Anlaşılan o ki, Ömer Selim Alan da koskoca bir hayal kırıklığı olarak geçecek kentin tarihine… En azından bir beş sene Muharrem Akdemir’i bile aratacak bize… Seçimin ardından üç aya yakın zaman geçti… Adam olacak çocuğu belli edecek bu süre zarfında, bir heykelin yeri dışında en küçük bir değişim olmadı Zonguldak’ta… Gelenektir, herhangi bir kamu görevine seçilenler yüz günlük eylem planı koyarlar ortaya… İleriye doğru mesaj verebilmek için ilk yüz gün önemlidir çünkü… Zonguldak Belediyesinin Alan başkanlığındaki ilk yüz günü koskocaman bir hiçle geçti ne yazık ki…
 
Kazanacağına o da inanmamış olacak, ne mental, ne kadro, ne de proje olarak hiçbir hazırlık yapmadan girmiş seçime… Hazırlıklı olsaydı, gençliğinin enerjisini de kullanarak Zonguldak gibi hizmete bunca ihtiyaç duyulan bir kenti hallaç pamuğu gibi atardı şimdiye… En azından bir yerdeki, esaslı bir sorunu çözerek umutlu bir başlangıç yapardı… Üç aylık sessizlik Ömer Selim Alan’ın da idare-i maslahatçılık yapacağını anlatıyor… Belediye bürokratlarından işin nasıl yapılacağını değil de nasıl yapılmayacağını dinleyip ona göre hareket edecek büyük olasılıkla…
 
GÖKTÜRK GÜVENLİKLİ ÇALIŞMA NEDİR ONU BİLE BİLMİYOR
Belediye bir kamu kurumu ve sonuçta işler belli bir prosedüre dayalı olarak işliyor… Başkan Alan seçeceği çalışma arkadaşlarıyla aslında nasıl bir kurum oluşturacağını da koyacak ortaya… Ancak Fen İşleri Müdürü Ogan Göktürk’ü başkan yardımcısı olarak ataması gösteriyor ki belediyedeki bozuk düzen aynı sallapati anlayışla devam edecek yeni dönemde de… Kimseye haksızlık etmek istemem, hiç tanımam Göktürk’ü… Ömrümde bir kez bile yan yana gelip, iki kelime etmişliğim olmadığı gibi bu zamana değin, birbirimizden en küçük bir talepte de bulunmadık ayrıca…
 
Ama uzun yıllar yürüttüğü Fen İşleri müdürlüğü görevi sırasındaki performansı hiç de olumlu bir izlenim uyandırmadı bende… Aldığım eğitim, uzun yıllar yaptığım görev nedeniyle ölçü hiza bilirim bir parça… 31 yıllık çalışma süresinde kazandığım deneyimle teknik bir insan da sayılabileceğim gibi TTK’deki uzun yıllar yürüttüğüm “Şef” pozisyonu nedeniyle, iş akış süreçlerini malzeme ve zaman analizleri de yaparak planlayabilirim rahatlıkla… Ukalalık yapmak da istemem ama inşaat mühendisi gibi bir titri olan Göktürk iş güvenliği de dahil hepsinden bihaber kesinlikle…
 
Ömrüm bu kentin sokaklarında geçti… Gözlerimle tanığım, Fen İşleri ekipleri acil müdahale edilmesi gereken bazı işler dışında, “zaman” denen mevhumun iş süreçlerinin değerli bir enstrümanı olduğu bilgisinden yoksun çalışıyor… Birkaç saatte bitecek işler bazen günler, haftalar sürüyor… Bir yer kazılıyor, çıkan hafriyat düzensiz şekilde yığılıyor bir kenara... Birkaç gün öylece kaldıktan sonra bir ekip geliyor, onu kaldırıyor… Üç beş gün sonra bir diğer ekip yapılması gereken işi yapıyor… İşler uzuyor da uzuyor… Vatandaşın çektiği eziyet, taşıdığı risk de kar kalıyor yanına…
 
Yapılan tüm işlerde iş güvenliği sıfır noktasında… Çalışmadan vatandaşın en az etkileneceği akılcı çözüm arayışları sıfırın da altında… İş kalitesi tek kelimeyle yerlerde sürünüyor… Estetik ha keza hak getire… Yapılan istinat duvarları, dökülen betonlar Ege sahillerinin haritasını aratmıyor… Müteahhit işleri doğru düzgün kontrol edilmediği gibi, nereye ne yapılacağını ihtiyaçlardan daha çok onlar belirliyor… En temel mühendislik bilgilerinden yoksun yaşıyor koskoca kent… Başkan Alan bize bunu reva gören şahsı kendine “teknik” yardımcı olarak atıyor… Geçmiş olsun Zonguldak…