Toplumsal ilerlemenin kıstaslarından biri olan okuma alışkanlığını bir türlü kazanamıyoruz. Ülkemiz en az okuyan ülkeler arasında ne yazık ki. Hiç okumuyoruz diye anlaşılmasın. Ülkece okumadığımızdan dolayı okuyanlar da arada kayboluyor.
Nüfusumuzla da kıyasladığımızda okuyan insanlarımızın az olduğu görülüyor zaten. Durakta kitap okuyan insanlara, otobüste otururken kitap okuyanlara başka bakıyoruz vb. Bu gibi hatalarımız da oluyor maalesef.
Okumadığımız gibi okuyanlara da engel olmamalıyız.
Son yıllarda teknolojik alanda yapılan ilerlemeler nedeniyle akıllı telefonlar ve bilgisayarlara fazla zaman ayırmamızdan dolayı hepimiz kitaplardan uzaklaştık.
Gerçekten de sosyal medya, bilgisayar oyunları, eğlence kültürü vb. Bunlara daha fazla zaman harcamak okumaya zaman ayırmamıza engel oldu. Telefon ve bilgisayar varken kitabı kim okur ki?
Sanırım görselliğe daha çok önem veriyoruz. Bazen dikkatimi çekiyor uzun bir yazı yayınlandığı zaman çok az okunuyor. Ama bir resim paylaşıldığında onu yüzlerce kişi beğeniyor. Hepimizde uzun yazılara karşı antipati oluşmuş. Bunu kaldırmamız lazımdır.
Çocuklarımıza okumayı aşılayalım. Onların yanında biz de okuyalım hatta ailecek okuyalım ki çocuklar büyüdüğü zaman bu alışkanlığı kazanmış olsunlar ve okumaya devam etsinler. Herkes kendi ilgisine uygun kitap türünü bulursa belki bir nebze daha fazla kitleye ulaşılır. En azından dergi, gazete okuma kültürünün yaygınlaşması bile bizim için bir artıdır. Bunu hep birlikte başarabilirsek eğer ülkemizin okuma seviyesini de yükseltmiş oluruz.
Unutmayalım ki her güzel şeyin ardında bir emek vardır. Ülkecek daha kültürlü, eğitimli bireyler olmak istiyorsak birbirimizi teşvik etmeli, küçüklerimize de örnek olmalıyız.
Güzel bir söz ile yazımızı noktalayalım.
"İnsana en çok kitap yakışıyor ve mürekkebin kuruduğu yerde kan akıyor." (Franz Kafka)
