Kamuoyunda rutin bir uygulama gibi görünen gıda denetimlerini çok önemli buluyorum. Halkın sağlığını bire bir ilgilendiren fırın, pastane, lokanta, dönerci, kasap ve market gibi işletmelere yönelik sıkı bir denetim şart. Bunun yanında ifşa yöntemini de vurgulamak istiyorum. 

Halka bozuk ve hileli gıda satan iş yerlerinin ismini basın aracılığıyla kamuoyuna açıklamak da oldukça caydırıcı bir alternatif olacaktır.

Geçen gün ekmeğe zam yaptınız.   

Bari malzemeden çalmayın be bilader!  

İşini dürüstçe yapan, alnının teriyle helalinden kazanan fırıncı esnafını elbette tenzih ediyorum.  

Fakat yapılan denetimlerde, çok sayıda ekmekte eksik gramaj tespit edilen veya genel temizlik kurallarına uymayıp halkın sağlığıyla oynayan işletmelerin ismi/nâmı açıklanırsa;

daha adil ve caydırıcı bir denetim mekanizması sağlanmış olmaz mı?

Vatandaşın talebi de bu yönde olduğuna göre neyi bekliyoruz?

Hem işini dürüstçe yapan esnaf ile hile hurdaya kaçan esnaf aynı kefeye konulmamış olur, hem de kimse töhmet altında kalmaz.

Bir kez herkese uyarı yapılır, sonrasında tıpkı Gıda, tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yaptığı gibi hile hurdaya başvuranlar ifşa edilir.

Bakanlığın başarıyla yaptığını, Zabıta neden hayata geçiremesin ki...

Mesela hepimiz mışıl mışıl uyurken, zabıta görevlisi arkadaşlar, cumartesi günü şafak sökerken bizlerin sağlığı için denetime çıktılar.  

Bakın 6,5 saatlik teftişten çıkan sonuç şu:

-3 işletmeye eksik gramajlı ekmek satmaktan,
-2 işletmeye son kullanma tarihi geçmiş ürün bulundurmaktan
-1 işletmeye de umumi(genel) temizlik kurallarına riayet etmemekten
idari işlem uygulandı.

Diyorum ki;

Yukarıdaki açıklamanın devamında, insan sağlığını hiçe sayan bu işletmelerin isim listesini de ekleseniz de kamuoyu olarak bilsek... Bilsek de bir daha o firmalardan ekmek alıp, evimize sokmasak...

Böyle olursa emin olun, hiç kimse halkın sağlığıyla oynamaya cüret edemez. Üstelik kara listeye girmemek adına bütün pasta ve fırınlarda kalite seviyesi de üst seviyelere çıkmış olur.

Sayın belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri, kendilerini o makamlara taşıyan halkın sağlığı için bu ve benzeri adımları atmalıdır.

VALİNİN İTİRAZI

Zonguldak Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz, ekmeğe yapılan zamma itiraz etti. Milletin, özellikle dar gelirli vatandaşın fahiş fiyatların altında nasıl ezildiğini, ancak halkın içinden gelen devlet(in) valileri görebilir. Ki sayın vali, zammı aşağıya çekmek amacıyla İtiraz komisyonu kurulacağını açıkladı.

Olumlu sonuç alınır mı?

Pek ihtimal vermiyorum; ama yine de halkın sesinin dikkate alınması bakımından takdire şayan bir adım olduğunu düşünüyorum. 

Ülkede ekonomik bir gerçek var. Fırıncı esnafı un fiyatlarının yüksekliği ve diğer maliyetlerden dert yanıyor. Yani fiyatın yükselmemesi için önce maliyetlerin düşürülmesi, bunun için de genel ekonomik adımlar atılması gerekiyor. Bu topraklar verimli topraklardır. Adı üstünde, Ana-dolu. Ekersek, çok çok ekip biçeriz... Hem üretimimiz artar, ekonomimiz düzelir, hem de huzur ve bereketimiz.

ÇUVALDIZI KENDİMİZE SAKLADIM

Yazımı noktalarken, çuvaldızı ise tüketici kitle olarak kendimize sakladım.

Öyle taze değil diye burun kıvırdığımız ekmeği bulamayan milyonlarca Ademoğlu var bu dünya üzerinde... Açlıktan avurtları çökmüş, gözlerinin feri sönmüş yavrucaklar, o ekmekleri bulamadığı için her gün can veriyorlar, bu gök kubbe altında. Hatırlatmak isterim.

Çöpe attığımız, kıymet bilmediğimiz her şeyden sorumluyuz.

Zamları eleştirdiğimiz kadar israfa da tepki gösterebilelim.

Sağlıcakla kalın...