Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İki yıldır “faizi düşürün” diye bas bas bağırıyordu. Ancak Ekonomi Bakanı ile Merkez başkanı direniyordu.
Her defasında faiz düşünülemedi. Karşılığın da enflasyon çift haneli olması ekonominin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor.
438 milyar dolar dış borç zamanı gelmiş 102 milyar dolar dış borç faizi. Ülkenin nasıl bir ekonomik çıkmazda olduğunu görüyoruz.
Cumhur ittifakı AK Parti MHP İşbirliği olarak 24 Haziran 2018 seçimlerine girecekler. Kazansalar bu pozisyonu nasıl değiştirecekler.?
Sanayi üretimi yavaşlamış tarımda üretim kalmadı.
Turizm geliri her yıl düşüyor.
İnşaat sektörü bitmiş neredeyse bedava daire verecekler alan yok.
Cumhur ittifakı bence seçimi kazanırsa güvensizlik devam edecek. Ekonomi güven ister.
Milli ittifak CHP, İYİ Parti, saadet Partisi oluşumu kazanılırsa kötünün iyisi olur.
Ekonomi güvenli liman bulur. Faiz ve enflasyon bir yılda çözüme kavuşur.
İYİ Parti’ de Merkez Bankası eski başkanı Durmuş Yılmaz olması diğer taraftan Ali Babacan İle dirsek temasındaa bulunmaları ekonomiye çekidüzen verecek.
TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD Gibi ekonomik dinamikler yatırım değil üretime ağırlık verecek.
İsraf değil tasarruf ekonomisi bakanlıklar da uygulanacak.
Bakanlık sayısı düşürülecek belki bakanlık kalmayacak, ilgili kuruluş olacak.
Ülkeyi yönetecek kadroya milletimiz güvenecek ki her şey düzelsin.
Ülkemizde her şey kötümser değil elbette ekonomi iyi olmayınca diğerleri fark etmiyor.
Asıl sorun şurada 438 milyar doların karşılığı yok.
Ekonominin dinamikleri, kurallarım habire müdahale kabul etmez. Alınan kararlar uygulanır.
İşçi, memur, emekli, İş aleminden toplanan vergiler adil paylaştırıldığında ülkeyi ekonomik sıkıntıya istesenizde sokamazsınız...
Yılbaşında yapılan denk bütçe tutturulursa ekonomi işliyor demektir. Hiçbir kesim zarar görmez.
Ne cari açık kalır. Ne de iç, dış borç kalır.
Mesele güven vermektir...
Sağlıcakla