Zonguldak’ta ekonomi sıkıntıda.

Esnaf kan ağlıyor.

İşçi, emekli, memur, kısaca vatandaş tümden dertli.

Sadece bunlar olsa yine iyi.

Eğitimde de kötüyüz.  

Tüketim kültürünün, yani kapitalizmin tuzağına düştük.

Biz asıl her şeyin başı olan eğitimden bahsedelim.

EĞİTİM ŞART

Okullar açıldı.

Ancak bu kez de ödevler, türlü türlü dertler, sıkıntılar var…

Eğitimde insan eğitimi mi, öğretim mi önemli?

Ben her zaman eğitimi yeğlerim. Çünkü bilgi çok önemli olsa da bu bilgiyi kullanamadıktan sonra ve bir mum gibi etrafını aydınlatamadıktan sonra o bilginin hiçbir faydası olmuyor ne yazık ki.

Bu durumu en güzel Yunus Emre ifade etmiş:

“İlim ilim bilmektir

İlim kendin bilmektir.

Sen kendini bilmezsin

Ya nice okumaktır”

İşte eğitimdeki temel sorun burada gizli.

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?

Burada sizin de tahmin ettiğiniz gibi kuru bilgiden ziyade; faydalı olan ve uygulanabilir olan bir bilgiden bahsediliyor.

Peki soruyorum ey aziz okuyucu?

Okullarda, kendini bilen gençlik mi yetişiyor sizce?

***

Mesela bendeniz, şu an okullardaki ödev politikasını hiç beğenmiyorum.

Her akşam ödev… Bir sürü teferruat… Hele çocuk istekli değilse, küçük kardeşleri varsa evde ve ödev yaptırmaya izin vermiyorsa, o anne babanın halini düşünebiliyor musunuz?

Biraz daha az ve öz ödev olsa daha iyi değil mi?

Hele bazı öğretmenler var ki…

İlla şöyle defter olacak, böyle defter olacak diye tutturmaları yok mu?

Yok 4 ciltli, kareli bilmem ne defteri, yok çizgili defter…

Yok efendim, falan marka flüt alacaksınız…

Ey öğretmenler, yapmayın etmeyin. İnsanlar zaten zorda, illa markada diretmeyin…

Kulağı çınlasın Eskişehir’de okurken Necdet Kalkan isminde bir Edebiyat hocamız vardı.

Lise yılarındayız, sene başında her hocaya olduğu gibi ona da kaç yapraklı, kaç ciltli defter alacağımızı sorduk…

Dedi ki:
"Benim için fark etmez. Çimento kâğıdı bile olur. Yeter ki not alabileceğiniz boş kâğıt olsun."

Çok şaşırmıştık bunu duyunca…

İşin özü önemliydi onun için, gerisi şekilden ibaretti ve hiçbir işe yaramazdı…

Şimdi bakıyorum da yıllar geçse de bazı öğretmenlerdeki takıntılar hala değişmiş değil…

Lütfen öğrencileri de velileri de boş yere zorlamayın. Yapabilen var yapamayan var. Alabilen var alamayan var.

Bu kadar şekilci olmayın.

Önce karakter eğitimi verin yavrularımıza.

Ruhunu güzelleştirebiliyorsanız, etrafına ve büyüklerine saygılı bireyler yetiştirebiliyorsanız ne mutlu size.

Yeni eğitim döneminiz hayırlı olsun.