KHK Mağduru Öğretmenler, Avrupa Konseyi'ne Mektup Gönderdi...  

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun yargı mercii gibi davrandığını, savunma hakkını ortadan kaldırdığını, bir oyalama aracına dönüşerek etkin iç hukuk yolu olmaktan çıktığını, ihraç edilenlerde sosyal ve ekonomik olarak telafisi imkânsız büyük mağduriyetler yarattığına ilişkin KESK Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan İngilizce mektup, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland’ın ofisine gönderildi. İhraç edilen Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan tarafından faksla gönderilen söz konusu mektup, Avrupa Konseyinin WEB sayfasına ve Avrupa Konseyinin Sendikalarla da ilgilenen Sivil Toplum Bölümü Başkanı Camilleri Ellswort’un e-mail adresine de iletildi. 

Mektupta, “Türkiye’de emek mücadelesi veren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) olarak aşağıda ifade ettiğimiz hususların ciddiye alınmasını ve onbinlerce kamu çalışanını medeni ölü halinden çıkarılmasına katkı sunmanızı talep etmekteyiz. OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu;

 

1-      Komisyonun oluşma şekli Venedik Komisyon görüşüne aykırı olup Cumhurbaşkanlığının komisyon üyelerini görevden alma yetkisi nedeni ile komisyonun tarafsız ve bağımsız çalışma olanağı yoktur.

2-      Komisyon kararlarında sübjektif olarak değerlendirilebilecek “iltisaklı olma” halini göz önüne aldığından devlet istihbarat örgütlerinden gelen bilgiye göre hareket etmektedir. Silahların eşitliği ilkesine aykırı olarak başvurucuların hiçbir aşamada ne ile suçlandıklarını bilmeden, aleyhlerine olan delilleri görmeden ve savunma haklarını kullanmalarına olanak tanınmadan Komisyon başvuruları neticelendirmektedir.

3-      Komisyonun çalışması ile ilgili süre sınırı bulunmadığından bir belirsizlik hali söz konusudur.

4-      Komisyon kararının verilme süresi, Özel yetkili Ankara İdare Mahkemesi’nin ve akabindeki iç hukuk yollarının çalışma süreleri göz önüne alındığında kararın AİHM önüne gelmesi en az 6 yıl alacaktır. Bu durumda kamu görevinden ihraç edilenlerin adeta birer medeni ölü olarak yaşamalarının beklenmesi insan haklarına aykırıdır.

 

Avrupa Konseyi’nin bu duruma daha fazla seyirci kalmayarak AİHS, Avrupa sosyal Şartı, BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İLO’nun 111 ve 158 sayılı sözleşmeleri uyarınca Komisyonun ve Türkiye İç Hukukunun etkili olmadığını kabul etmesi gerekmektedir. Ayrıca Konseyinizi, OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonunun etkinliğini denetlemeye davet ediyoruz.  İhraç edilen kamu emekçilerinin adalet ve onarım hakkına derhal ulaşabilmesi için tüm siyasi diyalog ve müzakerelerinizde, KHK ile ihraç edilenlerin öncelikle görevlerine iadesinin sağlanılarak bağımsız ve adil yargılama yapabilecek yargı mercilerince haklarındaki iddiaların soruşturulmasının sağlanmasının önemine vurgu yapılmasını diliyoruz.” ifadelerine yer verildi.   

* AVRUPA KONSEYİ 
Avrupa Konseyi 1949’da kurulmuştur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 1950’de imzaya açılmış, 1953’te yürürlüğe girmiştir. Taraf ülkelerin AİHS’ye uyumunu denetlemek amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) oluşturulmuştur.

Türkiye Avypa Konseyi'nin kurucu üyeleri arasında sayılmaktadır. AİHS’nin denetim sürecine bireysel başvuru hakkını 1987’de ve AİHM’nin zorunlu yargı yetkisini 1990’da kabul etmiştir. 

(Haber merkezi)