23 Eylül 2018 günü yapılan CHP Devrek İlçe Örgütü Danışma Kurulu toplantısında, İlçe Başkanı Yaşar Bükrü katılımcılara selamlama konuşması yaparken, elindeki metni bir kenara iterek, “Bu Devrek Belediyesini alacağız arkadaşlar, tek hedefimiz budur” demişti. CHP Genel Merkezince aday olarak Çetin Bozkurt adı onaylandıktan sonra 13.01.2019 günü partide yapılan toplantıda da Başkan Bükrü aynı cümleyi, “15 yıl aradan sonra bu belediyeyi alacağız” diyerek yinelemişti. Adayımız Çetin Bozkurt ise toplantıya katılanları bilgilendirdikten sonra büyük bir aşama kaydedildiğini belirterek, kendisinin desteklenme oranının her geçen gün yükseldiğini söylemiş, kurulan mahalle örgütleriyle, yeni bir şevkle, istekle çalışmalara başlanmıştı..
           Bir önceki genel seçimde iktidar partisinden çok sıkı bir şamar yiyen CHP ilçe örgütü, yeniden kendini toparlayarak, Çetin Bozkurt’un geniş çalışma ekibiyle büyük bir iddia ile yola çıkmıştı. Yapılan görüşmeler, geniş katılımlı toplantılar bir değişimin olduğuna işaret ediyor gibiydi. Son miting ise bir ilçe için çok coşkulu, kararlı ve görkemli bir miting de olmuştu. Biz, 94 yaşındaki büyük ablamla, eşim ve yeğenimle son mitinge ancak katılabilmiştik. Alandaki coşkulu kalabalığı görünce umutlarımız çoğalmıştı. Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’nın katılımı da sevgiyle, alkışlarla karşılanırken, iki kardeş kentin güç ve işbirliği yapabileceklerini de gösteriyordu.
31 Mart Pazar günü oylarımızı kullanmış, akşam da sonuçları almıştık. Çetin Bozkurt, Devrek’te CHP açısından şimdiye kadarki en yüksek oyu alarak başkanlık ipini göğüslemişti. Olmaz denilen başarılmıştı. 5 Nisan Cuma günü ise coşkulu bir katılımla önce mazbatasını almış, sonra Belediye binasına gelerek, Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve dualarla makamına oturmuştu. O gün bir daha gösterdi ki Devrek bir büyük değişime istekliydi. Çünkü o alan şimdiye kadarki en büyük insan kalabalığını kucaklıyordu. 15-20 yıllık iktidar belediyesinin muhalefete geçişine tanık oluyorlardı.
Çetin Başkanın makamına oturmadan yaptığı çağrı ise kamuoyunda olumlu tepkilere yol açtı. Çağrı şöyleydi:
Tüm hemşerilerimden önemli ricamdır, kutlama için bana çiçek göndermesinler. Eğer çiçek göndereceklerse gidip LÖSEV’in hesabına yatırsınlar.”
Çetin Başkan’dan umudumuz çok. Bunlara daha sonra yeri geldikçe değineceğiz.
*****
            VE ÇAYCUMA..
            2014 yerel seçimlerinde Çaycuma yeni bir adayla çıkmıştı yola. Bu aday, babası da(Nihat Kantarcı) geçmişte belediye başkanlığı yapmış olan Bülent Kantarcı idi. Çok zor bir seçimdi. Ancak, akıl ve sağduyu ile yürütülen çalışmalar sonucunda CHP 40 yıl sonra küçük bir oy farkıyla kazanmıştı.  
Sonrasında büyük adımlarla yapılan belediye hizmetleri ile kentin görüntüsü değişti, çağdaş bir yapı kazandı ve Çaycuma adı, ülke içinde ve dışında anılan, ödüller kazanan “Yıldız kentler”den biri oldu.
