Sezona iyi bir başlangıç yapan temsilcimiz Zonguldak Kömürspor, Hekimoğlu Trabzon karşısında 4-1’lik bir galibiyetle Karaelmas sevdalılarına dört dörtlük bir sevinç yaşattı.

Bir önceki hafta kendi seyircisi önünde Yeni Çorumspor’a 2-1’lik yenilginin ardından deplasmanda kazanılan galibiyet için başta sahada ter döken futbolcular olmak üzere teknik heyeti tebrik ediyoruz.

Bu 4*4’lük başarı, moral takviyesi oldu.

Haliyle futbolcularımızdan beklentiyi de artırdı.

Demek ki isteyince olabiliyormuş.

Her zaman bu azim ve kararlılıkla maça çıkıldığında, eminim ki başarılı sonuçlar gelecektir.

Maçtır, spordur, top yuvarlaktır, yenmek de yenilmek de bu işin doğasında vardır diyebilirsiniz…

Ancak hiç unutulmasın ki azim ve kararlılık olduktan sonra başarının yolu her zaman açıktır.

Yeter ki takıma maddi manevi destek sağlansın.

Mehmetçik’e selam gole devam…

Bu arada oyuncularımız gol attıkça sevinçlerini asker selamıyla göstermiş ve Mehmetçik’e de selam göndermeyi ihmal etmemiş. Tribünlerdeki hemşehrilerimiz ise bu hareketlere bol alkışlarla teşekkür etmiş.

Ne güzel bir davranış…

Eee Barış Pınarı Harekatı’nda Zonguldaklı Mehmetçik’lerimizin de olduğunu bildiğimize göre cephedekilere epey moral vermiş olmalı.

Bakın işte futbolun, sporun bu yönünü çok seviyorum.

Bir anda birleştiriyor, uzakları yakın ediveriyor…

Madem durum böyle, bu takıma daha iyi sahip çıkmalı.

Bütün engellemelere ve ayrılıkçılık yapanlara inat; bu takım, başarmak ve daha üst liglere yükselmek zorunda…

Zonguldak’ın sahil kasabasına dönmemesi için şehrin takımı da zirvede olmalı öyle değil mi?

Umut aşılayan bu galibiyet vesilesiyle,

Kırmızı lacivertli ekibimize nice başarılar diliyor,

Sizleri de bu güzel hikayeyle baş başa bırakıyorum:

KENDİNİ HAFİFE ALMA!

Bir ülkede boynuna astığı uzun sopanın uçlarına taktığı iki kovayla dereden doldurduğu suyu çiftliğe taşıyan bir adam varmış. Adamın kovalarından bir tanesi “çatlakmış.” Sağlam olan kova her seferinde dereden çiftliğe kadar uzanan yolu dolu olarak tamamlarken çatlak kovanın içindeki su gelene kadar döküldüğünden sucu suyun ancak yarısını eve ulaştırabiliyormuş. Bu durum aylarca böyle devam etmiş.
 
Bu arada sağlam kovanın bu durum çok hoşuna gidiyor, kendi kendine gururlanıyormuş, çatlak kova ise suyun yarısının yola dökülmesine sebep olduğu için suçluluk duygusuna kapılıyor işe yaramadığını düşünüyormuş…
 
Bir gün çatlak kova dayanamamış dile gelmiş ve sucuya seslenmiş “Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum…” “Neden” diye sormuş sucu şaşkınlıkla “utanacak ne var ki?” Çünkü demiş çatlak kova; “Kaç yıldır çatlağımdan su sızdığı için ancak yarısını çiftliğe getirebiliyorsun. Benim bu kusurumdan dolayı sende zor durumda kalıyor bu yüzden de emeğinin tam karşılığını alamıyorsun…”