Zaman zaman ben de ‘zamansız’ çıkışlar yaptığını düşünsem de geçen haftaya MHP Merkez İlçe Başkanı Gürkan Gülay’ın Zonguldak İl Özel İdare Müdürlüğü’ne alınan geçici işçilerle ilgili açıklaması damga vurdu.

Gülay, göreve geldiği günden itibaren yaptığı açıklamalarla sürekli gündemde kalmayı bildi.

Siyasete renk kattı ama…

Sık sık medyada yer bulunca hem yüzünü çabuk eskitti, hem de rakiplerinin hedef tahtası oldu.

Her şeye rağmen konuşulmayanı söylemesi ‘temiz toplum’ adına son derece önemli…

Ne dedi Gürkan Gülay:

“Özel İdare’ye alınan 5 kişi AKP İl Başkanı Hamdi Uçar ve İl Özel İdare Başkanı İsmail Terzi’nin akrabası mı? İşe girenler arasında AKP’ye yakın muhtarların çocukları da var mı?”

Siyaset sayesinde onlarca fırın açacak kadar servet yapan Uçar, bakın işten ekmekten nasıl dem vurmuş:

“Bizim akrabalarımız ekmek yemeyecek mi? İşe giremez mi?”

Çok merak ederim, son derece samimiyetsiz “Demagoji” kokan bu açılama toplumda nasıl karşılık bulur…

Ama politikanın “kişisel” değil “toplumsal” menfaatler adına yapıldığı ülkelerde gazetelerde böyle bir demeç okuyan halk, Uçar ve Terzi’nin kulaklarını fena halde çınlatırdı!

İşsizliğin tavan yaptığı, ucuz işçiliğin hükümet politikası olduğu bir dönemde “hak”tan “adalet”ten bahseden iktidar partisi temsilcilerinin pervasızca hatta hayasızca, utanılacak bir şeyi böylesine normalleştirmesini, uyutulan toplumun tepkisizliğine bağlıyorum.

“Siyaset”i halka hizmet adına bir “araç” olarak kullanması gereken Uçar ve Terzi’nin, ellerindeki iktidar gücünü kendi çıkarları için bir “amaç” gibi görmesi çürüyen siyasi kültürümüzün kokuşması değilse nedir?

Hamdi Bey ve hemşerisi İsmail Terzi, toplum vicdanında rahatsızlık yaratan “torpil”, “kayırma”, “adamına göre iş”  illetine son vereceklerine bunu bir hak olarak görüyor ve bunu savunabiliyor!

“İşsizliği sona erdireceğiz” diyerek iktidara gelenler, nalıncı keseri gibi hep kendilerine yontuyor.

Çok doğru bir yaklaşım değil belki ama sizce de İl Özel İdare bünyesinde son 10 yılda geçici ya da daimi işe alınanların önemli bir kısmının Uçar ve Terzi’nin nüfusa kayıtlı olduğu Beycuma’dan olması tesadüf mü?

Yoksa Beycuma’dan hep Hamdi Bey gibi dahiyane yetenekler mi çıkar?

Mal varlığını açıklayarak, “alnım açık” demek yerine, susmayı tercih eden…

İzah edemediği gayrimenkullerine her dönem yenilerini ekleyen…

Siyasetle birlikte ticarette tavan yapan bir il başkanının, MHP’li Gürkan Gülay’a akıl vermek yerine kendisiye yüzleşmesi gerekmez mi?

Adı bunca olumsuzluğa karışmış Hamdi Bey, yarın bir gün karşımıza milletvekili adayı olarak çıkarsa hiç ama hiç şaşırmam.

Çünkü bizim ülkemizde bal tutarken parmak yalayanlar hep itibar görmüştür.

Halkın Sesi, İl Özel İdare’de yapılan adam kayırma, AKP’lilerin yakınları ve sürekli aynı beldeden insanların işe alınmasıyla ilgili olarak Vali Erol Ayyıldız’ı sorumluluğa davet ediyor ve soruşturma açılıp açılmayacağını merakla bekliyor.

*** 

Liboş: Liberal ekonomiyi ve liberal siyaseti savunurken çabucak zengin olmayı amaçlayan ve bu yolda hiçbir değer yargısı kabul etmeyen, her şeyi mubah gören kimse…

Kelime anlamı bir kenara toplumda sıkça rastladığımız liboşlar maalesef yerel medyada da az da olsa var. Hele biri tanesi var ki, arsızlık paçasından akıyor. Defalarca foyası ortaya çıkmasına rağmen, hala yağcılıktan ve haberle şantaj yapıp parayı alınca geri vites yapmaktan vazgeçmiyor. Çağdaş dolandırıcılık yaptıkları için her gün takım elbise giyerek gezer. Para edecek her şeyi satabilecek kadar onursuz olan bu adamı merak edenler, İnanış ve Adalet Gazeteleri’nin arşivlerini karıştırarak kimi kastettiğimi öğrenebilir.

***

Cumartesi günü Pusula Gazetesi’nin internetinde kaçak kömür ocaklarında çalışan kadın ve çocuklarla ilgili haberi görünce, yıllar önce yaptığım benzer bir haber nedeniyle beni topa tutan, yalan haber yapmakla suçlayan Pusula’nın sahibi Ali Rıza Tığ’ın sözleri aklıma geldi birden. Yıllar sonra aynı haberi bu kez Doğan Haber Ajansı’ndan alarak görüntüleri internet sitesine koyan Ali Rıza Tığ’daki bu muhteşem dönüşü görünce “yuh be” dedim. Her ne kadar Ali Rıza’nın derdi dağlardaki emek sömürüsü ve insanların çaresizliğini anlatmak olmasa da bu kadar da kıvrılmaz ki!!!

Gerçi dünya dönüyor Ali Rıza dönmüş çok mu?