Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü öğrencileri; Kübra BAŞTOPÇU, Ferda Nur YILMAZ, Menekşe ŞAHİN, Hasret GENÇ, Özlem TİRYAKİ, Burcu MERDAN, Berna KILIÇ’tan oluşan proje ekibi, Doçent Mehmet CURAL önderliğinde Sosyal Sorumluluk Projesi dersi kapsamında okullarının Psikoloji bölümü Öğretim Üyesi Dr.Levent KIYLIOĞLU ile 18.04.2019 tarihinde Sosyal Medya Bağımlılığı konulu röportaj çalışması yaptılar.

Halkın Sesi Gazetesi olarak biz de öğrencilerin yaptıkları röportajı değerlendirdik ve beğenerek yayınlamaya karar verdik.

İşte o röportaj:

SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI RÖPORTAJI

1.Günümüz sosyal medyası hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Sosyal medyanın aşırı kullanıldığını, biraz da yalnızlaştırdığını düşünüyorum. Bilinçli olarak kullanıldığını düşünmüyorum. Sosyal medya daha çok fotoğraf, video vb. paylaşımlar için kullanılıyor. Özellikle öğrenciler daha çok canı sıkıldığında elinin altında olmasına alışmış. Diğer bir deyişle bağımlı hale gelmişler. Ben derslerimde telefon kullanımını yasaklıyorum. Çünkü hem öğrencilerin dikkatinin hem de benim dikkatimin dağılmasına neden oluyor. Bu sebeple dersten yeterli verim alınamıyor. İnsanlar günde 3-5 saatini bu mecralarda geçiriyor. Hatta bazı insanlar uyurken cep telefonlarını yastıklarının altında bulunduruyor. Bu durum sağlık açısından fazlasıyla zararlıdır.

Sosyal medyanın, gençlerin düşüncelerini şekillendirdiğini, bakış açılarının daraltıldığını düşünüyorum. Firma ve şirketler tüketim açısından bu mecralardan fazlasıyla yarar sağlıyor. Sosyal medya, ürünlerinin pazarlanmasına imkân sağlıyor. Bu medya aracılığıyla insanlar birçok ürüne ulaşabiliyor.

Sosyal medya da günde 30 dakika veya 1 saat zaman geçirilmedir.

2.Sosyal medyanın insan davranışları üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Olumlu etkileri hakkında; birçok öğrenci bilgi ve haber almada kolaylık sağladığından bahsetmişti. Sosyal medyada haberler daha geniş çerçeveden ele alınıyor.

-Olumsuz etkileri hakkında; gerçeklikten uzaklaştırabiliyor. İnsanlar zamanlarının önemli bir kısmını bu platformlarda geçiriyor. Kendilerini sanal dünyaya gerçekmiş gibi kaptırıyorlar. Bu durum zihni ve düşünme algısını zayıflatıp perspektiflerini daraltıyor. Hatta bazı kullanıcılar sosyal medya olmadan ‘ne yaparım, çıldırırım’ gibi tepkiler veriyor.

3.Sizce sosyal medyanın asıl kullanım amacı nedir? Biz hangi amaçla kullanıyoruz?

- Genellikle insanlara sorulduğunda sosyalleşmek amacı ile kullandıklarını söylüyorlar. Sosyal medya kullanımının sosyalleşmeyi artırıp, azalttığı tartışma konusudur. Konu ile ilgili çok çelişkili sonuçlar vardır. Kimi artırdığını kimi ise azalttığını söylüyor. Psikolojide de bu tür araştırmalar vardır. Benim fikrim sosyal medyanın bağımlılık yaptığı yönündedir. Ama sosyalleşmeyi artırıyor mu? Bu kullanıcılara göre değişiklik gösteren bir durumdur. Sizlerin yapmış olduğu anketlere bakılarak birçok insanın bu platformlarda çok vakit harcadıkları halde bağımlı olduklarını reddettikleri de görülebilir.

4.Çocukların sosyal medyayı ne kadar kullandığı ve bağımlı hale geldiği ortada. Kimi zaman pornografik sitelerle ya da şiddet içeren haberlerle karşılaşıyorlar. Bu süreçte çocuklar ne tür psikoloji ile karşı karşıya kalmaktadır?

