Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol şube merkezinden yazılı bir basın açıklaması yaparak “ihraç yerine ödüllendirilmemiz gerekirdi” dedi. Akyol açıklamasını şöyle sürdürdü:
Çaycuma Kaymakamlığı tarafından Milli Eğitim bünyesinde görev yapan Şube Müdürü, Okul Müdürü, öğretmen ve hizmetli kadrosuna başarı belgesi verildi.

Basında yer alan haber şöyle:

"Gerek Milli Eğitim alanındaki, gerek sosyal faaliyetlerdeki başarılarından, gerekse eğitimin kalitesinin artırılması için yaptıkları projelerden dolayı başarı belgesi vermeyi uygun gördüklerini ifade eden İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Özdemir, 'Fedakârlık yapan arkadaşları tebrik ediyorum, başarılar diliyorum.’ dedi.”  Çaycuma Kaymakamlı Serkan Keçeli ise, 'Toplumun geleceği inşa edilecekse başarılı ve fedakâr öğretmenlerimizin omuzları üzerinde inşa edilecektir. Bu bilince sahip öğretmenlerimizle yetiştirebilirsek emin olun geleceğin Türkiye'si çok farklı olacaktır. Biz 45 dakikalık dersimizi tamamlayıp çıkmak değil. Topluma çocuklarımızla ne kadar faydalı olursak okulda bulunduğumuz her an her dakika bunun bilinci ve bunun gayreti içinde olursak bizlerin ve çocuklarımızın yaşayacağı Türkiye çok daha güzel bir ülke olacaktır.' dedi."

Öncelikle özverili çalışmalarda bulunup "Başarı Belgesini" hak eden eğitim emekçilerini kutluyorum. Geçmiş yıllarda verilen bu tür ödüller Çaycuma’da hep tartışma konusu oldu. Umarım Çaycuma'da tüm okullarda görev yapan ve özverili çalışmalarıyla "Başarılı Belgesi"ni hak eden tüm eğitim emekçilerine bu ödül verilmiştir.

Ben ve benimle birlikte öğretmenlik mesleğinden atılan sendikamız Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan tam da Milli Eğitim Müdürü Mehmet Özdemir ve Çaycuma Kaymakamı Sayın Serkan Keçeli'nin açıklamalarında belirttiği öğretmenlerdendik. Yani ihraç yerine ödülü hak ediyorduk. Tanığımız ise öğrencilerimiz, öğrenci velilerimiz, birlikte görev yaptığımız öğretmen arkadaşlar ve idarecilerdir, Çaycuma halkıdır, günlerdir hakkımızda yazılanlar ve çizilenlerdir.

Okullara ücretsiz ulaştırdığımız on bine yakın kitabı, iki yüz bine yakın bilim dergisini, ücretsiz sağladığımız kaynak kitapları nereye koyalım? Binlerce çocuğu defalarca özellikle de köy çocuklarını ücretsiz tiyatrolarla, satranç turnuvalarıyla, yazarlarla buluşturmuş olmamız... Artık Çaycuma'da her kesimin şenliğine dönüşen uçurtma şenliği... Tüm bunlar Çaycuma'da eğitim ve öğretimin kalitesinin yükselmesine katkı sunmuş etkinliklerdir. Yaptığımız "fedakârlıklara" sayısız örnekler verebiliriz.

Örneğin okulların açıldığı 2016 Eylül ayından ihraç edildiğim 7 Şubat 2017 tarihine kadar, girmek zorunda olmadığım ve yasal bir günlük sendikal iznim olmasına rağmen, haftada 33 saat derse girmem ve bu 33 saatin de hafta da 3 saatinden (ayda 12 saat eder) ek ders ücreti almamış olmam fedakârlığa girmez mi?

Bizler hiçbir kimseden hiçbir zaman alkış, ödül, çıkar beklemeden bu ülkenin ve bu bölgenin çocuklarına ödünsüz hizmet ederken, öğrencilerimiz için maddi manevi her türlü desteği, çalışmayı yaparken bize reva görülen ihraç Çaycuma, Zonguldak ve Türkiye kamuoyunun vicdanlarını rahatsız etmektedir ve beklenen bir an ön önce göreve başlatılmamızdır.