Dün bir kez daha tanık olduk ki…

Üretimden gelen gücünü kullanan işçiler daima kazanır…

Çok değil 2 hafta önce ÇATES’in yeni patronu Ceyhan Bey’le röportaj yapma imkanı bulmuştum…

Son derece pozitif bir algıyla ayrıldığım ÇATES’ten röportajın mürekkebi kuramadan gelen habere hem şaşırmış hem üzülmüştüm…

Türkiye’nin neredeyse dörtte birine elektrik veren bir enerji devinin taşeron işçilerin maaşlarında kesintiye gideceğini öğrenince “işte bu olmadı” dedim içimden…

Milyon dolarlık yatırımlar yapan bir şirketin taşeronda çalışan 130 temizlik işçisinin maaşında gözü olmamalıydı…

 Ortalama bin 300-bin 400 lira alan işçiler, maaşlarının asgari ücrete çekileceğini öğrenince direniş kararı aldılar…

Özel sektörde eşine az rastlanacak bir kararlılıkla işvereni kararından vazgeçirmek için iş bırakan işçiler, gece boyunca eylemlerine devam ettiler…

Ellerindeki ekmekten kimseye bir dilim vermeye tahammülleri yoktu…

Hatta daha da ileri giden iki işçi ÇATES’in metrelerce uzunluğundaki bacasına çıkarak ne kadar kararlı olduklarını gösterdi…

Bu eylemin ardından ÇATES yönetimi bacaya çıkan merdiveni yerden dört metre yükseklikten kestirerek benzer eylemlerin önüne geçmek istedi…

Ancak iş bırakan personelin kararlılığını gören ÇATES yönetimi dün öğleden sonra geri adım atarak işçilerin haklarını iade etti.

Bir tarafta…

Memleketin kar eden KİT’lerini haraç mezat satılıp, devlete ait madenler özel sektöre peşkeş çekilirken 598 bin nüfuslu koskoca Zonguldak susup, kurbanlık koyun gibi kaderine razı oluyor…

Diğer tarafta…

Özelleştirmeden sonra maaşlarının kesintiye uğramasını ve sosyal haklarının ellerinden alınmasını kabul etmeyen 130 onurlu adam işten atılma pahasına patrona kafa tutabiliyor…

Yani dilenenler değil direnenler kazanıyor.

ÇATES işçisinin bu yürekli tavrını canı gönülden kutluyor, işçisinin sesine kulak vererek haklarını iade eden ÇATES yönetimine duyarlı yaklaşımı nedeniyle teşekkür ediyorum.

Ceyhan Bey’e de bu yakışırdı…

                             ***

ÇATES’te bu gelişmeler yaşanırken TTK’ya ait devlet madenlerinin kapatılmasını istemeyen bir grup işçi önceki gün bir imza kampanyası başlattı.

Yüz kadar maden işçisi önce yürüdüler, sonra açıklama yaparak 20 bin imza için halktan destek istedi…

Ekmeğine sahip çıkıp o gün o eyleme gelenlere saygı duymaktan başka söylenecek sözümüz yok da…

Kardeşim bu işçilerin örgütlü olduğu GMİS nerede?

Hükümetin Zonguldak madenlerini gözden çıkardığını sağır sultan duydu da, GMİS yönetimi mi duymadı? Birkaç şube yöneticisi dışında profesyonel sendikacılık yapan arkadaşlar niçin orada yoktu? İşte ta en başından itibaren sırf bu nedenle karşı bir duruş koyduk GMİS yönetimine… Çünkü bu yöneticiler kendilerini yönetemiyorlar ki, 10 bin üyesine yön versin!

Yaklaşan genel kurul nedeniyle koltuk derdine düşüp Zonguldak’ın kaderiyle oynayanlar karşısında susan GMİS’i kınıyorum…

Umarım yeniler daha cesur olur da, bu korkaklar geldikleri yere gider…