Tüketici Hakları Derneği Zonguldak Şube Başkanı Ali Topaloğlu, ‘16 Ekim Dünya Gıda Günü’ vesilesiyle yaptığı açıklamada Türkiye’de halkın büyük çoğunluğunun yeterli gıdaya erişemediğini ve tüketicilerin yüzde 20’sinin açlık sınırının altında yaşadığını söyledi.
· TÜKETİCİLERİN YÜZDE 20’Sİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA!..
· DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AYLIK GIDA HARCAMASI ASGARİ ÜCRETİN ÜZERİNDE!..
· TÜKETİCİLER YETERLİ VE DENGELİ BESLENEMİYOR.
· SOFRAMIZDA İTHAL DEĞİL, YERLİ GIDA İSTİYORUZ.
· YANLIŞ VE DIŞA BAĞIMLI GIDA VE TARIM POLİTİKALARI TERK EDİLSİN.
· KIRSAL KALKINMA SEFERBERLİĞİ BAŞLATILSIN.
· GIDA VE TARIMDA ÜRETİM VE TÜKETİM KOOPERATİFÇİLİĞİ DESTEKLENSİN.
Topaloğlu, “Tüm dünyada, 16 Ekim “Dünya Gıda Günü” nedeniyle, çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Dünya gıda gününde, Türkiye’de tüketicilerin büyük bir çoğunluğu yeterli gıdaya erişemiyor. Çünkü, yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenebilecek gelir düzeyine sahip değiller. TÜİK’in Hane Halkı Kullanılabilir Gelir Dağılımı ile Türk-İş’in açlık sınırı rakamlarını karşılaştırdığımızda, Türkiye’de tüketicilerin yüzde 20’si açlık sınırının altında yaşamaktadır. Türkiye’de Eylül 2018 ayı itibariyle, 4 kişilik ailenin yeterli ve dengeli beslenebilmesi için aylık gıda gideri 1893TL olması gerekmektedir. Ailenin diğer tüm ihtiyaçlarına ilişkin giderleri dikkate alınırsa, haneye girmeyi gereken bedel ise Eylül 2018 itibariyle 6167TL’dir. Eğer, 4 kişilik hanenin Eylül 2018 ayındaki geliri gıda için gerekli olan 1893TL’nin altında ise bu aile açlık sınırının altında yaşıyor demektir. Çünkü, aile gıda için gerekli olan parayı diğer zorunlu giderlerine harcadığından yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi olanaklı değildir.” dedi.
İTHAL DEĞİL YERLİ GIDA İSTİYORUZ
4 mevsimin yaşandığı ülkede ithal değil, yerli gıda istediklerini belirten Topaloğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’de eşi çalışmayan iki çocuklu bir asgari ücretlinin eline 1679TL geçmektedir. Oysa, 4 kişilik ailenin yalnızca yeterli ve dengeli beslenebilmesi için gerekli olan para Eylül 2018 ayı itibariyle 1893TL olup, asgari ücretin üzerindedir. Yani, Türkiye’de çocukları olan asgari ücretli ailelerin iki kişi çalışıyor olsalar bile, yeterli-dengeli ve sağlıklı beslenebilmeleri olanaklı değildir.
Türkiye gibi, 4 mevsimi yaşayan, 3 tarafı denizlerle çevrili önemli akarsu ve gölleri olan, zengin bir biyoçeşitliliğe sahip ve önemli büyüklükte tarım toprağı olan bir ülkenin tarımsal ürün, işlenmiş gıda, canlı hayvan ve hayvansal ürün ithalatına gereksinmesi yoktur. Bu tür ürünlerin ithalatı Türkiye’nin yerli gıdasını ve tarımını baltalamakta ve tüketicilerin gıdaya erişimini, yeterli-dengeli ve sağlıklı beslenmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Üstelik, ithal gıda ve ithal canlı hayvanın güvenilir olmadığına ilişkin bulgulara, örneklere ve haberlere tanık olmaktayız. Bu nedenle, ithal değil, yerli gıda istiyoruz.
Türkiye’de yanlış ve dışa bağımlı gıda ve tarım politikaları gıdamızı çok pahalı ve erişilemez bir noktaya getirmiştir. Bu nedenle, yanlış ve dışa bağımlı gıda ve tarım politikaları ivedilikle terk edilmelidir. Orta ve uzun vadede sağlıklı ve yeterli gıdaya erişebilmemiz için ekolojik gıda ve tarımsal üretim ön plana alınmalıdır.
Tüketiciler olarak, Tarım ve Orman Bakanı ve ülke yönetimine sesleniyoruz:
· Tüketicilerin gıdada satın alma gücü arttırılsın.
· Gıdada KDV kaldırılsın.
· Tüketicilerin yeterli ve sağlıklı gıdaya erişimi için tüm önlemler alınsın.
· Her türlü gıda ve canlı hayvan ithalatına son verilsin.
· Yanlış ve dışa bağımlı gıda ve tarım politikaları terk edilsin.
· Ekolojik gıda ve tarımsal üretim ön plana alınsın.
· GDO’lu yemlerle beslenen değil, gezen – otlayan hayvanlardan elde edilen gıda üretimi sağlansın.
· Antibiyotikli hayvanlardan elde edilen gıdaya son verilsin.
· Kırsal kalkınma seferberliği başlatılsın.
· Küçük çiftçiye her türlü destek verilsin.
· Gıda ve tarımda üretim ve tüketim kooperatifçiliği desteklensin."