Geçtiğimiz günlerde Devrek Kaymakamlığı koordinesinde yapılan okul güvenliği ve işbirliği toplantısında “ilçedeki her okula okul polisi” uygulamasının yürürlüğe girdiği belirtilmişti. Bu konu hakkında görüşmelerde bulunduğumuz eğitim sendikaları şube başkanları düşüncelerini şöyle dile getirdi;


Şahin Ören (Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı),
Daha önce de bu tip uygulamalar denendi fakat başarılı olunamadı. Bizler okullara polislerin girmesini doğru bulmuyoruz. Okullar özgür, üreten, düşünen, eleştiren bireylerin yetiştiği bir alandır. Polis deyince de aklımıza, özürlüğü kısıtlayan, her şeyi denetlemeye çalışan, tabiri yerindeyse; yeşeren bir fidanın köküne kibrit suyu döken bir şey geliyor. Polisin olduğu yerde statüko ve durağanlık vardır. Böyle bir yerde özgür bireylerin yetişmesi beklenemez. Öncelikle eğitim verilen yere eğitimciden başkası girmemelidir. Giriş çıkış noktaların da polis değil de güvenlikçilerin olması çocukların güvenliği açısından daha uygun olur. KYK yurtlarında olduğu gibi parmak izi okutma veya kart sistemi ile okula giriş çıkışlar denetlenebilir. AKP’nin denetimci, sıkıcı politikaları uygulamaya konmaya başlanmıştır. Artık her eve bir polis dikerlerse şaşırmam. Artık toplum buna yavaş yavaş alışsın.

Metin Kahveci(Eğitim-İş Şube Başkanı)
Bu bir acizlik örneğidir. Sanki okuldaki birlik beraberliği okuldaki öğretmen dizayn edemiyor da polise disiplini sağlaması için ümit bağlıyoruz. Bakın dış güvenliği polis sağlayabilir, uyuşturucu madde dağıtımını kontrol edebilir. Böyle bir önlem alınmasını biz de isteriz. Fakat okul içerisinde polise asla yer yoktur. Okul içinde polis olursa, o okulda öğretmen hiç olmasın, idare olmasın. O zamanda polis önderliğinde eğitim olur ki; bu da eğitim öğretim anlamına gelmez. Bir de çocuk psikolojisi konusu var. Bazı çocuklar çekinebilir, korkabilir, kendisini ifade etmekte zorlanır. Kendisini özgür bir şekilde ifade edebileceği bir ortam bulamaz. Bu aynı üniversitede polislerin müdahalede bulunmasına benziyor. Eğer ilkokul ve ortaokullarda da bu uygulamaya geçiliyorsa o zaman eğitim öğretim bitmiş demektir. Bunun çözümü ise öğretmen ve idareciye yetki verilmesidir. Öğretmen ve idareci etkiyi aldığı an bu şeylere ihtiyaç kalmaz. Ben Devrek Kaymakamlığı’nın bu uygulamayı yapmasını doğru bulmuyorum. Bunun da çok büyük sakıncaları ortaya çıkacaktır.

Orhan Yılmaz(Türk Eğitim-Sen Şube başkanı)
Toplantıda alınan kararla ilgili bir takım araştırma yaptım ve edindiğim bilgiye göre bu uygulama 13 yıldır meydanda olan ve bazı aksaklıklara uğramış bir şeydir. Bu uygulamada polisler okulun içinde bulunmayacak, sadece okulda oluşacak olağan üstü bir durumda, okuldakiler 155 yerine okul için görevlendirilmiş polisleri arayacaklar. Ayrıca bazı okulların asayişinde bölge jandarması da aktif rol alacak.(Aykut Kara)