Elbette Çaycuma’da yapılan işlerin büyük mimarı olarak Bülent Kantarcı da iktidar tarafından görmezden gelinen bir başkan olmasına rağmen “halka taahhüt ettiklerinden daha fazla hizmet üreterek” adını altın harflerle tarihe yazdırdı.
Bu döneme gelindiğinde ne yazık ki, kendilerine politik ikbal arayanlarla, genel deyişle “içimizdeki İrlandalılar” ile mücadele etmesi de gerekti. Halkın ve partililerin desteğiyle bunu da başardı ve seçimlere ancak bu şekilde girebildi. Çaycumalı seçmenler büyük bir farkla Bülent başkan ve ekibine güven duyduğunu bir daha gösterdi. Evet, taşlar yerine oturmuştu.
*****
VE ANKARA..İSTANBUL..İZMİR..
31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimler halkın oy gücüyle, ülkede egemen bir iktidarın, mutlakıyetinin sarsıldığı bir seçim olarak yazıldı tarihin sayfalarına. Oysa Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her imkanı kullanarak gece gündüz yaptığı çalışmalara karşılık, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu pek de iyi bir performans gösterememişti miting ve toplantılarda. Seçimler için kurduğu ittifaklarla “Ankara’yı, İstanbul’u alacağız” dediğinde kuşkuyla karşılandığı açıktı.
İktidar; İstanbul için CHP’nin adayı bir ilçe belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na karşı; eski bakan, milletvekili, başbakan ve TBMM Başkanlığı görevlerinde bulunmuş Binali Yıldırım’ı; Ankara için bir ilçede belediye başkanlığı yapmış Mansur Yavaş’a karşı; Kayseri’de uzun yıllar (5 dönem) büyükşehir belediye başkanlığı yapmış ve eski bakan Mehmet Özhaseki’yi; İzmir için yine bir ilçe belediye başkanı Tunç Soyer’e karşı; eski milletvekili ve bakan Nihat Zeybekçi’yi aday göstererek bu şehirlere verdiği önemi göstermişti. Buradan görünen, devlet bütün ağırlığıyla, her türlü imkanı kendi adayları için kullanarak yerel seçimlere yükleniyordu.
Bütün bu yoğun baskıya rağmen halkımız 31 Mart 2019 günü, tercihini iktidarın adayları yerine muhalefetin adaylarına oy vererek, iktidara önemli bir demokrasi dersi vermişti. Sonuçta iktidarı derinden sarsan bir durum çıkmıştı ortaya.
Ancak, seçimlerin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen iktidar ve sözcülerinin kaybetmeyi bir türlü kendilerine yediremedikleri görülüyor. Yasaları, uygulamaları hiçe sayarak sonucun değişmiyeceğini bile bile bir itiraz furyası başlattılar. Hele iktidarın seçim işleri sorumlusunun son itiraz gerekçelerini dinleyince “seçim öncesi kendi kontrollerinde kurulan ilçe seçim kurullarını, şimdi şaibe vardır diyerek, zan altında bırakarak” laf döndürmekten başka bir şey söyliyemediği görülüyordu..
            CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, sakin, düzgün, sözcükleri seçerek konuşan, birikimli, donanımlı, deneyimli, aklıbaşında görünümüyle bütün ülkenin gündemine yerleşmeğe başlıyordu.
Halk ise sabırla bu iktidar oyununun sona ermesini bekliyor. İktidar yetkililerinin seçim kurullarına durmadan yaptıkları itirazlar, “yenilen pehlivan oyuna doymazmış” denildiği gibi biteceğe de benzemiyor. Devletin ilgili görevlileri için, seçimin sonuçlarının sanki iktidar partisi lehine değiştirilmesi için baskı altında tutuluyormuş gibi bir görüntü yansıyordu kamuoyuna.
YSK’nın iktidar partisinin bu itirazcı tutumuna prim vermiyerek, “bütün oyların yeniden sayılması, seçimin yenilenmesi” gibi isteklerini redderek Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının verilmesini sağlayacak bir karara varması beklenmektedir.