- Çocukların günümüzde pornografik sitelerle karşılaştıkları konusunda kesin bir bilgim yoktur. Bu siteler tamamıyla kapatıldı. Daha çok şiddet içerikli olaylarla karşılaşıyorlar. Bunların çoğunluğu televizyon, film ve video oyunlarında bulunmaktadır. Hatta bazı çizgi filmlerde de var. Fakat bu çizgi filmlerin şiddet olaylarını ne derece artırdığı tartışma konusudur. Ancak, video oyunların şiddeti artırdığı yönündeki tartışmalar kesinleşmiştir. Bilgisayar destekli oyunlarda insanlar daha aktif hale gelip oyunun aktörü olabilmektedirler. Örneğin, mavi balina adlı oyunu hepimiz televizyonlardan biliyoruz. Bu oyun dolayısıyla birçok çocuğun intihara sürüklendiğini medyadan takip etmekteyiz.

5.En basit şekli ile sosyal medya sosyal yaşantıyı nasıl etkiliyor?

- Sosyal medyanın insanları birbirinden uzaklaştırdığı gözlemlenmiştir. İnsanların karşılıklı iletişimlerinde azalmaya neden oluyor. İnsanlar yüz yüze görüşmek yerine sosyal medyada iletişime geçmeyi tercih ediyorlar. Arkadaş ortamında olduklarında bile çoğu gencin elinden telefon düşmüyor, birbirlerinin yüzlerine nadiren bakıyorlar. Yüz yüze iken konuşmadıkları kişilerle sosyal medya araçları üzerinden haberleşmeyi tercih ediyorlar. Benim gözlemlerim doğrultusunda sosyal medya yüz yüze iletişimi azaltıyor. Bu konuda üstümüze düşen gerekli hatırlatmaları yaparak gençleri bilgilendirmektir. Tüm bu uyarılara rağmen bu davranışlara devam etmek kişinin kendi tercihine kalmıştır.

6.Farklı ülkelerde çalışma saatleri içerisinde internet yasağı vardır. Bu yasak ülkemizde de uygulanmalı mıdır?

-Sosyal medya yasağı farklı ülkelerde mevcuttur. Türkiye’de ise bazı özel şirketlerde bildiğim kadarıyla yasaklanmıştır. Özel şirketlerin bu yasakları koyma nedenleri çalışanların işlerine odaklanmasını, yaptığı işe özen göstermesini sağlamaktır. Bu yasak konusunda çok fazla aşırıya kaçmayıp çokta serbest bırakmadan dengeyi sağlamak gerekir diye düşünüyorum. Batı Avrupa’da Türkiye’de ki kadar sosyal medya düşkünlüğü yoktur. Bu düşkünlük genelde Uzak Doğu (Filipinler, Tayland, Çin, Güney Kore) ülkelerinde bulunmaktadır.

7.Sosyal medyanın geleneksel medyaya göre avantajları ve dezavantajları nelerdir?

- Avantajları: Sosyal medyada her bireyin kendi fikrini savunması mümkün olabilir. Sosyal medyadan ziyade internet kullanımının öğrenciler açısından oldukça fazla yararı da bulunmaktadır. Örneğin; lisans ve lisansüstü öğrencileri internetten birçok akademik kitap ve makaleye ulaşabilmektedir.

-Dezavantajları: İnsanlarda bağımlılığa neden olabilir.

8.Sosyal medya platformları insanları gerçekten sosyalleştiriyor mu yoksa asosyal hale mi getiriyor?

- Bu psikolojide tartışma konusudur. Hem sosyalleştirdiğine dair hem de asosyalleştirdiğine dair birçok araştırma vardır. Benim düşüncem insanları gerçek hayattan uzaklaştırarak asosyalleştirdiğidir.

9.Sizce sosyal medya bağımlılığından kurtulmak için neler yapılabilir?

- Benim tavsiyem gençlerin daha sağlıklı ve bilinçli bir yaşam için sanat, spor ve egzersize yönelmesi ve çeşitli hobiler edinmeleridir. Daha çok doğayla iç içe yaşamaları; doğayı ve hayvanları sevme ve koruma bilincinin gelişmesi gerektiğine inananlardan biriyim. Bu bilinç bireylerde ne kadar erken yerleşirse sosyal medyaya olan bağımlılık o derece azalır.

(Haber Merkezi)