Günümüzün çocukları okulu ve dersleri genelde sevmezler. Disipline olmak yani kurallara göre hareket etmek onların canını sıkar. Bilgisayar ve internetten oluşan sanal dünyanın varlığı onları aileden kopardığı gibi toplumdan da koparmıştır.

    Evden çıkmayan sosyal hayatı olmayan, sosyalleşmemiş bireyler haline dönüşmüşlerdir. Okullar bu şartlardaki öğrencilerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Okul disipline etmeye çalışır, öğrenciler özgürce, sorumsuzca yaşamaya çalışır. Bir kısır döngü olarak sürer gider hayat.

   Evde sürekli baskıcı bir ailenin olması derslerden soğumalarının sebebi olabilir. Sınıfta baskıcı bir öğretmenin olması da çocukları çalışmaktan soğutabilir. Ayrıca teknolojiyi günlük hayatının her anına yaymış olan çocuklar oynayacakları oyunları, kazanacakları puanları, kupaları düşünüp dururlar. Bu süreçler böyle sürdükçe derslerle arasına duvarlar, engeller gelmiş olur. Böyle asosyal, monoton bir hayat süren çocuklardan başarı beklemek hayal olacaktır. Çünkü onun hayalinde oyunlar ve teknoloji ön plandadır. Derslerden ve okuldan bir beklentisi de yoktur.

    Yapacağımız şey çocuklarla abi kardeş gibi olmamızdır. Evde devamlı buyurgan, baskıcı, sinirli, stresli bir insan olmamız onlarda olumsuz duyguların davranışların temelini arttıracaktır. Hep isteklerde bulunuyoruz ama çalışma düzenini sağlamada bize düşen görevleri yerine getiremiyoruz. Bir diğer konu da günlük işlere, çalışmalara fazla önem vermektir. Burada çocuklarımızı 2. ve 3. plâna veya daha gerilere doğru atıyoruz.  Onlarla yeterince ilgilenmiyoruz, ilgilenemiyoruz. Ancak onlardan çok başarı bekliyoruz. Onlarla konuşmuyoruz, dertleşmiyoruz, fikirlerine danışmıyoruz. Danışsak da bildiğimizi okuyoruz. Bütün bu aksaklıklar çocukların okuma hevesini kaçıracaktır tabii ki. Çocuklarımız küçük yaşlarda ama biz onlardan olgun bir insanın davranışlarını bekliyoruz.

   Çocuklarımızla empati yapmayı öğrenmeliyiz. Çocuklarımıza yaklaşımımız, ders çalışma düzeni, teşvikimiz başarıya doğru giden önemli adımlardır. Tüm bunları göz önüne alıp hareket edersek başarı gelecektir.

Mehmet Hatip Denek