'5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde acı tabloyu ortaya koydu

Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü hukuksuz ihraçlar, açığa almalar, soruşturma ve sürgünlerin gölgesinde, sözleşmeli/güvencesiz istihdam uygulamaları ile karşıladıklarını söyledi.

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü vesilesiyle bir açıklama yapan Yılmaz, “Ülkemiz öğretmenleri 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü hukuksuz ihraçlar, açığa almalar, soruşturma ve sürgünlerin gölgesinde, sözleşmeli/güvencesiz istihdam uygulamaları ile karşılamaktadır. Bugüne kadar OHAL KHK’leri ile 34 bin öğretmen kamu görevinden hukuksuz bir şekilde, kendilerine savunma hakkı bile tanınmadan siyasi ve idari tasarruflarla ihraç edilmiştir. İhraç edilen öğretmen sayısının asker ve polis sayısından fazla olması dikkat çekicidir. 12 Eylül darbesi sonrasındaki süreç dâhil, geçmişte yaşanmış darbe dönemlerinde bu kadar yoğun ve kapsamlı öğretmen kıyımı yaşanmamıştır. 12 Eylül darbecileri 3700 öğretmeni ihraç ederken, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç edilen öğretmen sayısı 33 bin 965’tir” dedi.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılından bu yana her yıl 5 Ekimde Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlandığını hatırlatan Yılmaz, “Sendikamız Eğitim Sen de bugünü, üyesi olduğu Eğitim Enternasyonali’ne üye ülkelerle eş zamanlı olarak kutlamaktadır. Öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen kararın yıldönümü olması nedeniyle 5 Ekim tarihinin öğretmenlik mesleği açısından evrensel bir önemi vardır. ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır. Bu kararla oluşan belgede, öğretmenlik mesleğinde işe alınma, işe alınmada seçme ve formasyon, mesleğe hazırlık, değişik düzeydeki öğretmenlerin mesleki sorunları, iş güvencesi, öğretmenin hak ve sorumlulukları, disiplin işleri ve mesleksel bağımsızlık gibi konuları kapsamaktadır. Ayrıca ücret, çalışma süreleri ve koşulları, özel izinler, araştırma izinleri, tatil, eğitim-öğretim yardımcı personelleri, sınıf mevcutları, öğretmen değişimi, uzak bölgelerde ve kırsal kesimde çalışan öğretmenler ile ilgili ve aile yükümlülükleri olan öğretmenlerle ilgili düzenlemeler, sağlık, sosyal güvenlik ve emeklilik gibi konular da bu belge kapsamındadır. Tavsiye Kararı, Türkiye tarafından da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına karşın, Türkiye’nin yıllardır yukarıda belirtilen konulardaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini söylemek mümkün olmadığı gibi ülkemiz öğretmenleri 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü hukuksuz ihraçlar, açığa almalar, soruşturma ve sürgünlerin gölgesinde, sözleşmeli/güvencesiz istihdam uygulamaları ile karşılamaktadır.” şeklinde konuştu.

‘ÖĞRETMENLER HİÇ BU KADAR İTİBAR KAYBETMEMİŞTİ’

AKP döneminde öğretmenliğin daha çok itibar kaybına uğradığını ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“AKP, işbaşına geldiği 2002 seçimin bildirgesinde ‘Öğretmenlik mesleğinin toplumda hak ettiği itibarı yakalayabilmesi için öğretmenlerin nitelikleri artırılacak, buna paralel olarak özlük hakları ve çalışma şartları iyileştirilecektir’  ifadesi yer almasına karşın, 16 yıllık AKP iktidarında öğretmenlik mesleğinin bırakalım toplumda hak ettiği itibarı yakalamasını, öğretmenler tarihin hiçbir döneminde bu iktidar döneminde olduğu kadar büyük bir itibar kaybına uğramamıştır. Göreve gelen her bakan fırsat buldukça öğretmenlerin az çalıştığını, uzun tatil yaptığını iddia etmiş, her fırsatta öğretmenlik mesleğini “itibarsızlaştıran” ifadeler kullanmıştır. Mesleğin içinden olduğu için başlangıçta az da olsa bir umut rüzgarı estiren yeni bakanımız da yakaladığı her fırsatta en az bizler kadar şikayetçi olmakta ancak sorunların giderilmesi için çözümle ilgilenmemekte/ilgilenememektedir. Geçtiğimiz yıllar içinde öğretmenlerin ekonomik ve sosyal sorunlarına ek olarak, mesleki saygınlıklarında ciddi gerilemeler yaşanmıştır. MEB, eğitime yönelik politika ve uygulamalardaki başarısızlığını sorgulamak yerine, her fırsatta sistem değişikliğine giderek sadece öğrencileri değil, öğretmenleri de mağdur etmektedir. Eğitim Sen olarak, bizlere dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, yaşadığımız tüm baskılara ve olumsuzluklara rağmen öğretmenlerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’ nü kutluyoruz.”