Zonguldak'ta sıradan bir gün...
Dün sabah hastane yolundayız. Hani, pandemi dönemindeyiz, sabah sabah o kadar trafik olmaz diye düşündüm. Ama yanılmışım. Fevkani köprü üzerinden madenci anıtına indik, oradan meşhur Gazipaşa'mıza bir yöneldik ki, trafik kilit olmuş! 110 bin nüfuslu bir şehirde, 20 milyon nüfuslu mega kentin trafik çilesini yaşamak, her Zonguldaklı için sıradan(!) bir ayrıcalık... Fakat yine de salgın ve yasaklar dönemine rağmen trafikteki bu yoğunluğa şaşırmadım dersem, yanlış olur.  

Yaklaşık 20 dakika arabada bekledik. Acaba kaza falan mı var diye düşündüm. Kaza veya yol kenarında aşırı bir parklanma da yoktu; ama buna rağmen acayip bir araç yoğunluğu vardı. Yolun dar ve tek olması, alternatif güzergahların da Cumhuriyet tarihi boyunca halen yapıl(a)maması, bütün bu manzaraların doğal bir sonucu. Allah'tan pandemi döneminde insanların yarısı dışarıya çıkmıyor, okullar kapalı, esnaflar, işçiler, memurlar yarım çalışıyor. Demek ki normal zamanlar olsa hepten yandık.

Şöyle söyleyeyim: Yarım saat önce çıktığımız yaklaşık 2 kilometre mesafedeki hastane randevumuza güç bela yetişebildik. Ve benim aklımda, "...Koskoca şehrin yıllar yılı araç ve yaya trafiğinin bir tek caddeye mahkum edilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Kamyonu, tırı, bu yoldan geçmek zorunda kalıyor. Artık kaldırmıyor. Mithatpaşa tünelleri ve Kilimli sahil yolunun artık bir an önce tamamlanması gerekiyor. Diğer taraftan Üzülmez istikametinden Kozlu karayoluna bağlantı sağlayacak güzel bir çevreyolunun da bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Ulaşım olanakları olmayan bir şehrin ticareti de, ziyareti de olmaz. Olmuyor işte..." düşünceleri geçiyordu...

SAĞLIKTA LİYAKAT, HAYAT MEMAT MESELESİ

Sağlık... Hastanede çok kaliteli sağlıkçılarımız var. Onlarla ne kadar gurur duysak azdır. 'Ne olursan ol, önce insan ol; sonra meslek erbabı ol' prensibiyle görev yapan hekimlerimize duacıyız. Neyse ki, üst düzey görev yapan doktor büyüğümüz gereken tetkik ve muayeneyi yaptı da reçetemizi alıp evimizin yolunu tuttuk. Evimize dönerken de güzel sağlıkçıların varlığıyla mutluluk duyduk. Önce gönülleri, sonra bedenleri iyileştirecek hekimlere ne çok ihtiyacımız var oysa ki...

Bu güzel temennilerin arasında Antalya Kumluca Devlet Hastanesi'nden gelen haber moralimizi bozsa da ümidimizi yıkmaya yetmez. Kumluca Devlet Hastanesi'nin Başhekimi Ayşegül Alkan, başka bir hastaya müdahale etmek için alt kata inen hemşireyi yerinde göremeyince küplere binmiş. Başhekime hanımefendi, hemşire hanımefendiye, öyle bir ceza vermiş ki, akıllara zarar... Kağıda 500 kere “Ben salağım görev yerimi terk ettim” yazdırmış! Mil Sağlık -Sen İl Temsilcisi Barış Fidan da, yaşanan hadiseye tepki gösterenler arasındaydı. Liyakatsiz kişiler yüzünden sağlıkta gereken başarının elde edilemediğine vurgu yapan Fidan, olayı "Başhekimi kınamıyor, sadece acıyorum." sözleriyle özetledi.

Atalarımız boşuna dememiş, "Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder" diye. Bakın insanları yaşatmak için uğraşan sağlıkçılarımız da var. Onlarla her zaman gurur duyuyoruz. Haklarını yemeyelim. Lakin hastalara tepeden bakan, azarlayıcı bir üslupla yaklaşan, parayı, makamı, daha fazla önceleyenler de yok değil. Hele bunların arasında siyasi bir atraksiyonla, hak etmediği halde belirli yerlere gelen liyakatsizlerin mesleği yozlaştırdığı da bir gerçek...

İşi ehline verme konusu, dünün olduğu gibi bugünün de en önemli sorunu... Yarın da en çok konuşulacak gündem maddelerimizden biri olacağından şüpheniz olmasın. Bunu aşabilirsek bir çok alandaki problemlerimizi de aşacağımıza inanıyorum.

Terazi bu; iyiler ve kötüler arasında biz iyi olanların ağır basmasını diliyoruz.

ENTERESAN MUHALEFET ANLAYIŞI...

Geçen hafta elektrik faturalarıyla ilgili firmaların özel masraflarını biz tüketicilerin sırtına yükleyen bir düzenleme, kamuoyunun tepkisi üzerine geri çekildi. Konuyu emekli Zonguldak Valisi olan İYİ Parti İl Başkanı Yavuz Erkmen gündeme getirdi. İktidara yüklenen Erkmen, tepkisini, "Bu zor dönemde vatandaşı böyle mi düşünüyorsunuz?" sözleriyle dile getirdi. İktidar, tepkileri dikkate alarak düzenlemeyi geri çekti. Ama asıl garip olan muhalefetin tutumuydu. Koskoca kentte Sayın Erkmen'in dışında bir açıklama yapana rastlamadım. Ana muhalefet partisinden hiç ses çıkmadı mesela. Halkın en ihtiyaç duyduğu konuda iki satır açıklama yapılmayacaksa başka ne zaman, hangi konuda yapılacak, merak ediyorum doğrusu. Bakın hükümet hemen halkın tepkisini gördü ve gereken adımı atarak, üstüne takdir de edildi. Ama yereldeki muhalefetin büyük çoğunluğu konuyu görmedi bile...

NOT:
Hemşireye hakaret eden kadın başhekim görevden alınmış.

Dedim ya en kötü günümüz böyle olsun!