişiyi toplarız” diyerek toplumu gerdikçe geriyor, kutuplaşmaya neden oluyor.

Yüzde 51 oy almanın yüzde 49’u yok saymak olduğunu zannedenler, bunun “demokrasi” olduğunu söyleyerek sadece kendilerini kaldırabilir.

Başbakan’ın son bir haftadır söylediği tek doğru söz:

“Taksim’deki ağaçlar bahane edildi”

Evet Başbakan’ın bu hukuk tanımaz, kendisi gibi düşünmeyenleri; marjinal, çapulcu, öteki olarak dillendirdiği bir dönemde, diktatör rejimleri aratmayan anti demokratik uygulamalar karşısında susan, pusan, korkan halk sanki bir bahane arıyordu…

O bahanenin adı da “Taksim” oldu!

Tüm yurtta olduğu gibi Zonguldak’ta da benzer protestolar yaşandı. Halk uzun zamandır ilk kez kitlesel halde sokağa döküldü.

İnsanların demokratik tepkisini kitlesel olarak ifadesi etmesi baskıcı bir rejimin hakim olduğu ülkemizde aslında pek de görünen bir durum değil…

Birkaç sivil toplum örgütü ve siyasi parti dışında üzerine ölü toprağı serpilmiş halk, bu kez polis copuyla demokrasi arayan AKP iktidarının biber gazlarını bitirecek kadar kararlı…

Tüm bu güzelliklerin arasında, yüreğimizi kanatan olaylarla da yaşanmadı değil!

Zonguldak’ta yapılan protesto gösterilerinde, Türk Solu’nun en büyük hastalığını bir kez daha nüksetti!

Bölünerek çoğalmanın sadece amiplerde olduğunu bir türlü anlayamadık gitti!

Aynı amaç uğrunda aynı yolda yürümeye bile tahammülü olmayanlar, Türkiye genelinde yeşeren “güzel günler” e dair umutlarımızı bir kez daha kırdı… Eylemi fırsat bilen marjinal guruplar AKP iktidarının ekmeğine yağ sürdü…

Cumartesi ve Pazar günü Zonguldak’ta yürüyen binlerce insan emekçilerin kentinden iktidara önemli bir mesaj verdi…

Ama maalesef ulusal medyada yürüyüşten çok çıkan olaylar yer buldu…

Göstericilerin yüzde 60’ının 16-25 yaş gurubu olduğunun özellikle altını çizmek istiyorum…

Korkarım ki, eyleme destek veren grupların liderleri, genç katılımcıları provokasyonlara karşı uyarmadığı sürece benzer olaylar yine yaşanacak.

Burada Demokrasi Platformu’na önemli bir görev düşüyor!

Çünkü yaşanan olaylar, maalesef halkı bu haklı direnişe katılım noktasında kaygılandırıyor. Gücü kırıyor!

Buradan demokrasi isteyen tüm yurttaşlara “Sol duyu” çağrısı yapıyorum!

Özellikle genç arkadaşlarımızı daha sorumlu ve hoşgörülü davranmaya davet ediyorum. Kimsenin egolarına yenilerek yurt satında başlayan bu direnişe çelme takmaya hakkı yok!

Yaşasın Cumhuriyet!

Yaşasın demokrasi!