Eğitim İş Başkanı Metin Kahveci, andımız konusunda aldığı olumsuz kararlar nedeniyle Memur Sen’i kınadıklarını açıkladı.

Kahveci yazılı açıklamasında şu ifadelerine yer verdi:

"2013 Yılında açılım süreci kapsamında öğrenci andımız kaldırılmıştı. Bu karara karşı Eğitim İş ve Türk Eğitim Sen Danıştay’a dava açmıştı. Dava  geçtiğimiz günlerde sonuçlandı.  Her iki sendikada davayı kazanmıştır. Başarı her iki sendikaya aittir. Çok önemli  olan bu karara Memur Sen ve Eğitim Bir Sen hemen 81 ilde karşı bir açıklama yaparak, bir nevi verilen kararı kabul etmediklerini, siyasi iradeye haksızlık yapıldığı ilan etmişlerdir.  Memur Sen ve Eğitim Bir Sen andımız için gerici, militarist, totalider bulduklarını ifade etmişlerdir. Andımızın kaldırılması için özellikle 2013 yılında hem gericiler ve bölücülerin el ele verip kaldırılması için AKP’ye baskı yaptıklarını biliyoruz. Bizler de bu zihniyeti meydanlarda kınamış ve andımızı okumuştuk.

Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Danıştay kararına bölücülerden önce tepki koyması  şaşırtıcı değildir. Cumhuriyet kurulduğu yıllardan beri Atatürk ve ilkelerini yıkmak isteyen iki ideoloji  (bölücüler ve gericiler)mücadelesine  devam ettiğini  açıkça görüyoruz. Andımız bir bahane hedef Atatürk’ü ve değerlerini yok etmek , Araplaşmak ve parçalanmaktır.  Andımıza karşı olmak Atatürk’e ve  Türk Milleti ismine karşı olmakla eşdeğerdir.  Kimler neler yapıyor hepsi ayna gibi ortada.

Andımızda var olan doğru olmak, küçüklerimi korumak, çalışkan olmak yurdumu milletimi sevmeği amaçlamanın hangisi militarist hangisi totalider diye Eğitim Bir Sen'e soruyoruz? Ülküm yükselmek daha ileri gitmek yani çağdaş olmak medeni olmak, yani adam  olmak(adam kesmemek doğramamak) hangisi militarist hangisi totalider yada gericidir diye soruyoruz? Ulu Önderimizin gösterdiği medeni yoldan gideceğini söylemek, hepimiz üst kimliği olan  Türküm demenin hangisi militaristir hangisi faşistliktir. ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’  Sözünden neden gocunuruz? Bu ülkede Türkçe neden konuşuyorsunuz? Sizlerin Türkçe konuşmanız günah değil mi? Bu ülke insanları 1924 Anayasasını  etnik kökeni ne olursa olsun diyerek  anayasayı kuran halka Türk Halkı denir diyerek  üst kimliğimizi ve siyasi kimliğimizi TC vatandaşlığımıza noktayı koymadı mı? İşte bu kimliğimizi muhafaza etmek, birlik bütünlüğümüzü korumak, Türk Milli  Eğitim amaçlarımızı gerçekleştirmek, örnek olmak, kültürümüze sahip çıkmak, milli ruhu canlı tutmak, üst kimliğimizi korumak , devletin kurucusuna  sadakatte bulunmak için 1933 yılında MEB ilkokullarda  uygulamaya koymuştur. Bu uygulamayla   gelecek nesillerimizi sabahları okul bahçelerinde andımız okutularak tertip düzenin sağlanmasıyla beraber  milli dayanışma ruhunun verilmesinden  neden korkuyoruz? Bu anlayış  emperyalistlerle aynı anlayış değil midir? Andımızın en çok kaldırılması isteyen radikal dinci örgütler, Mazlum Der, Kürdi Der ve diğerleri ile aynı safta olmaları  art niyetli  olduklarını ve ihanet içinde yüzdüklerini görmekten utanç duymaktayız. Dünya Ulus devletlerinde her birinde öğrenci andı okutulmaktadır. Bu devletler öğrenci andını okutarak militarist yada totalider mioldu  diye  hükümet sen cilere soruyoruz? Bu devletler aptal mı?

 Kısacası Hükümet Sen  bu davranışıyla bölücülerden bir adım daha ileri gitmişlerdir.  Ne hazindir ki  Cumhuriyetin değerlerinden yetişerek  medeniyetimizin altını oymak kadar bir cehaletle karşı karşıyayız. Bu anlayış Kutlu Doğum Haftasını okullara sokan ve sonucunda rezilliği yaşatan (Peygamberimizin doğum gününü yutturarak sonrada Fetönün doğum günü ortaya çıkarak ters köşe olanlar) okullarda sivil ideatsızlğı başlatarak okulların yol gecen haline sokanlar(okullarda öğrenci kim öğretmen kim belli değil vb) karma eğitimi yıkmak için can atanları, andımızı kaldırmak isteyen bu anlayışları kınıyoruz. 

     Memur Sen  ve Eğitim Bir Sen ülkemizde görülen en büyük ekonomik krizde  yüzde yüzlük devalüasyonda çıkıp kamu çalışanlarına  adına en az yüzde elli zam yapılmasını söylemesi gerekirken  andımızla ilgili mücadeleye girmesi, fetva vermesi    emek adına  kara bir lekedir. Memur Sen bu davranışıyla ülkede huzur değil yeni bir  bölünme sürecinin fitilini ateşlemektedir. Çözüm sürecinin bu ülkede duvara tosladığını bile bile yeniden aynı söylemleri kullanmaları Kurtuluş Savaşı öncesi Damat Ferit’leri andırmaktadırlar. Ne hazindir ki kendisi Atatürkçü olup ta Atatürk’ün altını oyan  bu sendikaya  üye olanlar ayrı bir cehalete imza atmalarını ne zaman göreceklerdir diyerek yazıklar olsun diyoruz. (Haber merkezi)